| |
|
|
Kim kime bulaştı!
Siyaset spora bulaşır mı, yoksa bulaştırılır mı? Ben kendimi bildim bileli siyaset sporla iç içedir. Kitleleri bu kadar ilgilendiren bir konunun siyasetten uzak kalması mümkün olmadığı için olsa gerek. Ama genelde siyaset spora bulaşmaz, spor siyaseti içine çeker. Sporcu siyasetçiden, iktidardan medet umar. Bugün de olan bu. Tek fark, bu kez siyaset spora bulaşırken, bir yandan ele yüze bulaştırılmış olması. Dediğim gibi siyaset ile spor, iktidar ile spor hep bulaşık oldular. Ama genelde bu hep bir "zarafet" içinde yapıldı. Bu kez bir miktar zarafet "eksikliği" mevzubahis. Zarif olmaktan bu kadar uzak bir başka "iktidar-spor" ilişkisini bir de 12 Eylül döneminde görmüştük. Allah selamet versin, Kenan Evren Paşamız taraftarı olduğu Ankaragücü'nü 1. ligde görmek istiyordu. "Kanun hükmünde bir talepte" bulunmuş, gerekli "statü" değişikliği yapılmış ve "Türkiye Kupası Şampiyonu olan 2. lig takımı 1. lige terfi eder" denerek "Paşamızın" takımı 1. lige buyur edilmişti. Şimdi de benzer bir "kabalıkla" iş yürüyor. Hep beraber siyasetçilere kızıyoruz. Peki Allah aşkına "Başbakanım bana destek verir misiniz?" diyerek siyaseti spora "davet edenlerin" hiç mi suçu yok!
|