Borsada toparlanma olacaksa bile bu zaman alabilir
Borsada mart ayından bu yana başlayan dalgalanma ve gerileme dönemi birinci ayını doldurdu. Hisse senetleri ortalama yüzde 8.73 değer kaybetti. Finansbank'ın satış haberlerini çıkış yönünde kullanan borsa, satışın kesinleşmesinin ardından fırsatı kaçırmadı ve yine kâr realizasyonuna gitti. Bu da geçmişteki gibi, olumlu haberleri çıkış için kullanan, olumsuz haberleri gözmezden gelen piyasa tutumunun değiştiğini gösteriyor. Artık olumlu haberler satışa bir zemin hazırlamak için kullanılıyor. Olumsuz haberlere de piyasa artık daha duyarlı. Zaten yatırım uzmanları çıkışların bir satış fırsatı olarak kullanılması gerektiği yönünde tavsiyelerde bulunuyorlar.
Yabancılar belirleyici Yabancıların tutumu da benzer yönde. Zaten İMKB'nin asıl yönünü ve uzun vadeli trendini de daha çok yabancı yatırımcılar belirleyecek. Çünkü, piyasanın üçte ikisine onlar hakim. Ocak ayında piyasa paylarını yüzde 67.82'ye kadar çıkaran yabancıların bu oranı yüzde 66.19'a düşürdükleri görülüyor. Bunun parasal karşılığı, halka açık kısmın piyasa değeri üzerinden 1 milyar dolara bile varmayan bir rakama denk geliyor. Sadece hisse senedi piyasasında yabancıların net satışları bu civarda gerçekleşebilir. Hem dış piyasalardaki gelişmeler, hem de iç ekonomik ve politik olaylar piyasanın çok kısa sürede toparlanacağına işaret etmiyor. Dışarıda faiz artırımları gündemde ve gelişmekte olan piyasalara ilgi azalıyor. Bu eğilimde hemen eskiye dönüş beklenmiyor. Çünkü ABD'den AB'ye ve Japonya'ya kadar gelişmiş ülkeler faiz artırım sürecinde. Borsada zayıflayan dış ayağın yanında yurtiçi ayakta da zayıflama söz konusu.
Üç büyük ralli Aşağıda yer alan tablodan görülebileceği gibi, geçmiş türbülans dönemlerinde borsanın düşüşü iki veya üç ay sürmüş. Yani bu kez piyasalardaki eğilimlerde kalıcı bir değişiklik olmazsa ve hareketler türbülans düzeyinde kalsa bile, yeniden toparlanma zaman alabilir. Geçmiş eğilimler böyle diyor. Borsada asıl hareket 2003 yılı ortasında yabancıların Türkiye piyasasına yönelmelerinin artmasıyla başlamış. * Ortalama dolar bazlı endeks ile 8 aylık bir yükselişin ardından 2004 NisanMayıs ayı düşüşü ile kesilmiş. Endekste yüzde 98'i bulan 8 aylık çıkışı yüzde 23.8'lik 2 aylık bir düşüş izlemiş. * 2004 Haziran ayında başlayan yükseliş 9 ay sürmüş; yüzde 82.6 düzeyine varmış ve 2005 martnisanmayıs aylarında kesintiye uğramış. Üç aylık düşüş yüzde 13.7 olmuş. * 2005 Haziran'dan başlayan yeni yükseliş dalgası da, eğer ekim ayında endeksteki 2 centlik gerileme dikkate alınmazsa, 8 ay sürdü. Bu kez ortalama dolar bazındaki endeks artışı yüzde 88.4 düzeyinde gerçekleşti. Mart ayında ise ortalama endeks 3.30'a indi. 8 aylık çıkışın ardından gelen durulma henüz birinci ayında. Geçmiş türbülans dönemlerinde iki veya üç ay sürmüş.
Neden zaman alır? Eğer küresel piyasalardaki hareket en azından gelişmekte olan ülkeler için bir trend dönüşü olacaksa, İMKB'nin bu eğilimin dışında kalması çok güç. Çünkü iç koşullarda da bozulma var. O zaman mart başındaki tepe noktası uzunca bir süre geçilemeyebilir. Ama küresel piyasalardaki oynaklık bir türbülans olarak kalacaksa, bu durumda bile hisse senedi piyasasının toparlanması belli bir zamanı alabilir. Üstelik geçmiş iki büyük türbülans sırasında iç koşullar bugüne göre daha iyiydi. Fiyatların düzeyi de alım için daha cazipti. Bitişikten de görülebileceği gibi, birinci türbülansta toparlanma başlarken ortalama endeks seviyesi 1.15 cent, geçen yıl bu zamanlardaki ikinci türbülansta 1.82 cent düzeylerindeydi. Şimdi ise hisse senetlerinin ortalama değeri 3.30 cent civarında. En azından bir yıl önceye göre yüzde 81 daha yukarıda. Fiyatların belli bir doygunluk noktasına gelmesi de, yeni bir toparlanma veya trend değişimi için belirliyici durumda.
Sonuç "Gelecek olayların gölgesi önceden düşer" Kemal Ural
|