Demirören'i kurtarmak

Beşiktaş Başkanı Sayın Yıldırım Demirören, Divan toplantısında aynen şöyle dedi:
- Her Beşiktaşlı, Fulya Projesi'nin ruhsatını niye vermediğini Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal'a sormalıdır?"
İş öyle bir noktaya geldi ki, Beşiktaş Genel Sekreteri koltuğundan, Beşiktaş Belediye Başkanlığı koltuğuna oturan Sayın İsmail Ünal hedef oldu. Yani Beşiktaş'ın büyümesini önleyen bir Beşiktaşlı oldu?
Başkan'a sordum. Dedim ki neden ruhsatı imzalamıyorsun?
Cevap: "Ben kamu adamıyım!"
Beşiktaş Başkanı İsmail Ünal şunu demek istiyordu:
"Ben Beşiktaş'ın değil Beşiktaşlılar'ın başkanıyım."
Peki sorun nerede?
İşte önemli noktalar... Fulya Projesi'nin dosyası, söylendiği gibi Anakent'te değil, İsmail Ünal'ın masasının üzerinde. İmzalamıyor. Çünkü;
1- Anakentten gelen bu projeyi, Ünal katkı yaparak yılda 3.5 milyon dolar daha fazla gelir getiren bir konuma getirdi. Ama Beşiktaş'ın istekleri daha başkaydı.
2- Olayın gerçek noktası şuydu: Projeye ek olarak 7 bin metrekare inşaat alanı daha yaratılmıştı. Bu durumda 24 yerine 30 kat yapılacak, bu da müteahhite 21.5 milyon dolar daha fazla kazandıracaktı. Olayın özeti bu. Ünal "Kaçak inşaata izin vermem" dedi.
3- Başkan İsmail Ünal, mecliste yaptığı konuşmada, "Beşiktaş kulübünün istekleri, yasal bir çerçeveye oturmuyor. Bu isteklerin tümü yasal olsun ben de o zaman projeyi imzalarım" açıklamasını yaptı. (Ünal şu an imzalarsa AKP hemen soruşturma isteyecekmiş!)
4- Beşiktaş Belediyesi CHP'nin... Yani muhalefet... Burada yapılacak küçük bir yanlışlık, AKP tarafından kullanılabilir. CHP de büyük zarar görebilir. İşte sorunun düğümlendiği noktalardan biri de bu.
5- Şu an Beşiktaş kulübü harç yatırmamasına rağmen temel inşaat izni verilmiş durumda.
Başkan Ünal'ın, "Kaçak inşaata izin vermem" demesinin bir başka noktası da şu: Elbette her şeyin önünde 103 yıllık Beşiktaş kulübünün çıkarları gelir. Ama Türkiye bir hukuk devletidir.
Bir başka özel durum da şu: Fulya Projesi'ni mimarlar kurulu, Danıştay'da itiraz ederek iptal ettirmişti. Beşiktaş'ın özel çabası ile inşaat izni alındı. Özetin özeti şu; Fulya Projesi Beşiktaş'ın elinden gidebilir. Çünkü; sivil toplum örgütlerinin elinde çok ciddi kozlar var. Yani Beşiktaş bu projeyi bir an önce bitirmelidir.
Öyleyse tartışalım;
1- Fulya Projesi, Beşiktaş'ı kurtarma değil Başkan Yıldırım Demirören yönetimini kurtarma projesine dönüşmüştür.
2- Bulunan 40 milyon dolar kredi ile neden müeahhite verildi. Neden Beşiktaş tek başına bu projeyi gerçekleştirmedi?
3- Fulya Projesi, Divan'ın onayına sunuldu. Bu bir etik davranış. Ama bu proje neden mali genel kurula sunulmuyor. Kaçırılan nedir?
4- Hesap yanlış. Başkan'ın söylediği gibi "20 yıllık sözleşmeyi kırdırıp, toplamda 50 milyon dolar kâr edeceğiz" diye bir durum söz konusu değil.
Son söz: Başkan Demirören bırakıp kaçamaz. Önce borçların tek kuruşuna kadar hesabı verilmelidir. Bir kuruş eksik kabul etmem.