''Kulüp müziği'' kabuk değiştirdi
1970'li yılların sonunda altın dönemini yaşayan, 1990'lı yılların bitimine doğru yeniden yükselişe geçerek popüler olan ''kulüp müziği'', büyük ilgi görmeye devam ediyor.
Telli, vurmalı ve üflemeli çalgılarla yapılan ''kulüp müziği'', 70'li yılların sonunda Abba, Donna Summer, Boney M, Bee Gees, Kool and The Gang gibi kişi ve gruplarla birlikte en popüler dönemini yaşadı.
''Disko kültürü''nü yansıtan ve bir disko klasiği olan Bee Gees grubuna ait ''Stayin Alive'' adlı parçanın yer aldığı ''Saturday Night Fever (Cumartesi
Gecesi Ateşi)'' adlı film, büyük gişe başarıları yakalarken, dünya gençliğini de önemli ölçüde etkiledi.
1977 yılında New York'ta açılan ''Studio 54'' ise bu kültürü yönlendiren en önemli kulüp oldu. Ünlü konukları ve çıkan skandallarla dönemin gözde kulübü olan Stüdyo 54'ün sahibi Steve Rubell'in vergi kaçırmak suçlamasıyla 1979 yılı sonunda tutuklanması, birçok kişi tarafından disco ve kulüp kültürünün altın çağının sona erdiğinin göstergesi olarak kabul edildi.
90'LI YILLARIN SONUNDA YÜKSELİŞE GEÇTİ
80'li yıllarda eski popülerliğinden uzak olan ''kulüp müziği'', 90'lı yılların sonuna doğru tekrar yükselişe geçti. Ama arada bir fark vardı; artık kulüp müziği canlı enstrümanlarla değil synthesizer ya da bilgisayar gibi araçlarla yapılıyor, diskjokeyler (DJ) tarafından kulüplerde çalınıyor, müzik gibi vokaller de tekrarlardan oluşuyordu.
House, garage, trance, tekno, drum'n'bass, jungle, trip-hop ve bunların alt türleriyle günümüzde çok geniş bir yelpazeye sahip olan ''kulüp müziği''nde, birçok grup da büyük satış rakamlarını yakaladı. Bu gruplardan biri de ünlü İtalyan Dj Benny Benassi prodüktörlüğünde yaptıkları ''Satisfaction'' adlı parçayla dünya çapında tanınan ''The Biz'' adlı grup.
''KULÜP MÜZİĞİ ZAMANLA DÖNÜŞÜME UĞRADI''
Grubun iki vokalistinden biri olan Paul French, değişik türlerden etkilenen ''kulüp müziği''nin, zamanla dönüşüme uğradığını söyledi.
''Kulüp müziği''nin 70'lerin son zamanlarında altın çağını yaşadığını, 90'lı yıllarla birlikte yeniden yükselişe geçtiğini ifade eden French, ''Artık her zevke göre kulüp bulunabiliyor. Eğlenmek, dans etmek, sosyalleşmek isteyenler oldukça, kulüp müziği de var olacaktır'' görüşünü dile getirdi.
French, kulüp müziğinin popülerleşmesinde önemli rolü olan Dj'lerin, müziğe yeni fikirler getirdiğini belirterek, ''Bilgisayar kullanmak, müzik yapmanın kötü yolu ve amatörce gözüküyordu ama asıl dönüşüm, müzisyenlerin beyninde oldu'' dedi.
(AA)
|