|
|
Ayasofya'ya itirazlar
Ayasofya'da mescidin görevliler dışında halkın ibadetine açık hale gelmesi ve ezan okunmasıyla ilgili haber, eleştiri topladı.
Yazı İşleri'nde sorgulu ve yoğun tartışmalar sonucunda manşetten 4 Temmuz Salı günü verilen İbadete Açık Ayasofya haberi hayli sert tepkilere yol açtı. Önemli bir kısmı habere eleştiri değil, "Ayasofya'yı tabii ki cami yapacağız" tarzında, kanaate dayalı, iddiacı ifadelerdi. Ama bazı okur eleştirileri de açıklama gerektiren bir mantıkla yazılmıştı. İşte bazı örnekler: "Tamamıyla asparagas olan manşetinizden dolayı sizi kınıyorum. 25 yıldır hem halka, hem devlet büyüklerine hem de müze çalışanlarına açık olan ve kadrolu bir imamı bulunan mescidi, 'Ayasofya ibadete açıldı' şeklinde haber yapmanızı anlamak mümkün değil. Gerçekten objektif bir gazeteyseniz yanlış yaptığınızı (belirtir) bir yazı kaleme alırsınız. Yapmazsanız haberiniz basın tarihinde kara bir leke olarak kalacaktır." "...Bu uygulama çoktan beri var olan bir uygulama, yani o açıdan hiç bir haber değeri yok. Eğer müze toptan ibadete açılsaydı o zaman manşet haber olma hakkı kazanırdı. Ayrıca müzenin (caminin) yan tarafında, küçük bir kısmında namaz kılmanın nasıl bir sakıncası olabilir, bunu anlayabilmiş değilim." "Ayasofya'nın namaz kılınan bölümü 90'lı yılların başından beri açık; beş vakit namaz da kılınıyor. Yine aynı tarihten beri minaresinden ezan okunuyor. Şimdi başlamış bir şeymiş gibi sunulması 'gazetecilik açısından' vahim bir durum. Yanlış yönlendirme ve yanıltma söz konusu.." Sözü Haber Koordinatörü Özay Şendir'e veriyorum: "Eleştiride yanıltma var. Biz 'ibadete açıldı' demedik, 'ibadete açık Ayasofya' dedik. Bu haber hukukla uygulama arasındaki bir çelişkiyi, bir garabeti teşhir etmek için hazırlanmıştır. Müzeler Müdürlüğü "bu mescit sadece çalışanlar için" demektedir. Danıştay kararı, "burası müzedir" diyor. Oysa haberde de verildiği gibi özel bir mescit resmi karar hiçe sayılarak halka açılmış. Mescitte ezan okunmaz, ama burada okunagelmiş. Girişine 'Ayasofya Camii ibadete açık bölüm' levhası konmuş. Haber doğru olmasa İstanbul Müftülüğü neden o levhayı kaldırsın? Neden beş tane olan hoparlör sayısı bire indirilsin?.. Resmi kararlarla fiili durum arasındaki açık çelişkiyi bu haber ortaya koymuştur.."
|