| |
|
|
Yarın çok palavra olacak
Yarın 18 Mart . 1915'teki Çanakkale Savaşı'nı anacağız. TV'de bir sürü program yayınlanacak... Köşe yazarları konuya değinecek. Bu programları izlerken ya da yazıları okurken aşağıdaki noktaları akılda tutun: * Sık sık " 250 bin şehit verdik " denecek. Doğru değildir. Genelkurmay'ın verilerine göre Türk tarafının toplam zayiatı şu şekildedir: 66.262 şehit, 97.916 yaralı, 2000 esir. Şehit sayısının 'az' olması bu savaşın önemini asla azaltmaz. * Emperyalist ülkelerin ' biz mazlumlara' saldırdığı söylenecek. İnanmayın. Mazlum filan değildik. Osmanlı İmparatorluğu'nu yönetenler I. Dünya Savaşı'na ( 1914-1918 ) ayıla bayıla girdi. Savaş kazanıldığı takdirde yıkılmakta olan imparatorluğu toparlayacaklarını umuyorlardı. Yani İngiltere ve Fransa emperyalist ise Osmanlı da (bu 'biz' oluyoruz) emperyalistti ya da olmanın hayallerini kuruyordu. * Mustafa Kemal'in bu savaştaki rolü öyle bir anlatılacak ki... Sanki ' o olmasaydı savaş kaybedilecekti' gibi bir anlam çıkacak. İnanmayın. Elbette Mustafa Kemal'in yıldızı Çanakkale'de parlamıştır ama o sadece bir albaydı. Oradaki Osmanlı ordusunun komutanı, bir Türk değil, Alman general, Liman von Sanders Paşa idi. Mustafa Kemal'i ' Anafartalar Grubu Komutanlığı'na atayan da odur. Size ' hamaset edebiyatı' yapmayan, güvenilir bir kitap tavsiye edeyim: Uzun yıllardır Çanakkale Savaşı'nı inceleyen gazeteci Gürsel Göncü ile eski subay Şahin Aldoğan'ın yazdığı 'Siperin Ardı Vatan' (MB Yayınevi).
|