kapat
   
SABAH Gazetesi
 
   Son Dakika
  » Yazarlar
   Günün İçinden
   Ekonomi
   Gündem
   Siyaset
   Dünya
   Spor
   Hava Durumu
   Sarı Sayfalar
   Ana Sayfa
   Dosyalar
   Teknoloji
   Emlak
   Otomobil
   Detaylı Arama
   Arşiv
   Etkinlikler
   Günaydın
   Televizyon
   Astroloji
   Magazin
   Sağlık
   Cuma
   Cumartesi
   Pazar Sabah
   İşte İnsan
   Sinema
   20. YILA ÖZEL
   Turizm Rehberi
   Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Mehmet Barlas @ SABAH
 
İnançların dünyası da, dünyevi gerçeklere bağımlıdır
Gündem yoğun tartışmalarla dolu olacak
ŞAKA - Tükenmez pil

İnançların dünyası da, dünyevi gerçeklere bağımlıdır

İnançların dünyası ile dünyanın gerçekleri arasındaki bazen trajik sonuçlara dayanan uyumsuzluğun son örneğine, Hac'da şeytan taşlama sırasında patlak veren facia ile bir kez daha tanık olduk.
Ben Mekke'yi ve Kabe'yi iki kez ziyaret ettim. Biri Devlet Başkanı Evren'le birlikte yaptığımız resmi gezi sırasında 1980'li yıllarda yer aldı. Diğeri ise Körfez savaşı sırasında Taif'te sürgünde bulunan ve önceki gün vefat eden Kuveyt Emiri El Sabah'la söyleşi yapmak için Suudi Arabistan'a gittiğim 1990'lı yıllarda gerçekleşti. İki ziyaret de Hac mevsiminde değildi. Ama Kabe yine inanlarla doluydu. Kabe'yi tavaf eden, yaşlı genç, kadın erkek, sağlam sakat on binlerce insanın görüntüsü hala gözümün önünde.
Ancak bu görüntünün özellikle Hac mevsiminde yerini büyük bir düzensizliğe bıraktığını defalarca gidenlerden dinledim.
Örneğin Zaman'da Ali Bulaç, Hac'cın ilk izlenimlerini 7 Ocak'ta yazarken, "İhram"a bürünmeyi şu cümlelerle anlatıyordu:
...Dikişsiz, düz, iki parça bir kefen... Değil mi ki ihrama girdiniz, artık bedeniniz size, sizin tasallutunuza, uygunsuz, sorumsuz saldırı ve eziyet verme teşebbüslerinize karşı koruma altına alınmıştır... Modern insan bunu çok zor algılar; çünkü bedenin kendine ait olduğunu, bedenini bütünüyle temellük ettiğini ve onu dilediği gibi kullanabileceğini sanmakta ve doğruluğundan emin bir şekilde bu fikri yüksek sesle dile getirmektedir. Bu yüzden "zina" artık suç olmaktan çıkmış, vaka-i adiyeden, yani Ad Kavmi'nin düşük karakterde tekrar eden fiili olmuştur.
Aynı Ali Bulaç, şeytan taşlama sırasında Cemarat Köprüsü'nde meydana gelen facia ertesinde ise ihram içindeki ruh haletinden çıkıp Hac farizasını bir "Modern İnsan" bakışı ile değerlendirmiş ve mesela "Tavaf'a ilişkin sorunlar"ı şöyle sıralamıştı:
1) Tavaf yerinin daralmış olması...Bu gidişle birkaç sene sonra kimse tavaf edemeyecek veya Mina'da olduğu gibi izdihamdan insanlar ölecek.
2) Şavtların başlangıcı olan Hacer-i Esved çizgisine gelindiğinde çoğu hacı, uzun uzun durup selam veriyor, dualar okuyor. Bu da izdihama sebep oluyor.
3) Hacer-i Esved'i illa da öpmekKa'be'nin taşlarına el ve yüz sürmek isteyenler tavafın akışını engelliyor, gereksiz yere izdihamlara sebep oluyorlar
4) Birçok ülke hacısı ve özellikle İranlı hacılar Makam-ı İbrahim'de namaz kılmak için büyük izdihamlara sebep oluyorlar.
