Gücünüz çocuklara mı yetiyor!
Elazığ'da teröristlerce döşenen mayının patlaması sonucu şehit olan Jandarma Er Sinan Gümüştaş'ın annesi Aynur Gümüştaş, cenaze töreni sırasında ''Gücünüz çocuklara mı yetiyor, elleriniz kırılsın'' şeklinde feryat etti.
Sinan Gümüştaş için Selimiye Camii'nde düzenlenen törende konuşan Aynur Gümüştaş, oğlunun 20 yaşında olduğunu hatırlatarak, ''Daha çocuk o... Gücünüz çocuklara mı yetiyor? Elleriniz kırılsın, ciğerleriniz dışarı fırlasın, beyniniz patlasın... Bana hep güçlü ol, derdi. Ağlama derdi. Ağlar mıyım hiç, üzer miyim
paşamı'' diye konuştu.
Abla Sinem Gümüştaş da, ''Ne istiyorlar çocuklardan, günahtır. Verin ben öldüreceğim. Ben gideceğim kardeşimin kanını alacağım. Yeter artık. Gitti benim kardeşim, hayatımız bitti. Kardeşimin düğününü göremedim'' diye konuştu.
Kardeşinin şehit olmasıyla sorunun bitip bitmediğini soran acılı abla, ''Bitmedi ki, kardeşim Sinan öldü. Yine de bir sürü insan ölecek. Belki sizin kardeşleriniz, babanız, çocuklarınız ölecek''dedi.
Elazığ'da teröristlerin yola döşediği mayının patlaması sonucu şehit olan Jandarma Er Sinan Gümüştaş İstanbul'da toprağa verildi.
Haydarpaşa GATA Eğitim Hastanesi morgundan alınan Gümüştaş'ın cenazesi, önce Üsküdar'daki evine götürüldü.
Daha sonra Selimiye Camii'ne getirilen cenazeye şehit erin annesi Aynur Gümüştaş ve babası İbrahim Gümüştaş ile ablası Sinem Gümüştaş sarılarak ağladı.
Oğlunun tabutu başında gözyaşı döken anne Aynur Gümüştaş, oğlu ile son olarak şehit olduğu gün telefonla görüştüklerini ve kendisine ''Anne 7 ay sonra geliyorum'' dediğini ve 1 saat sonra kendilerine ölüm haberinin ulaştığını söyledi.
Burada kılınan cenaze namazının ardından şehit erin cenazesi askeri top arabasına götürülürken, bazı vatandaşlar ''şehitler ölmez, vatan bölünmez'' ve ''Kahrolsun PKK'' şeklinde slogan attı.
Top arabasına konulan Gümüştaş'ın cenazesi, bir süre top arabasına taşındıktan sonra defnedilmek üzere Edirnekapı Şehitliği'ne götürüldü. Cenaze törenine Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Yener Karahanoğlu, CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Sevigen, İstanbul Valisi Muammer Güler, Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah, eski Jandarma Genel Komutanı emekli Orgeneral Şener Eruygur, emekli Orgeneral Necati Özgen, 1. Ordu Komutan Vekili ve 3. Kolordu Komutanı Korgeneral Ethem Erdağı, 1. Ordu Kurmay Başkanı Tuğgeneral Uğur Uzal ile çok sayıda askeri ve sivil erkan katıldı. Törene katılanlar Sinan Gümüştaş'ın ailesine başsağlığı dileğinde bulundu.
Cenaze töreni sırasında İstanbul Valisi Güler ile Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ın duygulandıkları görüldü. Sinan Gümüştaş, daha sonra Edirnekapı Şehitliği'nde toprağa verildi.
Cenaze törenine katılan emekli Orgeneral Necati Özgen de, camiye gelen vatandaşların bazı sözlerine karşılık, şöyle konuştu: ''Her zaman söylüyoruz. Devletimiz çok büyük. Bu Türkiye Cumhuriyeti, bu milletin kanıyla kuruldu. Dolayısıyla içimizdeki hainlerle dışımızdaki hainler, maalesef bu terör örgütüne cesaret veriyorlar'' dedi.
Terör konusunun sadece silahlı kuvvetlerin işi olmadığını ifade eden Özgen, sosyal, ekonomik, politik, kültürel, eğitim alanında topyekün mücadeleyi gerektirdiğini söyledi.
Özgen, bir gazetecinin sorusu üzerine de, Diyarbakır'daki gösterilerde bir tek Türk Bayrağı bulunmadığına dikkat çekerek, şunları kaydetti:
''Aslında kanunlarımız da var, bunlara ceza verecek. Bir tek posteri göstermek bile 3 ile 5 yıl arası cezası var. Ama orada Türk Bayrağı yok. Bir tane Türk Bayrağı gören var mı? Ama ne var. Terörist başının pankartları var, örgütünün flamaları var. Sözde konfederalizm dedikleri bayrakları var. Oranın valisi var. Vali demek şehrin komutanı demektir. Elinde bir sürü yetkileri vardır. 5542 sayılı kanun vardır. Hep asker, hep asker demeyin. Bu iş toplumsal bir olaydır.'' Bölgeye 3 yılını verdiğini anlatan Özgen, sözlerini şöyle tamamladı: ''O bölgenin komutanıydım. Bütün oraları, o kampları biliyorum. Ben bugün diyorum ki, madem ki bunlar o sınırdan girip çıkıyorlar. O halde biz kendi meşru müdafaa hakkımızı kullanacağız ve Kuzey Irak'a gireceğiz. Bunun başka yolu yok. Uygun zamanda bu kamplar dolduğu zaman silahlı kuvvetler oraya girmelidir.''
(AA)
|