Piyasa hareketlerini iyi tahmin etmekle tanınan uluslararası ünlü spekülatör GeorgeSoros geldiği Türkiye'de son dönemde yaşanan finansal gelişmeleri yorumladı. Finansal piyasalardaki depremin daha çok Japonya'nın fazla likiditeyi çekmesinden kaynaklandığını belirten George Soros'un Türkiye ile ilgili değerlendirmesi şöyle: "Türkiye'dekipiyasalarındiğerpiyasalaragöredahafazlaetkilenmesininnedeniyaşananbelirsizliktir.Piyasalarbelirsizliğisevmez.Türkiye'debirpolitikbelirsizlikvar.Önümüzdecumhurbaşkanlığıseçimivegenelseçimlerbulunuyor.YaniTürkiyebiranlamdaseçimmevsiminegirdi.Tabiipiyasalarbozulmasındiyeseçimdegözdençıkarılamaz.ÇeşitlibelirsizliklernedeniyleTürkiye'ninseçimsüreciçokönemli."
ABsürecizorluvirajda Seçimleri en geç Kasım 2007'de yapacağız. Sürece baktığımızda temmuz başında Meclis'in tatile girmesiyle milletvekilleri seçim bölgelerine dağılacak. Adı konmasa da seçim kampanyası fiilen başlamış olacak. Sonbalarla birlikte seçime tam bir yıl kalacak. Arada bir de cumhurbaşkanlığı seçimi gibi çok önemli bir kilometre taşı aşılacak. Sonbaharda aynı zamanda AB'nin Türkiye İlerleme Raporu yayımlanacak. Raporun içeriğinin olumlu olması beklenmiyor. Ek protokolün Kıbrıs Rum Kesimi'ne uygulanması da istenecek. Ancak seçim öncesinde AB yolunda reform yapmak da Kıbrıs konusunda adım atmak da çok zor.
Ekonomininzorluvirajı Sonbahardan önce 3 Temmuz'da açıklanacak haziran ayı enflasyonu ile program şartı zaten aşılmış olacak. IMF fiilen ve resmen yeni önlemlerin alınmasını isteyecek. Önlemlerin büyük ihtimalle iç pazarı daraltan, büyümeyi düşüren, vergi gelirlerini artıran uygulamalar olacağı beklenebilir. Çünkü sorun yükselen enflasyon ve cari açığı önlemek. Bunların da klasik ilaçları belli. Ancak seçim dönemi öncesinde topluma acı ilaç içirmeyi hiçbir hükümet istemez. Zaten başbakan RecepTayyipErdoğan da TRT'de katıldığı bir programda IMFileyenibirprogramyapılmasınındüşünülemeyeceğini,zatenyapılmasıgerekenlerinyapıldığını söyledi. Önlemlerin gerektiği dozda alınamadığı bir ortamda piyasaların tepkisini düşünün. Hükümetin etkisinin hissedildiği bir Merkez Bankası seçim öncesinde faizleri gerektiği kadar yükseltmekte kararlı davranamayabilir. Nitekim 7 Haziran'da aldığı faiz artırma kararına rağmen açıklamanın tonu yumuşak kaldı. Son Para Politikası Kurulu açıklaması da yeterince güçlü değildi. Gereken radikal adımların çıkmayacağı ihtimali ise piyasaların tansiyonunu daha yükseltiyor.
Seçimiyapkurtul Şimdi George Soros'un söylediklerini ve önümüzdeki süreci dikkate alırsak olumsuz beklentileri ya da belirsizlikleri azaltmanın yolunun bir an önce genel seçimleri yapıp kurtulmaktan geçtiği sonucu ortaya çıkıyor. Seçimden vazgeçemeyeceğimize göre, önümüzdeki bu zorlu süreci, beş yıllık icraat dönemi olan yeni bir hükümetle yaşamak piyasalar ve ekonomi için en ehveni şer durum olabilir. Kaldı ki, Kasım2007'dekiseçiminmümkünolanenerkentariheçekilmesiyleenönemlisiyasibelirsizlikatlatılmış,ekonomininvepiyasalarınbukadaruzunsüreyleseçimbaskısıaltındakalmasıönlenmişolacak. Bu durumda kısa vadede zornlanacağız ama uzun vadeyi kurtaracağız. Her ne kadar hükümet ile TÜSİAD ve TOBB gibi iş dünyasının temsilcileri erken seçim istemiyorlarsa da, ekonomi ve piyasalarınönündekienönemlibelirsizliğiaşmanınkestirmeyolu,seçimiöneçekerekgündemdençıkarmakolabilir. Seçimin bu yıla alınmasıyla cumhurbaşkanlığı seçimindeki belirsizlik kısmen azaltılmış olacak. Siyasi belirsizliği ve riski önemli ölçüde azaltmış olacağız.
Bedeliyüksek Yeni hükümet aynı zamanda ekonomide atılması gereken adımları da rahatça atabilecek bir ortama kavuşacak. AB konusunda eğer yapılabilecekler varsa, yeni hükümetin bunu yapma olanağı bügünkü hükümete göre çok daha yüksek. Seçim zamanında yapılsın diyenlerin bu kadar uzun süreyle ekonominin ve finansal piyasaların yüksek belirsizliği nasıl taşıyacağını dikkate almaları gerekiyor. Seçimi zamanında yapmak pekala mümkündür ama siyasi sonuçları bir yana koyarsak, bu koşullarda ekonomiye bedeli en yüksek seçenektir. Sonuç "Yayıherzamangergintutarsançabukkopar" FabulaeA.Phaedrus