| |
Ağca çarşafı
Antalya'daki Akdeniz Sanayi Sitesi'nde "Çevre Teknolojileri" üzerine iş yapan makine mühendisi M. Ali Karaali "bizler cahil insanlarız" diye söze başladı. Cahil olduğumuz için aklımız bazı şeylere ermiyorBazı işleri anlayamıyoruz. M. Ali Karaali devam etti: Onun için size sormaya karar verdik. Ve "soruları" sıraladı:
* Ağca'nın tahliyesi sürpriz mi? * Af yasalarından herkes gibi Ağca'nın da yararlanacağı bilinmiyor muydu? * Koskoca profesörler, bakanlar, bürokratlar, Ağca'nın içerde ne kadar yatacağının hesabını bile yapamıyorlar mı ki, her kafadan farklı ses çıkıyor?
Yanımıza bir "doktor" yaklaştı: - Devlette çalıştığım için adımı yazmazsanız sevinirim... Benim de bir çift sözüm var. - Buyrun doktor bey, nedir? - Bizler cahil insanlarız.. Bazı şeyleri anlamakta güçlük çekiyoruz. - Mesela. - Susması gerekenler neden konuşuyorlar? - Kimler? - Af kanunu çıkarıp Ağca'nın serbest kalmasını sağlayan siyasiler.
Bu sırada söze bir başkası karıştı: - Ağca'yı yine yurt dışına kaçırmış olmasınlar... Kaçırırlar bunlar, kaçırırlar... Hiç şaşmam.
Makine mühendisinden, doktordan, diğerlerinden uzaklaştık. "Yüksek yargıç" bir dostumuzla sohbete başladık. "Size bir şey anlatacağım" dedi. Gaziantep'te, 7 kişi, bir gece "kapıyı demir çubukla kırarak" baklavacıya girerler. Girenlerin 5'inin yaşı 18'in üzerindedir. "7-8 tepsi baklava" çalarlar. "7-8 çuval da fıstık." Yakalanırlar. Eski ceza yasasına göre yargılanırlar. Yaşı 18'den büyük olanlar "hapse mahkum edilir." Yargıtay da cezayı onaylar. "Yıllar önceki bu olayı" anlatan yüksek yargıç dostumuz dedi ki: - Gaziantep'teki hakimin verdiği karar doğruydu... Biz de bu kararı onayladık... Ama o dönemde söylenmedik laf kalmadı... Vay efendim, 2 dilim baklava çalan hapse atılıyor diye.
Yüksek yargıç dostumuzun yıllar sonra bu olayı hatırlayıp, anlatmasının nedenine gelince... "2 dilim baklava için ufacık çocuklar hapse tıkıldı" sözleri, hatırlayacaksınız, "Rahşan affının gerekçelerinden" biriydi.
Antalyalılar'la vedalaştık. Ankara'ya doğru yola çıktık. Yolda trafik polisleri bir şaka yaptı: - Eskiden diyorduk ki, biz yakalıyoruz, mahkeme serbest bırakıyor... Ağca olayında bunu da söyleyemiyoruz... Mahkeme mahkum etti... Ama siyasetçiler af çıkarıp, serbest bıraktı... Bunu başka yerde söylesek, açığa alınırız sicilimiz bozulur... Size söyleyelim de rahatlayalım istedik.
Afyon'da yemek molası verdik. Şehir içinde, Atatürk'ün de yemek yediği İkbal Lokantası'na girdik. Otomobilden inip, İkbal'e doğru yürürken Afyonlunun biri çevirdi: - Abi, rezilliğe ne diyorsunuz? - Hangi rezilliğe? - Ağca işine.
Halis ile Rafet, Afyonlu iki kardeş. "Sucuk döner" işini Afyon'da, Özlem Tesisleri'nde ilk onlar "icat ettiler." Dün Halis ve Rafet'le ayaküstü konuşurken, yine bir Afyonlu yaklaştı: - Ağca'yı Avrupa'ya kaçırdılar mı?.. Kaçırırlar, kaçırırlar.
"Olay" tam bir "rezillik." Devlete, sisteme, siyasete, adalete inancı sarsacak kadar...
|