kapat
   
SABAH Gazetesi
 
   News in English
   Son Dakika
  » Yazarlar
   Günün İçinden
   Ekonomi
   Gündem
   Siyaset
   Dünya
   Spor
   Hava Durumu
   Sarı Sayfalar
   Ana Sayfa
   Dosyalar
   Teknoloji
   Emlak
   Otomobil
   Detaylı Arama
   Arşiv
   Etkinlikler
   Günaydın
   Televizyon
   Astroloji
   Magazin
   Sağlık
   Cuma
   Cumartesi
   Pazar Sabah
   İşte İnsan
   Sinema
   20. YILA ÖZEL
   Turizm Rehberi
   Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Umur Talu @ SABAH
Tel:
0537 660 71 21
Fax:
0212 280 05 51
 

Nalına, mıhına

Bu işi ne için yapıyoruz? Bu meslekte sık sık sorulması lazım.
"Rüzgâr gülü ıslıkçılıklar", "daimi andıç medyası"; her cins "biat medyası" nda sadece pozisyona göre "seçmeci, ayrımcı sertleşenler" de sormalı; "Biz hakikaten ne yapıyoruz" diye.


Bu sütunda günlerce, "Hükümet ve Maliye Bakanı tarafından borsacı Kutman ile Ofer'e bir gecede elden ikram yüzde 15'lik hisse" meselesi yer aldı.
TÜPRAŞ'a sokulan "Truva atları" da. Kuşadası ve Galata limanlarının kendin pişir kendin ye durumları da.
Çok ciddi siyasi, hukuki boyutunun bulunduğu, kafayı yememiş bir demokratik, hukuk devletinde bunlara yer olamayacağı... ayrıca, din, iman, ahlak, yani inanç dünyasına da bu nevi arsızlıkların sığamayacağı.
Galata ve Kuşadası'nın hukuk duvarına çarpmasının ardından, başta Maliye Bakanı, elden teslim hisse dağıtanlar ile alanlar TÜPRAŞ'ta da "Dur bakalım" diyen hukuka çarpıldı.
"Kemal Abi" yi de korumak adına Başbakan, bu tür yazanları "Sermaye ırkçısı" diye suçluyordu.
Şimdi o işlemlerde kendileri şüpheli ve zanlıdır!


Bu sütunda günlerce, "Sauna operasyonu magazinleşmesin" diye yazıldı.
"Sauna çetesi" denip sadece magazin ve mafya dünyasıyla sınırlı tutularak, hakikaten didiklenmeden yapılanın "eksik gazetecilik" olduğu söylendi.
"Çete" nin Tatlıses işleri, şöhret diye yazılıp çizilirken, "Özel harpçi subay" ın, eski Emniyet Genel Müdür Yardımcısı'nın, özel harp harita, planları, eğitim alanlarının, patlayıcıların üstünün çizilmemesi gerektiği de.
Israrla, kim bilir kaç yazıda. Bu tür çeteleşmeleri sadece "adi suç" kapsamında görmeye çalışmanın, elbette yargı kararı olmadan suçlu ilan edilmese de, ne olduğunu tam anlamadan geçiştirmenin ciddi gazetecilik yanlışı olduğu tekrarlandı.
Şimdi hamamcılar da tekrar "mercek altında"! Başbakan onca zaman sonra kürsüden anıyor.


Bu sütunda günlerce, Savcı çok yanlış yapsa da, hatta iddia edildiği gibi komplocu olsa da, Şemdinli'de, oralarda "PKK terörü ve hain mayınları" dışında da izah edilemeyen bombalar, patlamalar bulunduğu... bunun da bir hukuk ve demokrasi, güvenlik sorunu olduğu yazıldı.
Hatta komplo ise, Savcı'nın komplosunun açıklanma gereği de.
Savcı ile Emniyet İstihbarat Başkanı görevden alınırken... tamam alınsınlar da, iddianamede halen yer alan, "Ülkeyi karıştırmak üzere çeteci oluşumlar" değerlendirmesi şu anda en hayati tespitlerden biri haline geldi.
Hükümetin basiretsizliği ile Genelkurmay'ın hukuku ezen "aşırı güç kullanımı" nın ve medyanın 180 derece çarkının bu ülkede gerçekleri ve tehlikeleri anlama imkanını yok ettiği de bu kuyuda debelenip durdu.


