| |
Baykal'ın seyir defteri
Dün öğle yemeğinde Deniz Baykal' ın konuğuyduk... Aslı Aydıntaşbaş ve Ergun Babahan' la birlikte... Konuşulan konulardan biri hafta sonundaki Fenerbahçe-Galatasaray maçıydı. "Galatasaraylı Deniz beyin" bir düşüncesi var. Yarın İstanbul'da Galatasaray'ın "yeni yönetimini" ziyaret edip, kutlamak. Sonra Fenerbahçe yönetimine nezaket ziyareti. Cumartesi günü de maçı izlemek.
Lokantada "bitişik masada" AK Parti milletvekili Mehmet Dülger oturuyordu. "Galatasaraylı Dülger'in" kravatı sarılacivertti. "Bizlere açıklama yapma ihtiyacını" duydu: -Birlikte yemek yediğim arkadaşım Fenerbahçe yönetiminden... Ona jest olsun diye bu kravatı taktım... Yemekten sonra hemen değiştireceğim.
Bu "maç ayrıntılarından" sonra, bir başka "ayrıntıya" gireceğiz. Deniz Baykal da Antalya milletvekili, Mehmet Dülger de... Deniz bey lokantaya Dülger'den sonra geldi. Dülger, CHP Genel Başkanı'nın kapıdan girdiğini görünce ayağa kalktı, ceketini ilikledi: -Deniz'ciğim hoş geldin. Baykal'ın tavrı da yine "aynı sıcaklıktaydı." Bu sıcaklığın, garsonlar dahil, lokantadaki herkesi "nasıl memnun ettiği" yüzlerdeki tebessümden belliydi.
Keşke "benzer uygar ilişki" iktidar ile muhalefet arasında yaygınlaşabilse. Bunun için liderlerin birbirleri ile "senli, benli konuşmalarına" gerek yok. "Gerilim politikası" izlemesinler yeter.
Siyaset neden geriliyor? İktidardakilerin sinirli halinin nedeni "Deniz beyin tahrikleri" mi? Baykal'a sorduk. İşte yanıtı:
Hayır, benim tahrik ettiğim falan yok. Birbirleri ile çelişen hedeflere doğru yürüyorlar, her gün farklı şeyler söylüyorlar. Gün oluyor Amerika'ya kafa tutuyor, sonra ABD ile sıcak ilişkilerden söz ediyorlar. Gün geliyor İsrail'e meydan okuyor, sonra İsrail'le ortak politikadan bahsediyorlar. Kürt meselesinde her hafta farklı bir bakış açısı sergiliyorlar. Daha önceki sakin çizgiyi sürdüremiyorlar. Bu da onları tutarsızlığa sürüklüyor. Toparlamak için siyaset üretemiyorlar. Eski defterleri karıştırıyorlar. İnatlaşıyorlar. Hırçınlaşıyorlar. Birilerinin kendilerini devirmek için düğmeye bastığı gibi vehimlere kapılıyorlar. Bu durum tedirginliklerini daha da artırıyor. Özeleştiri yapmaları lazım.
Deniz Baykal'a göre içerdeki gelişmelere bağlı olarak, siyasette "kırılma" olabilir. Yine Deniz beye göre son zamanlardaki gerilim "yaklaşan kırılmanın" işaretleri.
-Sayın Baykal... Çankaya düğümü nasıl çözülür? -Tayyip bey koparabilirse alır... Niyeti Çankaya... Bu treni kaçırmak istemez.
Deniz Baykal'ı hiç "dünkü kadar rahat" görmemiştik. Tayyip beyin "2007'den önce seçime gitmeyeceğinin" farkında. Ancak bir "baskın seçim" olasılığını da göz ardı etmiyor. Kendine göre bir "hesap, tahmin, strateji, politika" yapmış. "G gününü" bekliyor. G günü "seçim günü." Ama G gününe kadar "gerilimin artacağı" düşüncesinde.
|