|
|
AB'den 6 kişi bizden 58 kişi
Müzakere bahane Brüksel şahane.
"İşin suyunu çıkardık" diye bir söz vardır ya, Avrupa Birliği gibi ülke için en önemli süreçlerden birinde, daha başında işin suyunu çıkarmayı başardık. Malum, AB ile 35 başlık üzerinden müzakerelerden önce yapılan tarama süreci için Türkiye'den Brüksel'e neredeyse tüm bakanlıklardan heyetler gidiyor. Buraya kadar her şey iyi. Ama, Brüksel'den gelen haberler, bu heyetlerin sayısı ve gerçekten orada olmalarının gerekli olup olmadığı konusunda soru işaretleri yaratıyor. Şimdi sıkı durun: AB komisyonu ile yapılan son toplantılardan birinde AB'den 6 kişilik heyete karşılık, bizden tam 58 kişi varmış. Şaşkınlık içinde olan AB heyet başkanı da dayanamayıp, "We are very happy to host another impressive size of Turkish delegation" demiş. Yani, "Bir diğer etkileyici büyüklükteki Türk delegasyonunu daha ağırlamaktan mutluluk duyuyoruz!" Adam diplomatik bir dille bizim heyetle dalga geçmiş. Sonra ne mi olmuş? Heyetten bazıları iltifat edildiğini sanıp, AB diplomatına teşekkür etmişler. İddialara göre, normalde 1 kişi gereken alanlara 5 kişi ile 'çıkarma' yapılmış. Hatta kimi, yabancı dilden bihaber olduğu halde toplantılara götürülmüş. O kadar çok gelen olunca Brüksel'e ek uçuş isteyen devlet kurumları bile ortaya çıkmış. Başkentte şimdi "Brüksel'e gitmeyen bürokrat kalmasın, kampanyasını kaçırmayın" ya da "Müzakere turizmi" gibi espriler yapılıyor. Ankara geçen hafta tarama sürecinin ardından müzakerelere start veren müzakere pozisyon belgesini gönderdi. Mayıs'ta da Devlet Bakanı Ali Babacan başmüzakereci kimliği ile Bilim-Araştırma başlığındaki müzakerelere başlamak için Brüksel'e gidecek. Zar zor giden bu zorlu süreçte sözümüz Türkiye'yi gerçekten temsil edenlere değil. Gerekiyorsa 58 değil, 158 kişi gitsin. Ama hak eden, Türkiye'yi temsil etmesi gereken ve gerçekten ihtiyaç duyulanlar gitsin. Bu kafayla, daha tarama sürecinde rezil olursak, 10-15 yıl sürecek zorlu sürecin sonunu biraz zor getiririz.
|