İlim Çin'de bile olsa alınız
Peygamberi bu sözü söylemiş bir inancın mensubu olarak bırakın Çin'i, kızlarımızın bu topraklardan ilim almasını engelliyoruz. Üstelik, bu yasağı bilim ve aydınlanma adına yapıyoruz. Hz. Muhammed'in bu sözünü Thomas Friedman, "Dünya Düzdür" isimli kitabına almış. Boyner Yayınları'ndan Türkçe olarak da çıkan kitap, Amerikan eğitim sistemini tartışmak, sistemin girmekte olduğu krize işaret etmek için yazılmış ama Türkiye açısından anlamak isteyenler için de önemli ipuçları taşıyor. Kitapta, Çin ve Hindistan'ın son yıllarda eğitim alanında yaptıkları büyük atılım örneklerle anlatılıyor. Bunun sonuçlarını göstermek için de çeşitli raporlardan alıntı yapmış. İnternet'ten girip bu araştırmalara baktım. Mesela, İntel Uluslararası Fen ve Mühendislik yarışması. İntel Fuarı'na Amerika'dan her yıl 65 bin öğrenci katılıyormuş. Çin'den katılım ise milyonları buluyor. Gerçek rakam tam 6 milyon. Uluslararası bu fuara katılmaya hak kazanan çocuklar, üniversite giriş sınavından muaf tutuluyor. Sonuç ne mi oluyor? Friedman'ın kitabındaki 2004 yılı rakamlarına göre, Çin'in bu fuarda topladığı ödül sayısı 35. 2006 sonuçlarına bakınca da PenYuan Hsing Taipe, Wei Kang Huang Taipe, Jhe-Rong Wu Taipei, Qizhe Shao Sangay, Yang Ge Bejing, Hoi Lam Tsang Hong Kong gibi isimlerin peşpeşe sıralandığını görüyorsunuz. Bunların her biri mühendislik alanında yenilik yapabilecek, katma değer üretebilecek nitelikte gençler. Bunun önemi mi ne? Bunun cevabı da Bank Boston'un Ekonomi Bölümü'nün yaptığı, "Buluş Etkisi" araştırmasında mevcut. Araştırma üniversitelerinin Amerika ve 50 eyaletindeki ekononomik yaşama müthiş katkısını gösteren araştırmaya göre, Massachusetts Institute of Technology (MIT) mezunları 1994'e kadar tam 4 bin şirket kurmuş. Bu şirketler 1994 yılı itibariyle 1 milyon 100 bin kişiye iş imkânı sağlamış ve 232 milyar dolar tutarında satış gerçekleştirmiş. Bankanın baş ekonomisti Wayne Ayers, MIT'inin bu çapta ulusal bir etki yapan tek Amerikan üniversitesi olmadığının altını çiziyor ve sadece tarihi önemi ve günümüzde de devam eden etkisi nedeniyle onun mezunlarının araştırıldığını söylüyor. Buna Stanford, Yale, Harvard, UCLA, Berkeley gibi diğer önde gelen üniversiteleri de eklerseniz, ortaya çıkacak rakamın büyüklüğünü hayal edebilirsiniz. Friedman kitabında Asya'nın eğitimdeki hızlı yükselişini rakamlarla anlatıyor. Mesela, 2003 yılında tüm dünyada fen ve mühendislik alanında alınan 2.8 milyon mühendislik diplomasının 1.2 milyonu, Asyalı öğrenciler tarafından Asya'da alınmış. Fen ve mühendislik alanındaki diplomalar, Çin'de tüm lisans diplomalarının yüzde 60'ını, Güney Kore'de yüzde 33'ünü, Tayvan'da yüzde 41'ini oluşturuyor. Bu rakamları ve örnekleri çoğaltmak mümkün. Rakamların gösterdiği tek bir gerçek var. Yarının dünyasında söz sahibi olmak isteyen ülkeler, eğitime ve özellikle fen ve mühendislik alanına büyük yatırım yapıyor. Yarının Google'ları, Apple'ları, Microsoft'ları, İntel'leri bu ülkelerde yetişen, araştırma yapan, hayatını bu işe adayan gençleri tarafından ortaya çıkacak. Türban-imam hatip kıskacına girmiş Türkiye'de ise ne yazık hala bu konuları tartışmıyoruz, başörtülü kızların üniversiteye girmesi korkusu üzerine siyaset yapıyoruz. Yasakları gündeme getiriyor ama Türkiye'nin temel eğitim sorunlarını gözardı ediyoruz. Ama korkacak bir şey yok, lâikçiler buna da bir çözüm bulur herhalde. Eğitimi de askere havale ederler, olur biter.
|