Hataların maçı
Fenerbahçe kendi rekorunu kırdığı 17 maçlık periyodu, rakiplerinin önünde ve farklı bir galibiyetle kapadı. Genç Semih'in artık 'tartışılmaktan' çıktığı, 'resmen' golcü olduğu bir sunum maçıydı bu aynı zamanda. Fenerbahçe'nin gücünü simgeleyen, farkını ortaya koyan keyifli bir 90 dakika sonunda, üçüncü şampiyonluk yolunda gövde gösterisiydi. Maçın geneline baktığımızda pozisyonların bol olduğu, hatta Denizlispor lehine ağırlık kazandığı bir karşılaşma olarak da yorumlanabilir. Erken gelen golle birlikte riskleri daha rahat taşıyan konuk ekip, özellikle Yusuf'un adam eksiltme becerileri ile göbekten ve sağ kanattan etkili bindirmeler yaptı. Fenerbahçe'nin şansının yanında, Denizlispor'un beceriksizliği ile gol gelmedi. Devrenin uzatma dakikalarında Semih'in farkı ikiye çıkarması ile maç bitti. İkinci yarıda bol pas yapan, ancak gol bölgesinde son topları etkili ve isabetli kullanamayan Fenerbahçe'nin iki şutla iki gol daha kaydetmesiyle ortam iyice gevşedi. Bundan sonra oyun disiplini yerine her oyuncu kendi egosu doğrultusunda oynamaya başladı. Tribünler genç futbolcuları oyuna alması için Daum'a tezahürat yapmaya başladılar. Alman hoca yine direndi. Neden emin olamadı anlamıyoruz ama defansının her Denizli atağında darmadağın olması, belki de çabuk karar almasını etkilemiştir. Bunun önlemini almak yerine, beklemeyi tercih etmek de başka bir Daum klasiği...
HAZRETLER İYİLEŞİNCE... Küme düşme hattından kurtulmaya çalışan Denizlispor'u sahada öne çıkaran nedenlerin başında Appiah-Aurelio ikilisinin biraz 'işi asması' geliyordu. Göbekten deliniyorlar, Luciano takımı geri kaçırıyor, rakip oyuncuların önünde birdenbire boş alanlar yaratılıyordu. Bunlara bir de ferdi hatalar eklenince (Önder'in topu kaybetmesi, Volkan'ın hatalı çıkışı), Fenerbahçe tarihinin en gollü maçını yaşayacağı yerde, tarihinin en iyi dönemini imzaladı. Semih deyip de artık geçmek olmaz. Bu oyuncu iki golcünün sakat olduğu bir dönemde üstlendiği sorumluluk ile herkesin yüzünü ak çıkardı. Kötü oynasa, teknik direktörünün mazereti hazırdı. Ona bu şansı da vermedi. Ama önümüzdeki haftalarda Daum onu oynatmamak için ne gibi mazeretler bulacak bilemiyorum. Çünkü bazı 'hazretler' iyileşip, döndüklerinde alt yapıdan yetişen yine kulübeye alınacak. "Alınmaz" diyorsanız, "Emin misiniz?" diye sorarız. Fenerbahçe bireysel kalitesinin üst düzeyde olduğunu ve şansın bir takım için ne kadar önemli olduğunu bu maçta bir kez daha kanıtladı.
|