Serseri...
"Serserilerin yanında rahatımdır ... Çünkü ben de serseriyim ... Kanun sevmem ... Ahlak sevmem ... Din sevmem ... Kural sevmem ... Toplumun beni şekillendirmesinden hoşlanmam ... " Bu sözleri bugün herhangi biri söylese linç edilir... Oysa bunu söyleyen kişinin, sıra dışı sarsıcı ve ahlaksız olarak nitelenecek notlardan oluşan mirası bugün tam 1 milyon dolar ediyor... Charles Bukowski bu Amerikalı yazar... Dul eşi Linda Lee Bukowski, yazarın bol alkollü, barlı ve cinsellikle dolu yaşamının hikayesi olan belgeleri Huntington Kütüphanesi'ne bağışlarken, "Bukowski'nin kitap taslakları, şiirler ve günlüklerinden oluşan koleksiyonu yeni skandallar yaratacak " diyor... Ve ekliyor: "Bu durum onu keyiflendirecek ... Gülmekten kırılacak..." 94 yılında ölen yazarın belgelerini alan, müzenin yetkilileri çok heyecanlılar ... Müze adını dünya çapında duyuracak çok değerli bir koleksiyonun sahibi oldu diye...
Ne ilginç... Arsız, ahlaksız ve rezil bir adam diye adlandırıldı Charles Bukowski Amerika'da muhafazakâr çevrelerde... 3 yaşındayken ailesiyle birlikte Amerika'ya göç etmişlerdi... Çocukluğu şiddet ortamında sevgisizlik içinde geçti... Sürekli içerdi... Edebi üslubu için "ahlaksız" denirdi... Alaycı bir dili vardı... Aslında toplumla ve düzenle hep alay etti... Onu sevenler çok sevdi ... Sevmeyenler nefret etti ... Sevenleri Amerika ile sınırlı değil... Bütün dünyada Bukowski hayranları var... Sevmeyenleri de bütün dünyada var... Onlar tanımadıkları için direkt sevmemezlik etmiyor... Eserlerini yasaklıyorlar...
74 yaşında Kaliforniya'da ölen Bukowski'nin, at yarışı kuponlarının yer aldığı koleksiyonu 1 milyon dolardan fazla ediyor ... Huntington Kütüphanesi, bunları kendisine bağışlayan Linda Lee Bukowski'ye hayranlıkla teşekkür ediyor... "Serserilerin yanında rahatımdır ... Çünkü ben de serseriyim ... Kanun sevmem ... Ahlak sevmem ... Din sevmem ... Kural sevmem ... Toplumun beni şekillendirmesinden hoşlanmam... " Böyle söylüyor, içiyor, ahlaksız eserler yazıyor, at yarışı oynuyor ve kendisini eleştirenlerle alay ediyordu... Bukowski'yle ilgili haberi görünce, takıldım kaldım uzun bir süre... O sırada Türkiye, Mehmet Ali Erbil'i linç etmekteydi ... Acaba dedim, yıllar çok yıllar sonra Mehmet Ali nasıl hatırlanacak?.. Özel belgeleri, koleksiyonları kimler tarafından alınacak?.. Bugün yerden yere vurulan arsızlığı, o gün nasıl hatırlanacak?.. Hangi müze çıkacak ve o belgeleri almak için heyecanlanacak?.. Mehmet Ali'nin bugün yerden yere vurulan arsızlıkları, kumarı, kadınları ve hayatı o zaman nasıl yargılanacak?.. Tabii Bukowski nire Mehmet Ali nire?.. Marilyn Monroe'nun skandallar, ihanetler, aşklarla dolu hayatından ne kaldı ki geriye?.. Rüzgârda uçuşan ve bacakları ortaya çıkartırken kapatılmaya çalışılan bir etek ... Hepsi hepsi o... Benimkisi de öyle bir şey işte... Düşünceler uçuşmakta beynimde...
|