|
 |
 |
 |
|
 |
 |
"En kötü senaryoya hazırlandık"
Radyoaktif maddelerin tutuşma ihtimali Atom Enerjisi Kurumu'nu (TAEK) alarma geçirdi. Sürekli radyasyon ölçümü yapıldı. TAEK Başkanı "En kötü senaryoya göre hazırlandık. Ancak tehlikeli maddelere ulaştıkça rahatladık" dedi.
Radyoaktif sızıntı alarmı
Havalimanının kargo bölümünde radyoaktif maddelerin depolandığı özel bir bölüm olması, Türkiye Atom Enerjisi Kurumu'nu alarma geçirdi.
İstanbul'da Atatürk Havalimanı Kargo Bölümü'nde meydana gelen yangında radyoaktif facia kıl payı önlendi. Havalimanının kargo bölümünde yurtdışından ithal edilen ya da yurtdışına gönderilecek olan radyoaktif maddelerin depolandığı bir özel bölüm olduğu ortaya çıktı. İnsan sağlığı için son derece tehlikeli olan radyoaktif maddelerin bulunduğu deponun yangından etkilenmiş olması ihtimaline karşı Türkiye Atom Enerjisi Kurumu (TAEK) tayakkuza geçti. Yangın haberi alınır alınmaz İstanbul Çekmece Nükleer Araştırma Merkezi'nden bir ekip derhal yangın mahalline
gönderildi.
ACİL PLAN DEVREDE TAEK Başkanı Okay Çakıroğlu "Sürekli ölçümler yapıyorlar şu ana kadar kritik sınır aşılmadı" dedi. Yangının başlamasının ardından kargo bölümünde bulunan radyoaktif depodaki tüm malzemelerin bilgisine ulaştıklarını ifade eden Çakıroğlu şöyle konuştu: "Bu bilgiler zaten bizde vardı. Kim ithal etmiş, ne ithal etmiş, ne kadar ithal etmiş hepsi bizde kayıtlı. Bu bilgileri aynı zamanda firmalarla da konuşup teyit ettik. Firmalar da acil durum planı doğrultusunda gerekli işlemleri yaptılar. Yani yangın başladığı andan itibaren orada ne olduğunu biliyorduk. Aynı zamanda meteoroloji ile direk bağlantımız olduğundan en kötü senaryoda neler olabilir diyerek ona göre önlemleri aldık."
RÜZGÂR DENİZE DOĞRU Rüzgârın şehre değil de Marmara Denizi'ne doğru esmesinin en kötü senaryoda bile kendilerini rahatlattığını vurgulayan Çakıroğlu şöyle devam etti: "Ekiplerimiz hemen ölçümlere başladılar. Merkezde bu ölçümler adım adım takip edildi. Hatta havalimanındaki arkadaşlarımız 'çıkalım mı' diye sordular. 'Gerek yok' dedik. Şayet olumsuz bir durum tespit etseydik havalimanını tamamen boşaltırdık. En kötü senaryo gerçekleşmeyince rahatladık. Bundan sonraki önceliğimiz orada çalışan itfaiye çalışanları ve polislerle ilgiliydi. Özellikle itfaiyeyi yaklaştırmadık. Arkadaşlarımız itfaiye erlerinin yanında ellerindeki ölçüm cihazlarıyla sürekli ölçüm yaptılar. Ona göre çalışmaları yönlendirdiler." Şimdiye kadarki ölçümlerin uzaktan yapıldığını ifade eden Çakıroğlu "Etki uzaklıkla azalıyor. Dolayısıyla yaklaştıkça ölçümlerin yüksek çıkması riski vardı. Depolanan maddeler, İyot 131, Selenyum 75, İridyum 192, Molibden 99 ve Talyum 201. Burada ithal maddeler bizim için önemliydi. Onlar da İyot ve Molibden. Diğerleri ihraç maddesi yani ömrünü tamamlamış maddelerdi. En çok da Molibden'den çekiniyorduk. Ancak arkadaşlarımız Molibden'e ulaştı ve bir sorun olmadığını tespit ettiler. Bu bizi çok rahatlattı. Zaten bu maddelerin ambalajları çok özel. 1100 derece ısıya bile en azından yarım saat dayanan ambalajlar bunlar" diye konuştu.
NEVZAT ATAL
|
|
|
|
 yusuf dağcı 25.05.2006 14:02:35 Bu nasil bir ciddiyetsizliktir ki bu kadar kimyasal madde bulunan bir yerde böyle bir çalışma yapılıyor.hadi yangın çıktı kimyasllari kontrol etmek için kim gönderiliyor....hatirlayalim.. eskiciye kimyasal madde tüplerini veren çekmece Nükleer Araştırma Merkezi , diğeri cernobil kazasında içtiğiniz çaylarda radyosyon yok diyen Türkiye Atom Enerjisi Kurumu... artık bir şey diyemiyorum.çevreye kimyasal maddelerin dağıldığını bile bulamıyorsak bu kurumlara nasıl guveneceğiz.açıklamalara bakın ''1100 dereceye kadar yarım saat dayanıyor''içerideki sıcaklık ne? bunu bilen varmı?
|
|
 |
|
 |
|