|
|
|
|
Çelik: Danıştay'a diyecek bir şey yok
Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu'nun, Açık öğretim Lisesi Yönetmeliği'nin bazı hükümlerinin yürütmesini durduran Danıştay 8. Dairesi'nin kararına yapılan itirazı reddetmesini değerlendiren Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, "Danıştay'ın İdari Dava Daireleri Genel Kurulu'nun üzerinde başka bir merci olmadığına göre ne dememi bekliyorsunuz." dedi.
Türkiye İş Kurumu tarafından düzenlenen 'İşgücü Yerleştirme Kurslarının Etkinliğinin Artırılması, Mesleki Eğitim - İstihdam İlişkisinin Güçlendirilmesi' Protokolü'nün imzalanması sonrası
basın mensuplarının sorularını cevaplandırdı.
Danıştay 8. Dairesi geçtiğimiz ay açık öğretim lisesi yönetmeliğinin bazı maddelerinin yürütmesini durdurmuş bunun üzerine Milli Eğitim Bakanlığı karara İdari Dava Daireleri Genel Kurulu'nda itiraz etmişti. İstemi görüşen Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu, itirazı yerinde görmeyerek oybirliğiyle itirazın reddine karar verdi. Kararı yorumlayan Hüseyin Çelik, "Danıştay'ın İdari Dava Daireleri Genel Kurulu'nun üzerinde başka bir merci olmadığına göre ne dememi bekliyorsunuz." dedi.
Bugün katıldığı bir programda 'okullardaki şiddeti medya da körüklüyor' şeklinde bir açıklamasının olup olmadığının sorulması üzerine Hüseyin Çelik öyle demediğini belirtti. Çelik, "Bu yaştaki çocuklar ilgi odağı olmaktan hoşlanıyorlar. Daha önce de örneğini verdim. Boğaz Köprüsü'nde naklen yayınla canlı yayınla atlama seansları yapılırdı. Bu yapılmayınca kalktı ortadan. Bir okuldaki kız arkadaş yüzünden bir olaydan sonra gazetelerin birinci sayfalarına bu yansırsa bunun teşvik edici olma gibi bir riski vardır. Hiçbir zaman bu böyledir demiyorum. Bu olma gibi bir riski vardır diyorum. Her zaman bu böyledir demiyorum. Bu tespit edilmiş bir şey. Yoksa medya teşvik ediyor gibi bir şey demedim." dedi.
Şiddeti önlemek için Bakanlığın faaliyetleri hakkında konuşan Çelik, genelge yayınlamanın ötesinde yapacakları şeylerin de olduğunu ancak genelge yayınlamanın basite alınmaması gerektiğini belirtti.
Çelik sözlerini şöyle sürdürdü: "Her okul müdürüne, her ilçe ve il milli eğitim müdürüne ne yapması gerektiğini anlatıyoruz. Somut teklifler sunuyoruz. Öyle yazı yazdık sorumluluktan kurtulduk eğilimi içerisinde değiliz. Bunların önlenmesi için ailenin, okul aile birliğinin, öğrencinin, öğretmenin, okul yöneticilerinin ve medyanın hepimizin sorumluluğu var. Ben de herkesten fazla bu sorumluluğu kabul ediyorum. Gereken neyse o yapılır."
(CHA)
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|