| |
|
|
Turhan Selçuk'un niyeti ne?
Musa Kart'tan ' Kedi Başbakan', Penguen dergisinden 'Tayyipler Alemi' derken... Nur topu gibi bir karikatür krizimiz daha oldu. Turhan Selçuk, 19 Nisan Çarşamba günü Cumhuriyet gazetesinde aşağıda gördüğünüz karikatürü çizdi: "Türbanlı domuz Avrupa Birliği yolunda." Tabii hemen tepkiler geldi... Müslümanları çağrıştıran türban ile yine İslam'ın toptan dışladığı domuzun bir araya getirilmesi, başta dindarlar olmak üzere birçok kişiyi kızdırdı. Ben işin bu yönünü gayet iyi anlıyorum da... Turhan Selçuk'un ne demek, neyi anlatmak istediğini anlamadım. ABD'de New Yorker dergisinin karikatürleri çok ünlüdür. Entelektüel düzeyi yüksek olan bu karikatürlerin bir kısmını pek çok kişi anlamaz. İnsanlar, 'acaba ne anlama geliyor' diye aralarında konuşur, tartışırlar. Benzeri bir durum var burada da... Turhan Selçuk ne demek istedi? Hayvanlar karikatürlerde bazı insani duygu, düşünce ve ilişkileri simgeler. O halde domuzun Türkçe'deki mecazi anlamlarını hatırlayalım önce: 1) Hain, aksi, ters, inatçı kimseler için kullanılıyor. Refik Halit Karay, " Domuzun malı için can tüketmeye mi geldik dünyaya" diye bir cümle kurmuş. 2) Kötü huylu, hain insanlara da 'domuz gibi' deniyor. 3) 'Adamakıllı, iyice' gibi bir anlamı da var: " Domuz gibi bilir ama söylemez." 4) Obur, aşırı yiyen kişilere "Domuz gibi tıkınıyor" denir. 5) "Domuzdan kıl koparmak " deyimiyle sevilmeyen ya da eli sıkı bir kişiden, bir şeyler (para vs.) almak anlatılır. Domuza ilişkin dilimizdeki bu anlamların türbanla nasıl bir ilgisi var? Ben bir bağ kuramadım. New Yorker'da gördüğümüz 'entelektüel gönderme' bu karikatürün neresinde? Karikatürde domuz yerine mesela ' tilki' kullanılsa anlayacağım: "Türbanlılar yani İslamcılar, AB'yi istiyor çünkü bu sayede serbest kalacaklar... AB'yi aslında bunun için istiyorlar, tilkilik (yani ' kurnazlık' vs.) yapıyorlar" demek istemiş Turhan Selçuk, diye düşüneceğim. Ancak figürün tilki değil, domuz olduğu apaçık! Bence gayet talihsiz bir karikatür olmuş bu... Çünkü domuz bizim kültürümüzde 'üç' kere olumsuzdur. * Birincisi İslam açısından. Gayet iyi bilindiği için ayrıntıya girmeye gerek yok. * Pek bilinmeyen ikinci nokta da şudur: Türkler, İslam'ı kabul etmeden önce de domuzdan hiç hoşlanmazlardı. Çünkü domuz göçebe hayatına uyum sağlayamaz. At, koyun, öküz gibi uzun yürüyüşlere çıkamaz. Çinlilerle çatışan eski Türk kavimleri için domuz, "şehirleşmiş, yerleşik Çin'in" simgesiydi. Yani dini inançları güçlü olmayan Türkler de domuzdan hazzetmez. * Son bir nokta da domuzun günümüzdeki ' sağlıklı yaşam' akımına karşı konumda olmasıdır. Çünkü çok yağlı, dolayısıyla sağlığa aykırı, damar tıkayan bir ettir domuzunki. Özetle: Bana kalırsa Turhan Selçuk'un bu karikatüründe entelektüel gönderme filan yok. Sanırım tek amacı, " aynı anda, aynı yerde bulunamaz" denilen iki simgeyi bir araya getirerek dini konularda hassas olanları kızdırmaktı. Bunu yaparken hedeflediğinden çok daha geniş bir kitleyi karşısına aldığının farkında mı?
|