Org. Yaşar Büyükanıt sonrası
Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın Washington gezisinin, hem Ankara, hem de Washington'da Türk-Amerikan ilişkilerini yeniden ve yalnız hükümetlerarası değil, tüm kurumlarıyla "devletten devlete" tesis etme isteğinin bir parçası olduğunu geçen hafta yazmıştık. Etraftaki bir sürü garip yoruma karşın, gerçek şu: Büyükanıt gezisi (son aylardaki sayısız üst düzey temas gibi) Türkiye ve ABD'nin karşılıklı olarak "Sensiz olmuyor!" deyişinin bir parçası. Ne Türkiye, Irak ve bölgedeki diğer çıkarlarını ABD'ye küs kalarak, ne de Amerika bölgedeki hedeflerini Türkiye'yi bypass ederek halledebilir. Bu gerçek, geçen haziran ayında bir tuğla gibi Washington'dakilerin kafasına düştü. Aynı tuğla, birkaç ay önce de bizlerin kafasına düşmüştü. Ve o zaman bu zamandır ikili ilişkilerde bir özen hâkim. Ancak Büyükanıt Paşa'nın neden Washington'a gittiğini merak edenlerin hayal gücü, burada durmuyor. Kara Kuvvetleri Komutanı ve geleceğin Genelkurmay Başkanı'nın bir müttefiki ziyareti kadar olağan bir şey olabilir mi? Hayır. Ancak merak edip "Sen Washington'u tanırsın" diye beni arayanlar, CIA uçaklarından tutun, Büyük Ortadoğu Projesi ve hatta "Amerikalılar bizi Irak'a mı sokuyor?" gibisinden uçuk yorumlar yapıyor. Daha da ileri gidip Büyükanıt gezisine siyasi bir komplo olarak görmeye çalışanlar oldu. Tüm bunlara cevap, Milliyet gazetesinde Yasemin Çongar'dan geldi. Çongar dünkü yazısında "Bütün bunları 'Tamam işte! Washington AKP'ye karşı askeri girişim arayışında' diye okumak devasa bir hata olur. Böyle ihtiyatsız bir genelleme, olsa olsa birilerinin yaratmak istediği havaya hizmet eder" diyordu. Bizim de Ankara-Washington hattından edindiğimiz izlenim, gezinin teknik, PKK ve Irak ağırlıklı, tam anlamıyla bir "kara kuvvetleri komutanı" gezisi olduğu. Bu seyahat bir çok anlamda ikili askeri ilişkilerde "1 Mart/Çuval Geçirme" çifte sendromunun ötesine geçme gayretinin göstergesi. ABD tarafı, Büyükanıt'a verdiği önemi yalnız programın hazırlanışında değil, aynı zamanda ABD Kara Kuvvetleri Komutanı Org. Peter Schoomaker'ın evindeki akşam yemeğinde çalınan Türkçe şarkılarda olduğu gibi detaylarla da göstermeye çalıştı. Yaşar Paşa da temaslarında kişisel karizmasını kullanarak PKK konusunda net ama yapıcı mesajlar verdi. "Kırmızı çizgilerimiz bunlar!" diye tehditkâr bir üslup değil, PKK'nın Kuzey Irak'taki varlığının nasıl yalnız Türkiye değil aynı zamanda ABD için de bir sorun olduğunu ortaya koyan kuvvetli argümanlar sundu karşısındakilere. Eski Kara Kuvvetleri Komutanı Org. Aytaç Yalman, çuval olayından sonra davetli olmasına karşın ABD'ye gitmemeyi seçmişti. Birinci Ordu Komutanı Org. İlker Başbuğ'un geçen yılki gezisi ise, beklenen somut adımları getirmedi. Şimdi bakalım Yaşar Paşa'nın sabırlı üslubu, Amerikan tarafını PKK konusundaki yükümlülüklerini yerine getirme noktasına getirecek mi?
|