Şampiyon kim olacak?

Yıllardır böyle bir lig görülmedi. Yaklaşık 10 hafta kaldı ama kimin şampiyon olacağı konusunda herkes kararsız. Şuanda Türkiye'de bir anket yapsak gerek F.Bahçe gerekse G.Saray yüzde 50'ler civarında oy alırlar.
Aslında Türk futbolu için mutlu bir tablo.
Türkiye'de futbolun heyecanı için harika bir gösterge. Şimdi herkes geride kalan maçlar üzerinden fikir üretiyor. G.Saray'ın az deplasmanı kalması avantaj gibi görünse de şampiyonluktaki rakibi F.Bahçe ile Kadıköy'de oynayacak olması önemli bir dezavantaj. Üstelik ligin bitiminden bir hafta önce de Beşiktaş deplasmanında mücadele edecekler.
F.Bahçe'ye baktığımızda Manisa Vestel, G.Antep ve Trabzon gibi çok önemli deplasmanları bulunuyor. Yani neresinden bakarsanız bakın şampiyonluk tam bir papatya falı. Belki 30 yıldır böylesine heyecanlı bir finiş izlemedik. Bundan sonra alınacak her puan neredeyse şampiyonluk değerinde. Hele hele şahsi kanaatim odur ki, F.Bahçe-G.Saray maçını kazanacak olan takım, büyük bir ihtimalle şampiyon olacak. Bu maçı kazanıp da şampiyon olamamış takım belki de camiası tarafından en ağır biçimde eleştirilecek. Tablo böyle olunca artık bundan böyle Fener iyi oynayamıyor, G.Saray ne kadar kötü oynadı gibi eleştirilerin de pek fazla bir anlamı yok. Bundan böyle iyi oynamak, güzel futbol ortaya koymak önemli değil. Önemli olan tek şey var, o da kazanmak. Kötü de oynasan, abuk subuk işler yapsan da 3 puanı aldığın her hafta finişe biraz daha yaklaşıyorsun. Bu da takımlar üzerinde gerilim yaratacak.
Bakın önümüzdeki haftalarda Türkiye'de daha neler konuşulacak; F.Bahçe ve G.Saray'ın oynadığı her rakip maalesef teşvik primi lekelemeleri altında kalacak. F.Bahçe ile G.Saray'a karşı iyi oynayan hele hele puan kazanmış her takım suni şekilde zan altında kalacak. Yine terbiyesizlik, birbirlerine çamur atma diz boyu olacak. Ama tablo böyle olunca bu tür spekülasyonlar da kaçınılmaz oluyor.

HAKEM SEÇİMİNE DİKKAT!
Gelelim hakemlere... Bu hafta Trabzon-G.Saray maçında Bülent Demirlek'i, F.Bahçe-Konyaspor maçında da Vedat Yüksel'i çok başarılı bulduk. Bundan böyle her hafta özellikle bu iki takımın maçlarını yöneten hakemler inanılmaz şekilde mercek altına alınacaklar.
Bu da kaçınılmaz bir sonuç. Zira verilecek her yanlış kararın bedeli belki de şampiyonluk olacak. Bariz bir hakem hatasıyla maç kazanmış veya kaybetmiş bir takım belki de şampiyonluğu kazanıp kaybedecek. Şimdiye kadar Türk futbolunun namusu hakemlerimizin düdüklerindeydi. Şimdi onların sorumluluğu onlarca kat daha da arttı. Bu haftaki gibi başarılı olurlarsa efsane olurlar. Ama çalacakları veya çalmayacakları hatalı düdüklerle şampiyonluğun belirlenmesinde suni katkıları olursa önümüzdeki kalan haftalarda Türk futbolunda büyük sorunlar yaşanır.
O halde hakemlerin çok dikkat etmeleri lazım. Son sözümüzde MHK'ye, ince eleyip sık dokumaları gerek. Macera aramamalılar. Gerekirse formda olan hakem ya da hakemler her hafta maç yönetmeliler. Çünkü artık futbolumuzun önümüzdeki haftalarda en ufak bir hataya bile tahammülü kalmadı.