kapat
   
SABAH Gazetesi
 
   Dünya Kupası
   Son Dakika
   News in English
  » Yazarlar
   Günün İçinden
   Ekonomi
   Gündem
   Siyaset
   Dünya
   Spor
   Hava Durumu
   Sarı Sayfalar
   Ana Sayfa
   Dosyalar
   Teknoloji
   Emlak
   Otomobil
   Detaylı Arama
   Arşiv
   Etkinlikler
   Günaydın
   Televizyon
   Astroloji
   Magazin
   Sağlık
   Kültür Sanat
   Turizm Rehberi
   Cuma
   Cumartesi
   Pazar Sabah
   İşte İnsan
   Sinema
   20. YILA ÖZEL
   Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Mehmet Barlas @ SABAH
 

Eski dünyanın ağırlığı

Nüfusunuzun yaş ortalaması ne kadar gençliği gösterse de, "Eski dünyalı" ysanız toplumsal davranışlarınız kaçınılmaz olarak içinde bulunduğunuz dünyanın alışkanlıklarını yansıtacaktır. Bunların başında da, başarıya karşı duyulan öfke gelir.
Yıllar önce New York'tan İstanbul'a uçarken, yanımdaki koltukta yaşlı bir adam oturuyordu. Saatler süren birlikteliğimizde, bana kendi öyküsünü anlattı.
Romanya Yahudi'siymiş; Romanya yönetimi ülkedeki Yahudileri toplayıp Hitler'e teslim ederken, o zaman genç bir kimyager olan bu adam da, toplama kamplarından birinde bulmuş kendini. Kolundaki dövmeyle kazınmış mahkum numarasını da göstermişti bunları anlatırken... Sonra toplama kampından kaçıp, Sovyet Kızıl Ordu'suna katılmış ve makineli tüfekçi olmuş.
- Berlin'e giren Kızıl Ordu'da ben de vardım. Ben de Reichtag'ın damına çıkıp, gamalı haçlı bayrağı indirenlerdendim. Böylece Hitler'den intikamımı almış oldum, demişti öyküsünü anlatırken.
Savaştan sonra Filistin'e göç etmiş ve İsrail'in kuruluş dönemindeki savaşlara katılmış. Evlenmiş. Bir kimya imalathanesi kurmuş. İki çocuğu olmuş. İşleri iyi gitmiş, para kazanmış. Sonunda hayal ettiği lüks bir Amerikan otomobili almış. Sonra şöyle olmuş:
- Yeni otomobilimle evime geldiğimde, komşularım evlerinin penceresinden beni izliyordu. Ertesi gün işletmeme vergi memurları doldu. Bir komşum, beni vergi kaçakçısı diye ihbar etmiş. O günden sonra huzurum kaçtı.

YENİ DÜNYA
Adam sonunda işletmesini satıp Amerika'ya, Şikago'ya göç etmiş. Orada yolcu otobüslerinin motorları eskidiği için çok erken çürüğe çıkarıldıklarını görünce, bunların motorlarını yenilemeyi teklif etmiş. Bu teklifi kabul edilince, yılda 5-6 milyon dolarlık cirosu olan bir işe dönüştürmüş teklifini.
- Amerika'da kurduğum bu işten iyi para kazanınca kendime bir Rolls Royce aldım. Yeni arabamla Şikago'nun banliyösündeki evime gelince, bütün komşular bizim eve doldu. Bazıları şampanyalarla geldi. Benim başarımı ve yeni arabamı, komşularla birlikte kutladık.
Bu yaşlı Yahudi yaşadıklarını böylece anlattıktan sonra, deneyimlerini şu yargıyla noktalamıştı:
- İsrail de, tüm Avrupa ve Ortadoğu gibi eski dünyanın bir parçasıdır. Bu coğrafyada başarı insanları öfkelendirir. Çoğunluk başarıyı ve başarılı olanı kutsayacak yerde, kendisinin neden başarılı olmadığına takılır. Eski dünyada başarı tehlikelidir.
Siz sayın okurlarımın da bunlara benzer kim bilir kaç anınız ve gözleminiz vardır. Ama dikkat edin çevrenize. Toplumumuzda en fazla korkulan şeylerden biri "Nazar değmesi" değil mi? Veya neden bu ülkede siyasette başarılı olanlar hep "Bir bayramlık bir de idamlık giysim var" deyişini tekrarlar? "Ne taşkın ol asıl, ne şaşkın ol basıl" söylemi, orta kararlılığın erdemini vurgulamaz mı? Sürekli krizler sonunda "Yeni fakir" lerin "Eski zengin" lerden daha çok olduğu bir ekonomik ortamda, elbet devletçilik girişimcilikten daha çok rağbet görür. Engin tarihimize karşın, Türkiye bu şekilde sürekli "İstikbal vaat eden ülke" statüsünden çıkamaz.
Dünün kavgalarını bugüne ve yarına taşımak yerine, Türkiye'nin gündemini gelişmiş dünyanın gerçek gündemi ile aynı kılmak çok mu imkansızdır? Ancak bilmeliyiz ki yüzlerce yıldır
"Genç kuşaklar işbaşına gelip ülkeyi değiştirecek" diye bekleyen bu toplum, aslında bütün kuşakların kendilerinden öncekiler kadar yaşlı olduğunu artık görmelidir. "Artık yeni şeyler söylemek lazım" diyen Mevlana ise, sadece Sezen Aksu'nun şarkılarında bu çağrısının yankılandığını görmek durumundadır!

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Demirel, laikçi cephenin lideri olabilir mi?   / 15-06-2006
 Cehalet ümmilikten tehlikeli   / 14-06-2006
 Bekleyen derviş muradına gerçekten ermiş mi?   / 13-06-2006
 Partizan kadrolaşma herkese zarar verir...   / 12-06-2006
 Aynı harflerle, sevgi de nefret de üretilebilir   / 11-06-2006
 Gündemimiz kuşkularla ve sorularla dolu...   / 10-06-2006
 Biz Türkler kendimizi nasıl tanımlıyoruz?   / 09-06-2006
 Siyasette kolay yol kamplaşmaktan geçer   / 08-06-2006
 Deformasyon ve dezenformasyon bir araya gelirse...   / 07-06-2006
 Yatağın altındaki timsah ya bir paranoya değilse?   / 06-06-2006
YILMAZ ÖZDİL
Bebe...
Önce Edirne'de 8 bebek öldü...
ERGUN BABAHAN
Bebelere kıymayın efendiler
Her ölüm acıdır ama bana en...
MEHMET BARLAS
Eski dünyanın ağırlığı
Nüfusunuzun yaş ortalaması ne...
UMUR TALU
Piyasada bir adam
Size bir "hür teşebbüs,...
FATİH ALTAYLI
Askerler ve Avrupa Birliği
Askerlerin AB'ye yönelik...
ERDAL ŞAFAK
Biz bize...
Joseph Quinlan'ın adını iki...
BALÇİÇEK PAMİR
25 yıl başucumda bıçakla uyudum
Bir kadın çıkıp diyor ki...
2 'nci tezkere korkusu
1 Mart tezkeresinin TBMM'den dönmesiyle ABD'ye Irak Savaşı'nda kuzey...
Bush yine gaf yaptı
Gözünde ileri derecede görme kaybı olduğunu anlamadığı...
Şükür Crouch: 2-0
Şükür Crouch: 2-0
İsveç'e yenilmeyen Trinidad&Tobago, İngiltere için de kabus oldu.
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu