TEB Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Canevi, yabancı bankaların sistemdeki payının sektördeki görüşmelere bakıldığında en fazla yüzde 35-40'a ulaşacağını söyledi.
TürkiyeEkonomi Bankası (TEB) Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Canevi, bankacılık sisteminde yabancı sermaye payının en fazla yüzde 35-40'lara varabileceğini belirterek, "Bırakın yabancı damatlar gelmeye devam etsin'' dedi. Canevi, bankacılığa yabancı sermaye girişi tartışılırken sorulan soruların yanlış olduğunu öne sürdü. Türkiye'de bankacılık sektörünün senelerdir bilanço, aktifler ve bankacılık hizmeti alan nüfus itibariyle küçük kaldığını belirten Canevi, sektörün yeni teknolojiler ve kuvvetli sermayeyle tabana yayılarak daha fazla nüfusa
hizmet götürmesinin zorunlu olduğuna işaret etti. Canevi, yabancı sermayenin, bankaların sermaye yapısını güçlendirirken tecrübesiyle bankaları, uluslararası ağın bir parçası haline getirdiğine dikkati çekti. Yabancı banka payının Polonya'da yüzde 90, Çek Cumhuriyeti'nde yüzde 88, Meksika'da yüzde 90'a yakın olduğunu, bunlar dışında Türkiye gibi kalkınmakta olan ülkelerde yüzde 20 ile 40 arasında olduğunu anlatan Canevi, şöyle konuştu: "Türkiye'de bankacılık sisteminde yabancı sermaye payının varacağı yer maksimum yüzde 35-40'tır. Çünkü Türkiye'de oturmuş bir bankacılık sistemi vardır. İş Bankası, Akbank, Ziraat Bankası oturmuş bankalardır. Bu söylediğim ülkelerde böyle bir oturmuş bankacılık sistemi olmadığı için yabancı sermaye payı yüzde 90'lara çıkmıştır. Bundan endişe etmememiz lazım. Yüzde 35-40 yabancı sermaye payı da Türk bankacılık sistemine katkı yapar, zarar vermez. Dolayısıyla bırakın yabancı damatlar gelmeye devam etsin. Çoğunluğun yüzde 50'yi aşması bence bir kritik dönüm noktasıdır. Yüzde 80-90 tabi biraz abartılı rakamlardır. Öyle bir şey olmasını ben de istemem ama 50'yi geçmesini de arzu etmem. Çünkü hala milli bir bankacılık yapısına alışkın bir kültüre sahibiz.''