Soru sorduran filmler
Bernardo Bertolucci, Avrupa sinemasının aykırı ve yaratıcı yönetmenleri arasında. Onun yapıtları arasında ayrı bir yere konan "The Sheltering Sky/Çölde Çay", insan ruhunun ıssızlığında kaybolan ilişkiler üzerine sarsıcı bir şiir. Ömrünün hemen tamamını Fas'ta geçiren Paul Bowles'un aynı adlı kitabından uyarladığı filmde Bertolucci, New York'tan Tanca'ya gelen Kit ve Port'un trajedisini anlatıyor. Sakamoto'nun müziğiyle de güçlenerek içinize çöken muhteşem bir film.
Haftanın en ilginç filmi, kuşkusuz, "The Exorcism of Emily Rose/Şeytan Çarpması". 1976'da geçen gerçek bir olayın üzerine kurulu bu korku filmi, izleyiciyi din, vicdan ve batıl inançlar üzerinde derinlemesine düşündürmeyi başarıyor. Emily Rose, şeytanın ruhunu esir aldığını düşünen bir öğrenci. Papaz Moore, öğrencinin şeytandan kurtarılması esnasında ölümüne sebebiyet vermekten yargılanmakta. Böylesine karmaşık bir davada, bu olayın ABD'yi neden sarstığını anlıyoruz.
Tim Burton her zaman tuhaf filmlere imza attı. Müthiş bir hayal dünyası var. İşte bu yüzden "Corpse Bride/Ölü Gelin" hiç de şaşırtıcı değil. Victor van Dort, 1800'ler İngiltere'sinde güzel Victoria ile evlendirilmek üzereyken, yakınlardaki ormanda yaşayan Ölü Gelin ile başının bağlandığını fark eder. Ve kendisini o tuhaf, gri, kül rengi ölüler diyarında bulur ve "yerüstü"ne dönmenin anlamı olup olmadığını sorgulamaya başlar. Ölüm ve sonrası üzerine bu kadar romantik bir film bulamazsınız. Fransa'dan, güçlü tiplemeler ve derin ruhsal analizlerle dikkat çeken bir film: "La Fleur du Mal/Kötülük Çiçeği". Kasvetli bir kasaba. Belediye başkanı Anne, kocasının istememesine rağmen yeniden seçilmek için kampanya başlatır. Kampanya koyulaşırken dağıtılan bir bildiriyle Anne'ın ailesine cinayet suçlamaları yöneltilir. Gerard'ın ABD'den yeni dönen oğlu François Gerard'ın üvey kardeşiyle aşk yaşamaktadır. Yeni bir cinayet her şeyi altüst eder. Yönetmen Claude Chabrol'dan başka kim olabilir?
Melis Akman
|