kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Teknoloji
    Otomobil
    Detaylı Arama
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cuma
    Cumartesi
    Pazar Sabah
    İşte İnsan
    Sinema
    20. YILA ÖZEL
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Abdurrahman Yildirim @ SABAH
 

Borçları ödemenin cezasını mı çekiyoruz?

Uluslararası dört derecelendirme kuruluşu Türkiye'ye kredi notu veriyor. Diğer üçü daha önceden temel ülke notunu BB seviyesine çıkmışlardı. En son Moody's de, BB'ye karşılık gelen Ba3 düzeyine yükseltti ülke notunu.
Kredi notlarının basamakları Ekonomi'nin ilk sayfasında yer alıyor. Moody's B1'den Ba3'e çıkartarak notu ilk kez artırdı. 13 Mart 1997'deki değişiklik ise not düşürmeydi. Baa3 yani "yatırım yapılabilir" kategoriyle Türkiye'ye 1992'den itibaren not vermeye başlayan Moody's'in bu notuna yeniden kavuşmak için, daha iki basamak atlamak gerekiyor. Yani alacağımız bir hayli mesafe var.
Kredi notu ülkenin borçlarını geri ödeme kapasitesine veriliyor. Biz de, not artırımına bu açıdan baktık. Bunu yaparken 1990'dan itibaren iç borçlanmanın vadesi, enflasyondan arındırılmış reel fazi ve kamu net borcunun milli gelire oranını kullandık.

Nereden nereye?
Şöyle bir tablo çıkıyor karşımıza:
* Bir kere 2005 yılında Türkiye'nin asıl sorunu olan iç borçların çevrilmesi, yani ödenmesi yönünden önemli bir rahatlığa kavuşmuş durumda. Hatta bu yönden 1990'ların başı ile de karşılaştırılabilir. Örneğin Türkiye'nin ilk kez not verildiği yıllar olan 1991 ve 1992'de reel faizler yüzde 9-10 arasında iken bugün yüzde 6-7 aralığına gerilemiş. Üstelik o zamanki not bugünkünün iki basamak üzerindeydi.
* Benzer olumlu gelişme iç borcun vadesinde de söz konusu. Aynı yıllarda 6 ay dolayında olan iç borçlanmanın vadesi 2005 yılında 36 aya ulaşmış.
* Ters giden gösterge ise kamu net borcunun milli gelire oranının yükselerek yüzde 35'den 56'ya çıkması. Ancak 2001 krizinde yüzde 90.5 ile tavan noktasına çıkmasından sonra kamu net borçlarının milli gelire oranının 34 puan gerilemiş olması iyi bir gelişme.
* Bu konudaki AB kriteri brüt kamu borcu üzerinden konulmuş. Orada da bu yıl yüzde 70'in altına iniliyor. Yani kamu borcunun milli gelirin yüzde 60'ını aşmaması standardı yakalanmak üzere.
* İç borçların reel faizi üçte birine, hatta dörtte birine gerilemiş durumda. Yüzde 26-27'li oranlardan yüzde 6'lara doğru bir gerileme var. Yine uluslararası borçlanma piyasasında Türkiye kriz yılında yüzde 11-12 ile borçlanırken bugün bunun tam yarısı faizle borçlanabiliyor.
* Hem uluslararası hem de yerli piyasalar kredi notundan bağımsız hareket edebiliyor. Türkiye de kredi notunun düşük olmasının ağır faturasını ödemekten kurtuluyor. Gerçi bunda küresel likidite bolluğunun ve risk alma iştahının etkisi var. Ancak ne olursa olsun, Türkiye borçlarını daha düşük maliyetle daha kolay çevirebiliyor. Borçlarını geri ödeme riski giderek düşmüş durumda.

Rusya'nın yaptığı
Belki Türkiye kriz sırasında borç ödemesini durdursaydı ve moratoryum ilan etseydi, uluslararası derecelendirme kuruluşları tarafından daha bir el üstünde tutulurdu.
Şimdi Türkiye belki de borçlarına sadık olmasının cezasını çekiyor. Rusya'nın durumu ortada. 1998'de moratoryum ilan ettiler. Bugün ise notları iki basamak birden artarak "yatırım yapılabilir" düzeye çıkarıldı. Borçlarını ödeyemedikleri çabuk unutuldu. En sıkıntılı dönemde bile, borcuna sadık kalan Türkiye ise hâlâ spekülatif kategoride yer alıyor.

Sonuç
"Ben kendi ayakkabımın vurduğu yeri bilirim"
Cervantes

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Konutta ideal kredi süresi 10 yıl mı?   / 15-12-2005
 Olumlu haber azlığında hükümetin adımları belirleyici   / 15-12-2005
 Sorun büyümede değil; kur, cari açık ve enflasyonda   / 14-12-2005
 Büyüme rakamları faiz düşüşüne son diyor   / 13-12-2005
 Yabancıların Türkiye'deki parası 55 milyar dolar   / 12-12-2005
 Yatırım ortamı iyileşmeden asla   / 11-12-2005
 Yeni zede yaratmamak için İmar kararı ikinci milat   / 09-12-2005
 Tüketim malı ithalinde tehlikeli artış   / 08-12-2005
 Örtü kalktı, light enflasyon hedeflemesi ortaya çıktı   / 06-12-2005
 Enflasyonda inişin durması faiz düşüşüne mola aldırır mı?   / 05-12-2005
GAZİ ERÇEL
Bu artış yeterli değil
Moody's de, Türkiye'nin yıllardır...
Prof. Dr. AYDIN AYAYDIN
YDK, TOKİ ihalelerine nasıl bakıyor?
Başbakanlık...
ABDURRAHMAN YILDIRIM
Borçları ödemenin cezasını mı çekiyoruz?
Uluslararası...
Yurttan yönetmen çıktı
Halkalı Yetiştirme Yurdu'nda kalan 14 yaşındaki Yasin Gül, 49 ülkeden...
Taşı toprağı altın trafiği arapsaçı
İstanbul trafiği art arda gelen kazalar ve bitmeyen yol çalışmaları...
Erdoğan'ın sokağında kurşunlar uçuştu
Erdoğan'ın sokağında kurşunlar uçuştu
Başbakan Erdoğan'ın Üsküdar'da kaldığı evin çevresinde önceki gece...
Dünürün evini dokuz polis memuru koruyor
Dünürün evini dokuz polis memuru koruyor
Başbakan Erdoğan'ın dünürü Sadık Albayrak'ın evi, İstanbul Emniyet...
IMKB
E: 37.632 D:% -0,63
DOLAR
S: 1,348 D:% 0,186
EURO
S: 1,616 D:% -0,031
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu