Özelleştirme yara almasın
Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu'nun Tüpraş'ın blok satışını öngören Özelleştirme Yüksek Kurulu kararı ile Özelleştirme Komisyonu kararını iptal etmesi karşısında piyasalar şaşkın ve endişeli. Şimdi ne olacak? Karar, davalı idareye tebliğ edilinceye kadar suskunluğun devam edeceği anlaşılıyor. Bu aşamaya kadar elbette piyasalarda farklı yorumlar yapılacak. Asıl sorun karar tebliğ edildikten sonra davalı İdare'nin ne yapacağı. Hukuk sistemimize baktığınızda tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içinde yargı kararının gereğinin yerine getirilmesi lazım. Yani Tüpraş'ın yeniden Özelleştirme İdaresi Başkanlığı'nca (ÖİB) devralınması gerekiyor. Bu mümkün mü? Bana göre pek mümkün değil. Diyelim ki ÖİB Koç Holding'e bir yazı yazdı. Ve yazıda, "Danıştay bu işlemi iptal etti. Biz İdare olarak devir sözleşmesini feshediyoruz. Yatırdığınız parayı da hesabınıza yatırdık. Siz de bize Tüpraş'ı geri verin" dedi. Peki bu durumda Koç Holding ne yapacak? Koç Holding muhtemelen davalı İdare'ye diyecek ki, "Özel hukuk kapsamında devir sözleşmesini iki taraf olarak birlikte imzaladık. Siz sözleşmenin tarafı olarak tek başına fesih yoluna gidemezsiniz. O sözleşme ancak tarafların ortak kararı ile feshedilebilir. Biz de bu görüşünüze katılmıyoruz." O zaman davalı idare ne yapabilir? Devlet gücünü kullanarak Koç Holding'ten Tüpraş'ı zorla mı geri alacak? Hukuk sisteminde bu mümkün mü? Tüpraş'ın yeni sahibi olarak Koç Holding, davalı idareye şöyle bir karşı tez sunabilir. "Madem sen Tüpraş'ı, iptal kararı karşısında geri almak istiyorsun. Gel o zaman yeni bir devir sözleşmesi imzalamak için geri alım koşullarını görüşelim. Ben Tüpraş'ı almak için aylarca finansman arayışına girdim. Bunun için önemli miktarda masraflarım oldu. Yeni yatırım kararları doğrultusunda planlama yaptım, holding'in bütçesini buna göre düzenledim. Bütün bunlar için geriye dönülmesinde kaybedeceğim faturanın yanında içerde ve dışarda kaybedeceğim prestij ve ticari itibar kaybının faturasını da ödersen devretmeye hazırım." O zaman ÖİB ne der, merak ediyorum? Sizce böyle bir uygulamada kamu yararı mı olacak? Fiili devir gerçekleştiğine göre, bu konudaki idari yargı kararının uygulanabilme imkanı yoktur. Daha önceki yıllarda da buna benzer örnekler vardır ve idari yargı kararları uygulanamamıştır. Mesela Çitosan'ın sattığı 5 çimento fabrikası, limanlar, Havaş, Usaş, Petlas özelleştirmelerinde olduğu gibi buna benzer idari yargı kararını uygulama imkanı bulunamamıştır. Bu kararları uygulamayan yöneticiler hakkında davacı tarafların savcılıklara yaptığı suç duyuruları üzerine takipsizlik kararı verilmiş, bu karara karşı yapılan itirazlar da reddedilerek karar kesinleşmiştir. Koç Holding gibi hukuka uyum konusunda gösterdiği tavır herkes tarafından bilinen bir grubun, sorumluluğundan kaynaklanmayan ve geriye dönülmesi halinde telafisi mümkün olmayan zararların doğabileceği bir uygulamaya muhatap olması ne kadar doğru olur? Üstelik böyle bir uygulamanın bundan sonraki özelleştirmelerde yaratacağı tahribatı tahmin edebiliyor musunuz?
|