|
|
|
'Ne zaman güçlensek problem çıkarırlar'
Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, ''Türkiye ne zaman güçlense, ayaklarının üstünde olsa, ne zaman koşmaya başlasa, hemen problem çıkarırlar'' dedi.
Gül, AK Parti Kütahya 2. Olağan Kongresi'nde yaptığı konuşmada, Türkiye'nin alıp başını gittiğini, yükselişinin devam ettiğini, daha önce kaybettiği yılları yeniden kazanmaya başladığını söyledi.
Türkiye'nin bu yükselişinden rahatsız olanların bulunduğunu savunan Gül, (Nasıl olur da bu yürüyen arabanın tekerine taş koyarız) diyenler olduğunu, Türkiye'nin
eski tartışmaların içine çekilmek istendiğini kaydetti.
Gül, 73 milyonun içinde bazen yanlış düşünenlerin de bulunabileceğine dikkati çekti. AK Parti ve hükümet olarak, bu oyunlara kesinlikle gelmeyeceklerini belirten Gül, ''Biz halkın, milletin, kaybettiği yılları tekrar kazandıracağız. Türkiye'yi tekrar kavga ortamına tartışma ortamına sokmayacağız. Bundan medet umanlara açıkca söylüyorum; hem kendinize hem Türkiye'ye kötülük yapıyorsunuz''dedi.
Türkiye'de hükümetin, bütün siyasi partilerin ve sivil toplum örgütlerinin iyi gidişatı bozmamak için çaba sarf etmesi gerektiğini dile getiren Bakan Gül, ''Geçmişte nelerin olduğunu hatırlayın. Türkiye ne zaman güçlense, ayaklarının üstünde olsa, ne zaman koşmaya başlasa, hemen problem çıkarırlar. Bu tezgaha düşmeyecek Türkiye, çünkü yılanın dilinden, birkaç kez sokulacak kadar tecrübesiz değiliz'' diye konuştu.
AB MÜZAKERE SÜRECİ
Bakan Gül, AK Parti olarak AB'yle ilgili şimdiye kadar hiçbir hükümetin yapamadığını yaptıklarını, ''Avrupa'dan kalkan hatta, giden treni yakaladıklarını'' vurguladı.
1970, 1980 ve 1990'lı yıllarda AB'yle ilgili çok büyük imkanlar bulunduğunu, hatta o dönemde Türkiye'nin AB'ye davet edildiğini anlatan Gül, ''Türkiye ne yazık ki, bunları değerlendiremedi. Bunları değerlendiren Yunanistan, İspanya ve Portekiz gibi ülkeler, şimdi inanılmaz derecede kalkındılar, geliştiler ve halklarını refaha ulaştırdılar. Biz ne yazık ki bu fırsatı kaçırdık'' dedi.
Bakan Gül, AK Parti hükümeti olarak, meseleye dört elle sarıldıklarını, kendisinin seçimden önce hükümeti kurduğunu, meclisten kanunları çıkardıklarını, o dönemde AK Parti Genel Başkanı olan Tayyip Erdoğan'ın da AB ülkelerini dolaştığını, bu işle 2 koldan uğraştıklarını bildirdi.
''BİRÇOK TABU YIKILDI TÜRKİYE'DE''
Gerekli reformları çıkarttıklarını, Türkiye'yi daha demokratik hale getirdiklerini, yasakları kaldırdıklarını anlatan Gül, şöyle devam etti:
''Birçok tabu yıkıldı Türkiye'de. Türkiye hem ekonomik olarak hem demokratik olarak değişikliğe uğradı. Bunun neticesinde geçen 3 Ekimde AB ile müzakereler başladı. 12 Haziranda Lüksemburg'a gidiyoruz, bu toplantıda AB'yle fiili müzakereler başlayacak. AB ile ilk defa 40 yıl sonra en önemli dönüm noktalarından birisidir 12 Haziran. Reform sürecini güçlü olarak devam ettireceğiz. Bazıları (Türkiye'de işler yavaşladı, hükümet AB heyecanını kaybetti) diyor. Hükümetin birinci gündem maddesinde AB vardır. Bütün Bakanlar Kurulu toplantılarının gündemi budur.''
AB'yle ilgili olarak gece gündüz çalıştıklarına, yeni bir reform paketini de TBMM'ye gönderdiklerine, neredeyse her gün bir kanun çıkardıklarına işaret eden Gül, şunları kaydetti:
''Bu reform süreci devam edecektir. Bazıları diyor ki, (Avrupa'da çeşitli olumsuzluklar var). Olabilir, Avrupa kriz geçirebilir, kafası karışık olabilir. Önemli olan, Türkiye'nin kriz geçirmemesi. Önemli olan bu konularda Türkiye'nin kafasının karışık olmamasıdır. Hükümetimizin, bu konuda kafası nettir.''
KIBRIS MESELESİ
Bakan Gül, KKTC'nin AK Parti hükümeti döneminde çok daha güçlü hale geldiğini, adada yaşayan Türklerin, geleceklerine daha güvenle bakmaya başladıklarını söyledi.
KKTC'de her iki kişiden birine otomobil düştüğünü, ekonomisinin çok daha hızlı geliştiğini, her yıl yeni 4-5 yıldızlı oteller yapıldığını dile getiren Gül, şunları söyledi:
''Bazıları diyor ki bize, (Kıbrıs'ı sattınız), bir metrekare toprak mı verildi, bir asker mi çekildi? Kıbrıs Türklerini fakirleştirdik mi, zenginleştirdik mi? Kıbrıs'ın geleceğini daha parlak mı yaptık, karanlık mı? Adanın geleceği gerçekten karanlık olsa, kimse yatırım yapmaz. 5 yıldızlı yeni oteller yapılmaz, kimse kazandığı parayı oraya yatırmaz. Yanlış politikalar yüzünden Kıbrıs Türkleri de, Türkiye de çok haksız faturalar ödedi. Şimdi artık faturayı artık başkaları ödeyecek.''
(AA)
|