|
|
|
|
Hayvanlara eziyet eden çocuğa dikkat!
Türkiye Hayvan Hakları Platformu Kurucu Üyesi Tınaz Titiz, çocukluk yıllarında hayvanlara kötü davrananların büyüdüklerinde de şiddetin çeşitli türlerini başkalarına uyguladığını belirterek anne ve babaları uyarıyor.
Okullarda birbirlerinin boğazını kesen öğrenciler, en yakın arkadaşını silahla yaralayan gençler... Şu sıralar şiddet içeren haberlerin ardı arkası kesilmiyor. Diğer yandan da topluca katledilmiş sokak hayvanlarını gördükçe, "Toplum olarak nereye gidiyoruz?" diye düşünmemek elde değil. Bütün bu yaşananlar, hayvanseverlerin yıllardır ebeveynlere ve eğitim kurumlarına yaptığı uyarılarda ne kadar haklı olduklarını ortaya koyuyor aslında. Şiddetin önüne geçmek için alınabilecek önlemlerden biri de çocuklara küçük yaşta hayvan sevgisi aşıl a n - ması şüphesiz. Türkiye Hayvan Hakları Platformu (THHP) Kurucu Üyesi Tınaz Titiz, Beyaz Nokta Gelişim Vakfı olarak şiddet eğilimleri üzerine yaptıkları bir analizin de bunu desteklediğini söylüyor: "Çocuklar hayvanları tanımayınca, onları canlılar kümesinin eşit birer üyesi olarak görmeyince, hayvanlara uygulanacak şiddeti normal sayıyorlar. Bu anlayış dönerek erişkinlerde de kendi türü dışındakilere saygısızlığa yol açıyor. Hayvan saygısının (Ben sevgi yerine özellikle bu saygı kavramını kullanmayı yeğliyorum) ne denli önemli olduğu zaten hemen buradan da görülüyor."
AİLE VE SOSYAL ÇEVRE ETKENİ "Peki nasıl oluyor da insanlar hayvanlara karşı bu kadar nefret dolu bir hale gelebiliyor?" diye sorduğumuz Titiz, "Kalıtsal olarak bu tür anomalilerle dünyaya gelenler olabilir. Ama bunların sadece hayvanlara yönelik olmasının olsa olsa öğrenilmiş olabileceğini düşünüyorum. Bu da birinci derecede aileden, ikinci olarak da sosyal çevreden geliyor. Bir kısım insanda ise bunlar bastırılıyor, hayvan korkusu olarak ortaya çıkıyor. Fakat fırsat doğduğunda bu derhal şiddete dönüşebiliyor" diyor. Hayvana eziyet eden bir çocuğun ileride şiddetin çeşitli türlerini başkalarına uygulayacağı konusunda "Bundan kesinlikle emin olunmalıdır" diyen Titiz, sözlerine şöyle devam ediyor: "Nitekim çeşitli nedenlerle bunu görüyoruz. Kuş gribi nedeniyle hayvanları diri diri gömenler, kurban bayramlarında keseceği danası elinden kaçmasın diye bacağını kesip bırakanlar hep bu alt türden çıkıyor. Ben bunların insan denilen türün alt türlerinden birisi olduğunu düşünüyorum. Kızım biyologdur, o bu alt tür işine itiraz ediyor ama günün birinde bunu kanıtlayabileceğimi düşünüyorum."
İTLAF BİLİMCİLER Bir hayvanın canına kasteden birinin ise insan öldürme konusunda da tereddüt etmeyeceği görüşünde Titiz: "İlk fırsatımda bir araştırma yapmayı düşünüyorum. İnsan öldürenler arasında tabii ki çeşitli dürtü sahipleri var. Bunların bir bölümü hunharca denilebilecek cinayetler işliyor. Hani şu geçenlerde bir mühendisi nasıl gömeceklerini tartışıp -çünkü kazdıkları çukur biraz kısa gelmişti- sonunda kafasını kesmeye karar veren, o da zor gelince katlayıp gömenler vardı ya işte onlar gibi olanları incelemek istiyorum. Bunların hayvan saygısı konusundaki tutumlarını anlamak istiyorum. Kuşkusuz normal dağılım uyarınca bunların arasında hayvansever (onlara hayvansayar diyemiyorum, onlar tehlikeli birer hayvanseverdir) olanlar da vardır. Ama çoğunluğunun çocukluklarında hayvanlardan uzak tutulduklarına inanıyorum. Hani şu, 'Annemin kedi tüyüne alerjisi var' tipleri ileride ya doğrudan yani katil ya da kültürel ehlileşme yoluyla fiili itlafçı, itlaf bilimcisi filan oluyor." Çocuğu hayvanlara işkence eden bir ebeveynin bunun sebeplerini anlamaya çalışması gerektiğini vurgulayan Titiz, "Çocuğunuza en kısa zamanda en az bir hayvanla dostluk kurmayı öğretin" diyor. dostlarımız
Neslihan Tunç
|
|
|
|
|
|
|
|
|