|
 |
 |
 |
|
 |
 |
Tarlabaşı yatırımcıların gözdesi
Beyoğlu'ndaki Tarlabaşı, İstanbul'da gayrimenkul sektörü yatırımcılarının yeni gözde bölgesi olma yolunda.
Tarihi semtlerin yenilenmesine ilişkin çıkarılan yeni yasayla ''yenileme alanı'' ilan edilen Tarlabaşı'nda tarihi binaların yenilenip kültürel ve turistik mekanlara dönüştürülmesi projesi, yatırımcıların büyük ilgisini çekti.
Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan,Tarlabaşı'nda geçen yüzyıl başlarında yapılan binaların o zamanın koşullarına uygun olduğunu ama kullanım alanı küçük, otoparkı ve benzeri modern özellikleri olmayan bu binaların artık çağın ihtiyaçlarına cevap veremediğini anlattı.
Yeni yürürlüğe giren 5366 sayılı yasayla birlikte İstanbul'daki bazı diğer semtlerle birlikte Tarlabaşı'nın da yenileme alanı ilan edildiğini hatırlatan Demircan, bu kapsamda hazırladıkları projeyle tarihi binaların aslına uygun olarak yenileneceğini, çok küçük binaların birleştirilerek kullanım alanlarının genişletileceğini kaydetti.
Semtteki bina sahiplerinin yüzde 90'ının, bir kısmı atıl durumdaki binaların değerlenmesinden memnuniyet duyacaklarını ifade ettiklerini dile getiren Demircan, bazı maliklerin para sorununu dile getirdiğini de anlatarak şöyle devam etti:
''Maliklerin çoğu (başkanım yeter ki yapın) diyor. Birileri bu işe girmek istemiyorsa ya da malikler bulunamıyorsa, belediyenin orayı kamulaştırma yetkisi de var.
Biz ilk startı verdiğimiz adanın malikleriyle de iki toplantı yaptık. Bazıları (ama paramız yok) dediler. Onu da aşmak mümkün. Çünkü toptan işlem yapılacak kapsamdaki bina için yatırımcı orayı arsa kabul edip kat karşılığı teklif de veriyor.
Şu an burasıyla yatırımcı gruplar ilgilenmeye başladılar. Dubai'den de diğer yerlerden de Türklerle ortak yabancı yatırımcı gruplar var.
Beyoğlu'nun bir konsepti var. Burası da o konsepte uygun olacak. Sanayi, imalat yerleri olamaz buralar. Bunları ayıkladığımızda geriye konaklama kalır. Orada yaşayan insanların konaklaması anlamında, otel anlamında veya yeme-içme, eğlence mekanı, kültürel ve sanatsal aktiviteler olur.''
''BEYOĞLU GİDEREK NEFES ALIYOR''
Ahmet Misbah Demircan, İstanbul'u da bu anlamda diğer kentlerden farklı kılan mekanların, Eminönü ve Beyoğlu gibi yerler olduğunu vurgulayarak, şöyle dedi:
''O sokakları ihya etmek, oraları insanların ilgisine açmak, turizmini geliştirmek... Sorunun ana noktası, çıkış noktası bu. Belki bir cümleyle şöyle değerlendirmek gerekirse; Talimhane bölgesinde yaptığımız iyileştirme çalışmalarından sonra İstiklal Caddesi çevresindeki bu çalışmaların temel hedefi budur. Bunları yaptığınızda sosyal hayatı ve ticaret hayatını da tetikliyorsunuz.
Bunlar çok yaşadığımız doğru örnekler. Beyoğlu da sonuç olarak buraya doğru gidiyor. Beyoğlu giderek nefes alıyor. Bir yandan otel yapılırken, bir yandan kullanılabilecek sokakları aktive etmek, onlara otellere gelen insanları orada bir gün daha iki gün daha fazla tutabilmek anlamında o yaşam alanlarını hazırlamak... Bütün planlama bu.''
Tarlabaşı'ndaki dönüşüm projelerinin temelinde de bunun yattığını anlatan Demircan, Galataport Projesi'ne ilişkin de şunları söyledi:
''Galataport da bu işle çok uyuşan bir şey. Niye? Galataport'un alanı tarihinden bu yana hep liman olarak iş görmüş bir mekan. İstanbul iki türlü turist alıyor. Havayolu ve karayoluyla. Bir ayak daha farkı olmayan bir ayak, o da deniz turizmi.
Galataport'ta ortaya çıkan projeyi, aslında oradaki tarihi dokuyu da muhafaza etmek suretiyle daha fazla turistin istifade edebileceği bir liman kapısı, İstanbul'un tanıtım kapısı ve ulaşım noktası olarak algılamak lazım. Orada yapılmak istenen çok doğru bir şey.''
(AA)
|
|
|
|
|
|
 |
|
 |
|