Borsanın çıkışında da çöküşünde de yabancı başrolde
Hafta başında finansal piyasalarda uzun vadeli olumlu ana trendin martta başlayan türbülansla tamamlandığını belirtmiştik. Önümüzdeki dönemin siyasi takvimini, dış piyasalardan kaynaklanan risklerini ve ekonominin ortaya çıkmakta olan bozulmalarını dikkate alırsak, piyasaların ana yönünün olumsuza döndüğü tahmini yapılabilir. Eğer gelecek dönemde çifte seçim varsa ve bunun en erken sonlanma tarihi Mayıs 2007 ise bu tarihe kadar finansal piyasaların geçmiş parlak dönemini yaşaması zor olabilir. Piyasalarda trend dönüşü içinde bugün borsanın durumunu irdeleyeceğiz. Kısavadelidurum Borsanın düşüşü 2 Mart'tan bu yana cent bazında yüzde 37'ye vardı. 2 Mart'ta 3.68 cent'e kadar çıkan ve 2000'deki tarihi zirvesini yakalamasına 0.10 cent kalan İMKB Endeksi dün 2.31 cente kadar indi. Bu arada meydana gelen hemen hemen bütün olumsuzlukları da sattı. Bu nedenle piyasanın kısa vadede düşüşe tepki verme ihtimali arttı. Ama burada da yabancıların satışlarına devam edip etmeyecekleri belirleyici olacak. Çünkü piyasanın üçte ikisine onlar hakim.
Uzunvadelidurum Ancak borsanın kısa vadeli toparlanması uzun vadeli yönünün aşağı yönde olabileceği ihtimalini değiştirmez. Bu açıdan 2 Mart'ta ulaşılan 3.68'lik düzey tepe noktası olarak kalacak. En azından yeni bir büyük çıkış dalgasına kadar. Ancak burada vade çok değişken olabiliyor. Bitişikte geçmiş büyük yükselişlerin ve düşüşlerin bir tablosu bulunuyor. Borsanın çöküşleri arasında 3.5 ay süren de var, 27.5 ay süren de. Buna karşılık düşüşün boyutu konusunda birbirine yakın rakamlar ortaya çıkıyor. Borsanın tepe noktasına göre düşüş yüzde 65-88 arasında değişiyor. 1998 çöküşü yüzde 65.8 ile en düşük kalanı. En büyük düşüş oranı ise son büyük çöküşte yüzde 88.6 ile gercekleşti. 2001 krizinin yıkıcı etkisi son düşüşün boyutunu büyüttü.
Yenitavanındüzeyi Geçmişten çıkarılabilecek sonuçlardan biri, borsanın yeniden büyük yükseliş eğilimine girdiğinde varabileceği noktayla ilgili. Türkiye'nin AB hikayesi devam ettiği sürece, bu düzey dolar bazındaki endeksle 3.5-4 cent arasında değişebilir. AB hikayesinin fiyatların içine girdiği ilk büyük yükseliş olan 2000'deki hareket ile 2006'da sonlanan harekette endeks düzeyi bizi böyle düşünmeye yönlendiriyor.
Yenitabanındüzeyi Borsanın büyük hareketlerinden tabanının düzeyi konusunda bir sonuç çıkarmak ise zor. Normalde endeksin 0.40 cent düzeylerinin çöküşlerin sonu olduğu tespiti yapılabilir. Ama borsanın tavanı AB ile bir kat daha artarken, tabanının yerinde sayması çelişkili durum. Üstelik borsanın 2000 sonrası çöküşünde Cumhuriyet tarihinin en derin ekonomik krizinin izleri var. Belki bundan sonra aynı derinlikte bir kriz yaşarsak fiyatlar benzer düzeylere yaklaşabilir. Ama böyle krizler de birbirine çok yakın tarihlerde pek gerçekleşmezler. Dolayısıyla büyük kriz olmadıktan sonra borsanın benzer dip seviyelerine yaklaşması zor. Yabancınınbelirleyiciliği Borsanın bu çöküş döneminde dip seviyesinin geçmiştekilere göre daha yüksek kalabileceğinin AB hikayesi yanında önemli bir gerekçesi daha var. O da borsada yabancı hakimiyeti. İlk kez bu yoğunlukta bir yabancıyla çöküş dönemi yaşanacak. Bu dönemde payları kısmen azalsa bile, fiyatların geçmişteki gibi yerlerde sürünmesi zor olsa gerek. Borsanın kısa vadeli yönünde de, uzun vadeli yönünde de, çöküşün nereye kadar gidebileceğinde de, yabancılar belirleyici konumdalar. Bu nedenle son büyük yükseliş farklıydı, çöküş de farklı olmaya aday gibi görünüyor. Sonuç "Budünyayaistediğimizgibigelmedik,budünyadanistediğimizgibigidemeyiz" ÖmerHayyam