SABAH - 31/01/2006 - Ferrari ne yapacak?

Şu an 31 Ocak 2006 - Salı tarihli sabah.com.tr'yi okumaktasınız.
Bugüne ait sabah.com.tr içeriği için tıklayın »

	Son Dakika

	Yazarlar

	Günün İçinden

	Ekonomi

	Gündem

	Siyaset

	Dünya

	Spor

	Hava Durumu

	Sarı Sayfalar

	Ana Sayfa

	Dosyalar

	Teknoloji

	Emlak

	» Otomobil

	Detaylı Arama

	Arşiv

	Etkinlikler

	Günaydın

	Televizyon

	Astroloji

	Magazin

	Sağlık

	Cuma

	Cumartesi

	Pazar Sabah

	İşte İnsan

	Sinema

	20. YILA ÖZEL

	Turizm Rehberi

	Çizerler

Google Arama

Ferrari ne yapacak?

Efsane, 1972 yılında 277 beygirlik M1 ile başladı. MZ'ler, M3'ler derken 507 beygir motorlu ve muhteşem bir sürüş dinamiğine sahip M5'le de tanıştık.

BMW, M efsanesini yaratırken, işin bu boyutlara geleceğini acaba tahmin ediyor muydu! Efsane 1972 yılında M1'le başladı. Bugün hala en çok aranan klasiklerden biri olan M1 sıralı 6 silindirli motoruyla 277 beygir gücü üreten "Müthiş" bir otomobildi. Bu aracın daha sonra 700 beygire kadar çıkan yarış modelleri yapıldı. Ve efsane oradan başlayıp gitti. MZ'ler, M3'ler M5'ler derken 4. nesil M5'i de gördük çok şükür. 4. jenerasyon M5'e kadar benim kullandığım en müthiş BMW 1986 model twin turbo bir 535'ti. Ancak bu son M5 kadar beni etkileyen bir başka BMW, hatta bir başka sedan olmadı. Gerçi yeni 10 silindirli 5 litrelik motorun ürettiği 507 beygirlik gücü, muhteşem sürüş dinamikleri ile M5'e sedan demek büyük haksızlık ama neyse... Gelin bu otomobilin sürüş keyfini paylaşalım..

İÇ DİZAYN
İçini sıradan bir 5 serisinden ayırmak çok kolay değil. Sadece biraz daha basitleştirilmiş gibi. Test aracını sipariş edenler çok doğru bir iş yapıp siyah deri ve alüminyum kaplamayı tercih etmişler. I drive sistemi sıradan 5 serisi ile aynı. Ancak kilometre saatinin sonundaki 300 rakamı, devir saatindeki 8500'de başlayan kırmızı bölge, SMG şanzımanın ışıklandırılmış vites kolu ve Formula 1 araçlarınınkine benzeyen direksiyon "Tüyoyu" veriyor; Acayip bir otomobildesiniz... Çok fonksiyonlu direksiyon simidi bu otomobilde farklı bir anlama sahip. Çünkü telefon, radyo ve cruise kontrol değil, motorun çalışma sistemini ve aracın sürüş opsiyonlarını direksiyondan kumanda ediyorsunuz. Ön cama yansıyan, sadece sürücünün görebildiği

ama polarize gözlük taktığı zaman onun da göremediği bir head up display sürücünün tam bakış açısına otomobilin hızını, vites durumunu ve motor devrini yansıtıyor. Koltuklar son derece sportif. İsterseniz sizi sürekli sarmalıyor, isterseniz CLS Mercedes'te anlattığım gibi virajlara göre yanlardan destek veriyor.

MOTOR VE ŞANZIMAN
Burada durup beş dakika düşünmek gerekiyor. Çünkü her ikisi de akla ziyan. Motor BMW'nin Formula 1 pistlerinde neler öğrendiğinin kanıtı. 10 silindir atmosferik motor tam tamına 507 beygir üretiyor ama siz bunu kafanıza göre ayarlayabiliyorsunuz. Motordan isterseniz 400 beygir alıyorsunuz, bir düğmeye basarak bunu 507'ye çıkarabiliyorsunuz. Motorun ve otomobilin ayarlarının tam 21 farklı kullanımı var. Yola, zemine, sürüş stilinize göre seçebileceğiniz 21 seçenek... Bunlardan sonuncusu biraz ustalar için ve o nedenle bu seçeneğe gelebilmek için otomobilin dilini bilmek gerekiyor. Bu seçenekte otomobili yolda tutmak için hiç bir elektronik destek almıyorsunuz ve maharet bileğinize kalıyor. Şanzıman ise süper ötesi. 7 ileri vitesler tam olması gerektiği gibi. Direksiyondan veya vites kolundan değiştirebiliyorsunuz. Ancak vites kolunun kullanımı değiştirilmiş. İleri itince küçülüyor, geri çekince büyüyor. İlk anda biraz kafa karıştırıcı...

SÜRÜŞ
Bu otomobili kullanmak keyifli ama çok zor. Çünkü aşırı güçlü. Sıfırdan yüze 5 saniyenin altında bir zamanda çıkıyor. Yol tutuş çok başarılı. Otomobili gazlarken hiç bir sıkıntı çekmiyorsunuz. Gerçi arka taraf biraz yana doğru kaykılıyor ama kontrol dışı değil. 250 kilometrelik elektronik sınırlamaya karşın ben 270 km/s'yi gördüm. Doğru

devir ve vitesi bulunca olabiliyormuş. M5'I gazlarken sorun yok ama iş durmaya gelince sorunlar başlıyor. Yüksek devirde giderken sürat de biraz yüksekse gazdan ayağınızı çekince otomobilin arkası hafif kayıyor. Ama baş edilmeyecek bir sorun değil. Asıl sorun frende. İlk sürüşümde yerler de ıslakken 160 kilometre hızla dönebileceğim bir viraja 230'la yaklaştım ve sert frenle hız düşürüp dönmek istedim. Frene basınca otomobilin kafası sallamaya başladı, frenden çekip hemen vitesleri küçülttüm. Hafif arka kaydı ama toparladım. Bir aceminin elinde bu durum faciayla sonuçlanabilirdi. Frende kafa sallama efekti her durumda devam etti. Aşırı yüksek süratte sert frenlerde ise kaliperlerde müthiş bir sarsıntı oluştu ki, kopacaklar zannettim. Daha sonra BMW'nin test pilotu Hakan'a bunun nedenini sordum. "Sizden başka fark eden olmamıştı. Bu otomobilin İstanbul Park'taki test sürüşlerinde ön lastiklerden birini değiştirmek zorunda kaldık ondan oluyor. Normalde böyle bir şey yapmaz" dedi. Umuyorum yapmıyordur...

HÜLASA
Bu otomobili tanıyınca "Ferrari'ye yapacak ne kaldı?" diye düşündüm. Hem sportif, hem efendi işi. Ancak gerçekten zor bir otomobil. Çocuğunuza sakın almayın. Kendinize güveniyorsanız bir tane alın. Ferrari gibi dikkat çekmez ama otomobil kullanma zevkinizi tatmin edersiniz. Bir tavsiyem de BMW'nin üretim planlamacılarına. Bunun M5X modelini çıkarın. 4 tekerlekten çekerse, belki herkes için biraz daha kullanılabilir olur.

BMW M5
Maksimum Güç: 507 bg.
Tork: 6100 devir 520 Nm.
0-100 km/s hızlanma: 4,7 sn.
Yakıt Tüketimi 100 km'de: 14,8 lt
Fiyat: 290 bin YTL

Fatih ALTAYLI