Şuna kafam takıldı:
Büyük çoğunluk gibi, Atatürk' ü ne kadar çok severseniz sevin, sayarsanız sayın... ister asker, ister sivil olun...
Aklınıza hiç, kocaman tablo içinde, Türkiye haritası üstünde, Türkiye adeta avucunuzda, Karadeniz açıklarında tepeden bakarak, kendi fotonuz ile Atatürk'ünkünü yan yana, omuz omuza aynı büyüklükte montajlayıp, sanki iki silah arkadaşı, sanki içtikleri su ayrı gitmemiş iki devlet adamı gibi koymak aklınıza geldi mi, gelir miydi hiç? Onca general, subay, astsubay, şehit ailesi, İstiklal Savaşı gazisi bunu hiç düşündü mü, yaptı mı, aklından geçirdi mi? Memleketini, yurdunu, tarihini, cumhuriyetini seven milyonlarca milyonlarca insan doğdu, büyüdü, öldü ve yaşıyor bu topraklarda; kaçının kafası bunu makul, mazur, haklı, mantıklı görebilirdi?
Bakın; isterse pek kahraman olsun; bu tür tablolar "hastalıklı" dır. Tepeden bakıp çoğumuzu böcek gibi görürler.
Onlar Atatürk' ün yanına, arkasına, ona hiç sormadan yapışırken; esas dertleri, bizim darbeci, işkenceci, adam asmacı dönem lideri diye tepki duyduğumuz Evren' e karşı "Kenan Paşa Kompleksi" dir.
"KPK", çok sayıda subaydan farklı olarak, bazılarının kendilerini de pekala o mevkie layık görebilmeleri, onun bulduğu fırsatı bulamamanın öfkesiyle yahut bulma histerisiyle yanmaları, "O bile oraya çıktıysa, benim neyim eksik" diye kıvranmalarıdır.
Bu ülkeyi çoğumuz çok seviyoruz; onu taciz etmeyi, birbirine düşürmeyi hiç düşünmeden!

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Bu da tehdit!   / 24-05-2006
 Hamurun mayası   / 23-05-2006
 Andıç kuşları   / 22-05-2006
 Bir de katil var!   / 21-05-2006
 Parmak hesabı   / 19-05-2006
 Mayınlar patlarken   / 18-05-2006
 Ulus-devlet   / 17-05-2006
 Altı pasta verkaç   / 16-05-2006
 Yanılgı tarihi   / 15-05-2006
 Anlarsa analar anlar!   / 14-05-2006
YILMAZ ÖZDİL
Papatyalar gitti Laleler geldi...
İstanbul Büyükşehir...
ERGUN BABAHAN
Her şey bitti mi?
Türk Basını, çeteleşme sürecine ciddi...
MEHMET BARLAS
Erdoğan ağzıyla kuş tutmayı da denemeli midir?
Hayata...
UMUR TALU
Nalına, mıhına
Bu işi ne için yapıyoruz? Bu meslekte sık...
FATİH ALTAYLI
Rejime bir şey olmaz
Yıllardır anlamadığım bir şey var.
'Demir yumruk' yasası
Hollanda parlamentosu teröre karşı Avrupa'nın en sert yasasını kabul...
İran, doğrudan ABD ile nükleer temas istiyor
Önce 18 sayfalık mektupla nabız yokladı. Şimdi de doğrudan görüşme...
Yıldırım dönüyor
Yıldırım dönüyor
Hafta sonu Türkiye'ye dönmesi beklenen Aziz Yıldırım'ın başkanlık...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu