|
|
Çin'de kota başarısı mı yoksa fiyasko mu?
Üretim üzerindeki yüklerin hafifletilmesi için bastıran tekstil ve konfeksiyon sektörü, KDV'de yapılan indirimle hayal kırıklığı yaşıyor yaşamasına da acaba bu sektöre liderlik edenlerin gelinen bu noktada hiç mi suçu yok? Örneğin kotalar serbest kalır kalmaz, Çin'e tekrar kota koyma 'başarısını' gösteren sektörün önde gelen isimlerini şahsen ben de dahil olmak üzere hepimiz zamanında alkışladık. Peki madalyonun öteki yüzüne yansıyanların ne kadarını gördük acaba? Alın size örme işlerde adeta fiyasko olan kota başarısı! Konfeksiyon sektörünün önde gelen isimlerinden biri anlattı. Çin'in örme işlerdeki kotası 2-3 milyon düzineydi. Kotalar serbest bırakılınca Çin yapımı örmelerin akınına uğramasın diye, konfeksiyon sektörünün temsilcileri, 2005'te tekrar kota konulması konusunda büyük bir mücadele verdi ve yeniden kota konmasını sağladı. Buraya kadar güzel. Peki kotalar yeniden konurken, sizce hangi yıl referans alındı? Hemen söyleyeyim: 2005 yılı. Yani Çin'den gelen örme işlerin yüzde 630 oranında artarak 23 milyon düzineye çıktığı yıl. İşte kota bu 23 milyon düzine rakamı üzerinden kondu. Bana bu bilgiyi detaylı şekilde anlatan konfeksiyon sektörünün önemli temsilcisi, "Yüzde 630 oranında artış olan bir yıl nasıl referans alınır? Artık diğer yıllarda artsa ne olur artmasa ne olur!" dedi ve sonra da ekledi, "Türkiye fiyatları, bir sürü kategoride İtalya'yla başa baş. Hal böyle olunca, sizce alım yapacak olan kişi 'made in Italy'nin mi yoksa made in Turkey'in mi peşinden gider?" İlginç değil mi? Başbakan Erdoğan, üretim üzerindeki yükleri hafifletmeyi kim bilir belki bir başka bahara erteledi, belki de yapmayacak ve bu yüzden de tekstil ve konfeksiyon sektörünün fiyat tutturma şansı yok oldu. Görünen, kotalar konusunda da baz alınan 2005 yılında Çin'den yapılan ithalatta zaten müthiş artışlar yaşandığından, tekstil ve konfeksiyoncularımız lehine bir durum kalmadı. Özetle bir dönem ihracatın lokomotifi olan sektörü hiç de iyi günler beklemiyor.
|