Merkez faizde ne yapar?
Yarın toplanacak olan Merkez Bankası Para Politikası Kurulu'nun alacağı karar birkaç yönden önemli hale geldi. Çünkü, faizi değiştirmeme yanında düşüşünü de haklı kılabilecek nedenler var. Karar her iki yönde de çıkabilir. Burada tercih Merkez Bankası'nın yeni yönetiminin olacak. O halde ilk Para Politikası Kurulu toplantısının kararı, faizin ötesinde bir şeyleri söyleyebilir. Öncelikle faiz kararından başlayalım.
Düşürmeme nedenleri Bir kere faizlerin düşürülmesine karşı bazı gerekçekler öne sürülebilir. * Dünyada petrol fiyatları artıyor. Bunun Türkiye'ye yansıması, bir ayda akaryakıta üç kez zam şeklinde oldu. Petrol fiyatlarının artması hem enflasyon hem de cari açık baskısı yaratıyor. * İkinci önemli gerekçe, enflasyon rakamlarında son 22 aydır düşüş yok. Yüzde 8 dolayında bir patinaj var. Son aylarda da Merkez Bankası'nın beklediği yıllık düşüş henüz gerçekleşmedi. Dün açıklanan piyasa tahminleri nisan ayındaki enflasyon düşüşü olsa bile, bunun sınırlı olabileceği yönünde. * Dünyada faizler artıyor. ABD'nin 10 yıllık tahvil faizleri 4 senenin ardından ilk kez yüzde 5'in üzerine çıktı. ABD'de faiz artışları son bulmadığı gibi, AB ve Japonya da faizleri artıracak. * Mart ayında yaşanan türbülanstan sonra gelişmekte olan ülkelere yönelik sermaye hareketlerinde bir seçicilik başladığı dikkati çekiyor. Cari açığı yanında yurtiçi gelişmelerinden dolayı Türkiye riskli ülkeler içinde görülmeye aday gibi görünüyor.
Faiz düşürme nedenleri Yıllık bazda enflasyon nisan ayından başlayarak yeniden ılımlı bir düşme eğilimine girebilir. Baz etkisinden kaynaklanan bu eğilimin birkaç ay daha sürmesi beklenebilir. Nitekim Merkez Bankası baz etkisinden hareketle enflasyonun ilk çeyrekten sonra yıllık bazda düşmeye başlayabileceğini, faizlerin de buna paralel olarak yeniden düşürülebileceğini daha önceki enflasyon açıklamalarında belirtmiş ve nisan ayındaki karara altyapı hazırlamıştı. * Geçen ayki faiz kararından sonra meydana gelen en büyük değişme ise sosyal güvenlik reformunun Meclis'ten geçirilmesi. Not artışına yol açmasa bile, IMF ile ilişkiyi yeniden rayına sokması açısından belki faiz kararı üzerinde en etkili olabilecek gelişme bu. * Petrol fiyatları yükselmesine yükseldi ancak önümüzdeki dönem seyri faiz kararında daha belirleyici olacak denilebilir. Piyasalar ve analistler genelde petrol fayatlarının daha da artacağını belirtirken, OPEC Başkanı'nın fiyatların gevşeyeceği görüşü de taraftar bulabilir. Bu da faizi düşürmek isteyen Merkez Bankası'na iyi bir gerekçe olabilir.
Her türlü karar önemli Gerekçelere bakınca Merkez Bankası'nın kararı faizi değiştirmememe yönünde olabileceği gibi, düşürme yönünde olabilir. Biraz ihtiyatlı yaklaşım, dış piyasalardaki gelişmelerin durulmasını beklemek olabilir. Çünkü, Merkez Bankası'nın son faiz kararları aynı zamanda birkaç ayı içine alan sinyal etkisi yaratıyor. Zaten çeyrek puanlık indirim döneminde Merkez Bankası'nın hem faizi düşürmeme hem de düşürme yönündeki kararları en azından üç ayı kapsıyor. Bitişikteki tabloda görülebileceği gibi, 2005'in ilk yarısında her ay çeyrek puanlık indirim yapan Merkez Bankası üçüncü üç aylık dönemde buna ara verdi. Son çeyrekte yeniden faiz düşüren Merkez Bankası, bu yılın ilk çeyreğinde bu düşüşe ara verdi. Şimdi de faiz düşüşüne bir başlarsa bunun yakın geçmişteki gibi, birkaç ayı kapsaması beklenebilir. Yok, birinci ayında bu düşüş durdurulursa, bu itibar kaybına yol açabilir. Ekonomi ve piyasalar kendilerini birer aylık değişimlere uyduramayabilir. İhtiyat dışı yaklaşımın ön plana geçmesi, yeni dönemin yaklaşımının önyargılı olabileceğinin ipucunu verebilir. Kısaca, her türlü karar önemli olacak.
Sonuç "Önyargılı olmak, daima zayıf olmak demektir" Samuel Johnson
|