kapat
   
SABAH Gazetesi
 
   Son Dakika
  » Yazarlar
   Günün İçinden
   Ekonomi
   Gündem
   Siyaset
   Dünya
   Spor
   Hava Durumu
   Sarı Sayfalar
   Ana Sayfa
   Dosyalar
   Teknoloji
   Emlak
   Otomobil
   Detaylı Arama
   Arşiv
   Etkinlikler
   Günaydın
   Televizyon
   Astroloji
   Magazin
   Sağlık
   Cuma
   Cumartesi
   Pazar Sabah
   İşte İnsan
   Sinema
   20. YILA ÖZEL
   Turizm Rehberi
   Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Erdal Safak @ SABAH
 

Gaz krizi bitti mi?

Gözümüz aydın... Rusya, Mavi Akım'dan gönderdiği günlük doğalgaz miktarını 24 milyondan 30-31 milyon metreküpe yükseltti. Ukrayna da Trakya'ya uzanan batı boru hattından gaz çalmayacağına söz verdi. Eh, Cezayir'den iki tanker dolusu sıvılaştırılmış doğalgaz imdada yetişti geldi. Peki, kriz bitti mi?.

Kendi derdimize düştüğümüz için Gürcistan Cumhurbaşkanı Mihail Saakaşvili'nin çığlığına pek kulak veremedik:
"Dün Ukrayna'nın gazını kestiler. Bugün bizi gazsız bıraktılar. Yarın bakalım Rum gazı bağımlılarından kime sıra gelecek?"
Yine Rus gazının azaldığı o karlı günlerde, her sabah sokaklardan onlarca donmuş ceset toplayan İtalya, Romanya ve Polonya'dan da benzer yakınmalar geldi: "Rusya sözleşmelere uymuyor, gönderdiği gazı düşürdü."
Ve yine o günlerde Rusya eski Enerji Bakan Yardımcısı Vladimir Milov gerçeği itiraf etti: "Rusya'nın gönderecek gazı yok!"
Neden? Gazprom işlettiği kaynaklardan eskisi kadar verim alamıyor. En büyük üç yatağın üretimi yılda yüzde 10-15 eksiliyor. Bu açığı kapatacağı umulan yeni yataklar işletmeye hazır değil. Ama Rusya bir yandan da sürekli yeni müşterilerle anlaşmalar imzalıyor: İngiltere, ABD
Tüm bu gerçekler alt alta sıralandığında varılacak tek sonuç var: Gazprom'un üretimi düşerken müşterisi artıyor. Bu da Rus gazına bağımlı hiçbir ülkenin güvence altında olamayacağı, her darboğazda birilerine piyango vuracağı anlamına geliyor.
İşte o nedenle Polonya can havliyle "Avrupa enerji güvenliği ittifakı" öneriyor, AB yeni ve ortak bir enerji stratejisi arıyor.
Durun, daha sırada yeni petrol şoku var. Zaten varili 70 dolara dayandı. İran "Üstüme varırsanız, "90 dolara çıkartırım" tehditleri savuruyor. Büyüme rekorları kıran Çin'in ve Hindistan'ıntalebi tehlikeli hızla tırmanıyor. OPEC ise "Kapasitemizin sonuna geldik, bize bel bağlamayın" diyor.

Doğalgazın
alternatifleri
Ufuktaki bu kara bulutlardan ötürü olsa gerek, Baykal önceki gün radikal bir çıkış yaptı: "Enerji açığı karşılama yollarından biri nükleer enerji. Türkiye bu konuda çok geç kaldı."
Baykal'ın çıkışına "radikal" dememizin nedeni, CHP'nin 2002 seçim bildirgesinin enerji politikaları bölümünde nükleerden söz edilmemesi. Dahası Genel Başkan Yardımcısı Eşref Erdem'in 2004 Temmuz'unda, nükleer enerjiye karşı çıkması. Yoksa Allah'ı var; Baykal, 1978'de (Türkiye'nin bir varil petrole muhtaç olduğu günlerdi) Ecevit Hükümeti'nde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı olarak görev yaparken nükleeri savundu. Örneğin 20 Kasım 1978'de 3'üncü Genel Enerji Kongresi'ni açış konuşmasında, "Türkiye'nin nükleer enerjide daha fazla gecikmeye tahammülü yok" dedi.
Elbette enerji kaynaklarını çeşitlendirmede nükleer bir seçenek. Zaten hükümet de Mart sonuna kadar ihale takvimini açıklamaya niyetli. Ancak Rus ve bir ölçüdeİran doğalgazına alternatif olarak nükleere bel bağlamak bir yanlıştan başka yanlışa savrulmak olur.
Doğrusu CHP'nin seçim bildirgesinde yer aldığı gibi "Enerjide ulusal kaynaklara öncelik verilmesi", Erdem'in vurguladığı gibi "Öncelikli tercihin yerli ve son derece yetersiz kullanılan hidroelektrik ve linyit kaynakları yönünde yapılması" ve nihayet Baykal'ın belirttiği gibi "Unutulmuş ya da ihmal edilmiş olan yerli enerji kaynaklarının geliştirilmesi."
CHP'liler, hatta tüm siyasiler şu soruların yanıtlarını aramalılar: Türkiye'nin kömür rezervleri ne zaman güncelleştirilecek? Kömür ve hidrolik santrallerinden kaçı, kurulu kapasitenin ne kadarıyla çalışıyor? Elbistan'daki uçsuz bucaksız rezervler neden önemsenmiyor?
"Kömür kirletiyor", "Küresel ısınmaya yol açıyor" diyenlere de bir haberimiz var:
Saygın İngiliz bilim dergisi "New Scientist" son sayısında ısınmaya karbon dioksitten çok azotun yol açtığını açıkladı. Yani zirai gübreler. İnanmayan internetten derginin sitesine girip okuyabilir.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 GOP yürüyor   / 28-01-2006
 Destek, uyarı ve ödev   / 27-01-2006
 Altın mı değerli, bilgi mi?   / 26-01-2006
 Kıbrıs hamlesi   / 25-01-2006
 Siyasetin finansmanı   / 24-01-2006
 Yükselen sol ve CHP   / 23-01-2006
 Beyaz bir sayfa   / 22-01-2006
 Enerji güvenliği   / 21-01-2006
 Seçim ve erken seçim   / 20-01-2006
 DTP ve 56'lar   / 19-01-2006
YILMAZ ÖZDİL
50 lira...
Bazen kelimeler yetersiz kalır, fotoğraf...
ERGUN BABAHAN
Geçmişle hesaplaşmak
Arkadaşımız Aslı Aydıntaşbaş,...
UMUR TALU
Cüzdan ile vicdan
Teşbihte hata var mı?
Varsa,...
FATİH ALTAYLI
Hürriyet'in Manşet'i bunalımda
Hürriyet gazetesinin yazı...
ERDAL ŞAFAK
Gaz krizi bitti mi?
Gözümüz aydın... Rusya, Mavi...
Türkçe konuşana ceza
Okullarda anadil yasağının küçük çaplı uygulamaya geçtiği Almanya'da,...
Hamas'ın zaferi para musluğunu kısabilir
ABD ve AB, Hamas silah bırakmaya yanaşmayınca Filistin'e para...
Daum'un rüyası Totti
Daum'un rüyası Totti
F.Bahçe, Alman hocanın istediği İtalyan yıldızın durumunu menajerler...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu