|
|
Aksu'nun sitemi
İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, Genel Kurul çalışması için Meclis'e geldiği dakikalarda CHP lideri Deniz Baykal da partisinin grup toplantısını tamamlıyor. Aksu, Baykal'ın hükümete önerdiği, "acil eylem planının" içinde kendisinin de istifasının yer aldığını bu dakikada öğreniyor. Kuliste karşılaştığı CHP milletvekilleri bazı taleplerini iletirken, Aksu espriyle karşılık şu karşılığı veriyor: "Sevgili kardeşim, genel başkanınız istifamı istemiş. Durun hemen size sunayım..." CHP milletvekilleri bu sözlere aldırmadan taleplerini sürdürüyor. Aksu'ya bu aşamada, "Baykal'ın çağrısını nasıl karşılayacağını?" sorduğumuzda yanıtı şöyle oluyor: "Ne yapmış İçişleri Bakanlığımız ve polisimiz? Danıştay olayını bir saat içinde çözmüş. Çeteleri ortaya çıkarmış. Son olarak da evinde bomba dolu bir başka örgütlenmeyi açığa çıkarmış." Ses tonunu yükseltip devam ediyor: "Yani polis canını ortaya koyup katili yakaladığı, çeteleri çözdüğü, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin cephanelerini çalıp evine götüren örgütü bulup çıkardığı için mi suçlu olmuş? Bu işte başarılı olan polis övgü alıp teşekkür edileceğine, yergi alıyor."
Bir saat sonra Genelkurmay Başkanlığı'nın "Askeri personele dönük operasyondan bize haber verilmedi" yönündeki açıklamasını anımsattığımızda Aksu başını iki yana sallıyor. "Bu konuda konuşmayacağım, siz araştırın" demekle yetiniyor. Aksu'nun yanıt vermekten kaçındığı soruyu etkin isme tekrar soruyoruz. Adının yazılmasını istemiyor ve şöyle diyor: "Ankara Emniyet Müdürümüz operasyon başladıktan bir saat sonra Merkez Komutanlığı'na askerleri de gözaltına aldıkları bilgisini iletmiş." Peki durum böyle ise Genelkurmay Başkanlığı'nın "Bilgi verilmedi, basından öğrendik" açıklaması ne anlama geliyor? Etkin kişi şu karşılığı veriyor: "Genelkurmay açıklamasını iyi okuyun; 'gözaltılar ile ilgili bilgi verilmedi' demiyor. 'Olayın içeriği hakkında askeri makamlara bilgi ve belge ulaşmadan, olayla ilgili bilgilerin bütün detaylarıyla basına sızdırılmış olmasını dikkat çekici bulduk' diyor." Ardından bir noktaya dikkat çekiyor: "Gözaltına alınan askerlerin evinde ele geçen silahlar ve olayın ne olduğuna belge, bilgiler polisin değil, bizzat operasyonu yürüten savcının elinde. Savcı da ertesi gün bunları askeri makamlara iletti." İçişleri Bakanlığı, Emniyet'ten kaynaklanan bir gecikmenin olmadığının altını özenle çiziyor. Hatta, bu görüşlerini askeri makamlarla paylaştıklarını da kayda geçiriyor. Bunu kamuoyu ile paylaşmama gerekçelerini ise şöyle açıklıyor: "Sorduğun için anlattım. Biz, kurumlar arasında çatışma var görüntüsünü alevlendirmeden, içerde çözmek istedik."
|