Dünkü Yeni Şafak'ta ise, 362 hacının hayatını kaybettiği faciaya Kraliyet Ailesi'nin şeytan taşlama yerine otobüsle gelmesinin yol açtığını belirten haberler vardı.Buna göre hacıların şeytan taşlamak için yürüyerek gittikleri yaklaşık 1 kilometre uzunluğundaki Cemarat Köprüsü'ne Suudi Kraliyet Ailesi otobüsle gelmiş, şeytan taşlamak için toplanan taşlar bir anda otobüsün üzerine yağmur gibi inmeye başlamıştı.
Haber şöyle devam ediyordu:
- Zaten hacılara karşı kaba ve sert davranan Suudi askerleri ve polisi tutumlarını birden daha da sertleştirdi. Suudi asker ve polisinin hacıları itip kakması, bazen de şiddet uygulaması tansiyonu iyice artırdı. Hacılar bu kez de asker ve polise taş atmaya başladı. Yaşanan panik, dalga dalga kalabalığa yayıldı. Askerlerin ve otobüsün önünden kaçmaya çalışan hacıların neden olduğu dalgalanma yüzünden 362 hacı ve asker ezilerek can verdi. Görgü tanıkları bu katliama neden olan Kraliyet Ailesi'nin otobüsle doğu kapısından girdiklerini ve inmeden sadece açtıkları pencerelerden taş attıklarını daha sonra ise hiç bir şey olmamış gibi Cemarat Köprüsü'nden ayrıldıklarını söyledi.
Evet, durum böyle...İnançların dünyasının sağlığı da, dünyevi gerçeklerin akılcı, modern ve düzenli oluşmasına bağlıdır. EL Cezire'nin internet sitesinden öğrendiğime göre Suudi'ler Cemarat Köprüsü'nü yıkıp yerine çok katlı ve metrolu bir geçit yapmak için, 1.2 milyar dolarlık bir projeyi bu hafta başlatmışlar nitekim.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Bu gök kubbe altında söylenmedik söz kaldı mı?   / 16-01-2006
 Dünya görüşümüz onlarınkinden çok farklı mı?   / 15-01-2006
 Abdi İpekçi benim için Papa'dan daha önemliydi...   / 14-01-2006
 İpekçi cinayeti Türkiye'de sonun başlangıcıydı   / 13-01-2006
 Yeter ki sen beni dostlarımdan koru!   / 12-01-2006
 Eski bayramlarda "Bayram Gazetesi" vardı...   / 11-01-2006
 Picasso'ya karşı büyükbaş hayvan pazarı mı?   / 10-01-2006
 Patron olmak mı emekçi olmak mı zordur?   / 09-01-2006
 Fehmi Koru'nun yemeğinde Başbakan da vardı   / 08-01-2006
 Kuş gribi ve aynı teknedeki insanlar...   / 07-01-2006
REHA MUHTAR
Sadakatsiz...
Kim bilir ne kadar zaman oldu bu...
EMRE AKÖZ
Almanların testi Türklerin aynası
Baden Wüttemberg...
MEHMET BARLAS
İnançların dünyası da, dünyevi gerçeklere...
MAHMUT ÖVÜR
Nükleer kaçakçılıkla suçlanan iki Türk
Son döneminde...
SAVAŞ AY
Bakan olmuş ama havaya girmemiş
Bayramın ilk günleri...
HINCAL ULUÇ
Topbaş, başkan olmaya karar verdi!..
Ana kentten birbiri...
Siyaset karıştı-rdı
Siyaset karıştı-rdı
2004 Temmuz'u... Haluk Ulusoy, Federasyon Başkanı adayı olmuyor.
Ulusoy çekilsin!
Ulusoy çekilsin!
Şahin: "Aday olmaması Türk futbolu için şık olur.. Eğer başkan...
'Uzanlar'ın pasaportunu iptal ettik'
Ürdün Başbakanı, ülkesinde bulundukları iddia edilen Uzanlar'ın...
Erbakan'a cezaevi yolu görünüyor...
2 yıl 4 ay 10 gün hapis cezası olan Erbakan için cezaevi yolu göründü...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu