| |
|
|
Demirel fır fır döner
Bürokrasiyi ve siyaseti içeriden bilen Hasan Celal Güzel'in Radikal'deki yazısını ( 4 Mayıs ) okurken gülümsediğimi fark ettim. Güzel, 'Beyefendinin Halleri' başlıklı yazısında, geçenlerde "Türbanlılar Arabistan'a gitsin " diyerek gündemi karıştıran Süleyman Demirel'in eski demeçlerini hatırlatıyordu. "Şimdi bu sözlerden herhangi birini Tayyip Bey söylese, 'irtica vaveylası' ayyuka çıkar, zinde güçler ayaklanmaya kalkardı" ded ikten sonra Demirel'in incilerinden örnekler sıralıyordu Güzel: * "Atatürk'ün kurduğu laik devlet değil, İslam devletidir." *"Devletimizi idare edenlere Kuran'daki hakikatler yol göstermiş, yön vermiştir." * "Bu memleketin her vatandaşı göğsünü gere gere 'Ben Müslümanım' diyemezse, Türkiye'de huzur olmaz." * "İslam'ın getirdiği ana kaidelerle, hukukun üstünlüğüne dayanan anayasa devletinin kaideleri arasında çelişki yoktur." *"Kişi başını örtmek istiyorsa örtsün. Ona niye karışılıyor. Başörtüsünün laiklikle bir alakası yoktur (...) Anadolu kadınının yüzde 80'inin başı örtülüdür." * "Benim söylediğim şu: Serbest bırakalım. İsteyen bağlasın, isteyen açsın." * "İrtica dendiği zaman, bu iddialar mesnetten ( dayanaktan ) yoksun; zaman, makam ve kişi hayatına bağlı değilse, ciddi telakki olunamaz."
Dün bir kez daha gülünce... Konuya değinmek şart oldu. Bu kez gülmeme Ahmet Hakan'ın özetle "Erdoğan için 'dönüş hakkı' var da, Demirel için yok mu? Babalar da döner" diyen yazısı ( Hürriyet ) sebep oldu. Niye güldüğümü anlatayım. Demirel'in iki önemli özelliği vardır: 1) Çok iyi, çok esaslı analiz yapar. Ekonomisinden siyasetine, göç meselesinden enerji ihtiyacına, ülkeyi ve dünyayı öyle bir değerlendirir ki hayran kalırsınız. O noktada tutarlı, mantıklı, gerçekçidir. 2) Bir de 'siyasetçi' Demirel vardır. Bu Demirel'in hiçbir ilkesi, kuralı, temel değeri yoktur. Ünlü ' Dün dündür, bugün bugündür' sözünü boşuna mı söyledi? Siyasetçi Demirel için önemli olan kendi hedefidir . O hedefe ulaşmak için herkesle ittifak yapar, her sözü söyler, her vaadi verir. Dolayısıyla çelişkilerini göstererek Demirel'den; utanmasını, sıkılmasını ve tutarlı olmaya çalışmasını beklemek anlamsızdır. "Baba bu konuda döndü" demek de öyle... Çünkü Demirel sürekli döner. Önüne koyduğu hedef ne taraftaysa, o tarafa döner. Dün döndü, bugün dönüyor, yarın tekrar dönecek. Bana inanmıyorsanız siyasi karikatürün büyük üstatlarından Bedri Koraman'a inanın. Bakın 8 Şubat 1978'de Milliyet'te ne çizmiş: Birinci ve İkinci Milliyetçi Cephe hükümetlerinde başbakanken ' Kontrgerilla açıklansın' çağrılarına kulağını tıkayan Demirel, muhalefete düşünce ' Kontrgerilla açıklansın' diye bağırmaya başlıyor. Böyledir Demirel. Kendine has bir biçimi yoktur. Macun gibi, su gibi her şekli alır. Yeter ki iktidar kabını doldursun. Yeter ki hedefine ulaşsın.
|