Kırmızı alarm
Celal Sönmez'i uzun uzun anlatmaya gerek yok... Babadan tekstilci... Diğer sektörlerde de yatırımları var... Bursa Ticaret ve Sanayi Odası'nın da başkanı. Sönmez'in "tekstil fabrikalarında" çalışan işçi sayısında, 1 yıl öncesine göre "500 işçilik bir azalma" var. Gittik, yerinde gördük. Tekstil sektörü kırmızı alarm veriyor.
Celal Sönmez: - Allah'a şükür otomotiv, inşaat ve turizm sektörleri iyi... Bursa'yı onlar ayakta tutuyor. Bursa'daki tekstil işçisi sayısı yaklaşık 100 bin. Tekstil sektöründe işten çıkarmalar sürüyor. Yerel medya her gün bu konudaki haber ve yazılarla dolu. Bursa, ciddi şekilde rahatsız.
Başbakan geldi, gezdi, konuştu ve döndü. Bugün de DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar Bursa'da olacak. "Diğer parti başkanları" da gelmeliler. Bursalılar'ı dinlemeliler. En azından halka moral verirler. Belki sorunların çözümüne katkıları olur.
Başbakan'ın Bursa ziyareti sırasındaki "koruma önlemleri abartılıydı." Abartan "Bursa emniyeti değil." Bursa polisi "vatandaşa yardımcı oldu." Ama Başbakan'ın "yakın koruma işini üstlenenler" ölçüyü kaçırdılar. "Başbakan'ı halktan kaçırdılar" denilse yeridir.
Oysa tekstil sektöründeki işten çıkarmalara, kırsal kesimin sancısına, esnafın zor durumda olmasına ve işsizliğe rağmen halkta "yürüyüş yapalım... Miting düzenleyelim... Başbakan'ı protesto edelim" şeklinde bir "hava" gözlemledik. Mırıldanma ve homurdanma bir "harekete" dönüşmüyor. "Söylem" çok ama "eylem" yok. Bursa'da bunun "nedenlerini" araştırdık. Gazetecilerle, esnafla, sanayicilerle, Altıparmak'taki insanlarla konuştuk.
Aradan 3 yıldan fazla zaman geçmesine rağmen insanlar "giden hükümeti" affetmemişler. Ecevit başkanlığındaki koalisyona "öfke" sürüyor. Mevcut iktidar "öfkenin iktidarı." Öfke rüzgarı, Tayyip beyin teknesinin yelkenlerini şişirmeye devam ediyor. Bursa'da "mırıltı, homurtu katsayısı düşüklüğünün" başka nedenleri de var. En önemlisi Büyükşehir Belediye Başkanı Hikmet Şahin'in "halkın içinde ve başarılı bir yerel yönetici olması." 2 yıl içinde Belediye'de çalışanların sayısını "500 azaltmış." Hizmet ise artarak sürüyor.
Belediyecilik "parti işi değil." Tamamen "insan" işi, "heyecan" işi, "beceri" işi. İkinci kez seçim kazanacak belediyeci, ilk 2 yıllık icraatıyla belli olur. Hikmet Şahin'in notu bizce "geçer not."
Bursa'da MHP'liden, DYP'liden, CHP'liden, belki 40 kişiden "aynı hikayeyi" dinledik. Geçen dönem DSP'li Erdoğan Bilenser Belediye Başkanı'ydı. Bursa'da "uluslararası bir etkinlik" varmış. Bilenser, Bursalılar'a söz vermiş: - Bu etkinliğe sayın Başbakanımızı getireceğim. Bilenser, Başbakan Ecevit'i Bursa'ya getirebilmek için elinden geleni yapmış. Ama getirememiş. Bugün Bursalı hala söylüyor, söylüyor "bu eski hikayeyi" söylüyor.
Siyasetçinin "halkla ilişkisi" çok önemli. Gitmişken, parti kongresinin girişinde kurşunlanan milletvekili Faruk Çelik'i ziyaret ettik. Halkla kaynaşmış, kendisini herkese sevdirmiş... Evinin önü miting meydanı gibiydi.
|