| |
|
|
En yeni bilgisayar oyunu, İstanbul trafiği!..
57, yazı ile tam elliyedi dakikada geldim, dün sabah, evden işe.. Bu bir rekordur. Hem de nasıl misli ile kırılan müthiş bir rekor.. Etiler Tepecik Yolundaki ev ile, Balmumcu'daki iş arasını, 30 dakikada yürürsünüz. Trafiğin sıfır olduğu bir zamanda, araba ile bu yol, 4 ile 5 dakika sürer. Tabii böyle bir şey mümkün değil.. Biz rahat trafikte 15, zor trafikte de, 20-25 dakikada geliyorduk.. Geliyorduk da, son zamanlarda giderek yavaşladığımızı, giderek tıkandığımızı hissediyorduk. Sonunda kitlendik.. Dün alenen, resmen kitlendik. Kaldırımda yaya yürüyenler bizi geçtiler, gittiler onlara bir daha yetişemedik. Ne oldu peki?.. Bir yerlerden bir emir çıktı da, İstanbul'daki bütün arabalar Akmerkez etrafına mı yönlendirildi?.. Uzaylılar binlerce araba ile semtimizi mi işgal ettiler?.. Hiçbiri değil!..
Babam anlatırdı.. Biz de dinlerken kahkahalarla gülerdik.. İstanbul'un trafik sorunlarını çözmek üzere bir uzmanlar ekibi davet etmişler, Amerika'dan.. Adamlar gelmişler.. Tam bir ay, her yolu, her köşeyi, her noktayı incelemişler.. Sonra minnacık bir rapor yazıp gitmişler.. "Yaptığımız bütün ölçümlere göre, İstanbul'da trafiğin aslında bir adım bile yürümemesi gerek. Ama çözemediğimiz bir mucize ile insanlar bir yerden bir yere gidebiliyorlar. Aman dokunmayın.. Kimseye de dokundurtmayın. Mucizeyi bozarsanız İstanbul felç olur.." "Babam anlatırdı" diyorsam hikâye en azından 40 yıllık.. İstanbul trafiği 40 yıldır sorun ve bu sorun son bir yılda hızla büyümeğe, son birkaç hafta içinde de, özellikle işte bu Akmerkez yöresindeki tüm arterlerde felaket bir hal almaya başladı.. Bunun sebebi, her gün trafiğe eklenen 550 yeni araç olamaz.. O bu kadar hızlı etkilemez, akan trafiği bir günde durma noktasına getirmezdi. Ne peki?.. İstanbul trafiği ile oynanmaya başladı.. Masa başında, bilgisayar üzerinde oynanmaya başladı.. Sağolsun, Anakent Belediye Başkanı Kadir Topbaş dostumuz, özellikle yayalar için işkence ve ölüm tehlikesi halini alan kaldırımları önce işgal, sonra yok edilmesini birlikte görme çağrımıza karşılık vermedi ama, uzmanlarını, sorumlularını bana yolladı. Zabıta Müdürü, Ulaşım Koordinasyon Müdür Yardımcısı ve Trafik Mühendisi sıfatlarını taşıyan Belediyeciler, Basın Danışmanı Faruk Yanardağ ile ofisime geldiler. Hepsi iyi niyetli, hepsi sevgi ve saygı dolu, pırıl pırıl insanlar.. Uzun uzun sohbet ettik, dertleştik. Sorunları benden de iyi biliyorlar.. "Bize zaman tanıyın.. Hepsi çözümlenecek" dediler.. "Peki" dedim.. Yazılara ara verdim.. Aradan bunca zaman geçti.. Şu ana kadar galeri felaketi, rezaleti, skandalı konusunda bana ulaşmış en küçük bir not yok.. Her şey eskinin ayni.. Ama biraz daha bekleyeceğim.. Ben de iyi niyetliyim çünkü.. En çok dikkatimi çeken Mehmet Saçmacı oldu.. Trafik Mühendisi.. Amerika'da eğitim görmüş. Elinde bir bilgisayar.. Bütün İstanbul Trafiği bu bilgisayara, hem de akar şekilde kayıtlı. Nereyi sorsan hemen orası, tüm akışı ile ekrana geliyor.. Mehmet anlattı, gösterdi.. Gösterdi, anlattı.. O da "Sabırlı olun. Çalışmalar bitince trafiğin nasıl hızlanacağını göreceksiniz" dedi.. Hatta "Şimdiden hızlandı bile" dedi.. Saatte 300 metre mi ne hızlanmış, Nispetiye, ifadesine göre.. Mehmet Saçmacı'nın aldığı önlemler uygulanmaya başladı. Bir takım eski dönüşler yasaklandı, birtakım yeni dönüşler ihdas edildi. Olur olmaz, her köşeye, her dönüşe trafik lambaları takılmaya başlandı.. Her önlemle biraz daha yavaşladık ve nihayet, gözün aydın Mehmet Saçmacı kardeşim, dün trafik durma noktasına geldi. Nispetiye Caddesi durdu. Ulus yolu durdu. Nispetiye'ye çıkan bütün yollar, Tepecik, Zeytinoğlu başta, kördüğüm oldu. Kutlarım Mehmet, hiç kimse İstanbul trafiğine bu kadar kısa zamanda bu kadar zarar veremezdi.. İstanbul trafiği, bilgisayar başında değil, yerinde düzenlenir, büyük uzmanlık bilgisi, bir o kadar da deneyimle yönetilebilir ancak.. Konu trafik olunca, evdeki hesaplar, kağıt üstü çizimlere çarşıya uymaz.. Hevesli, iyi niyetli bir gencin, bu dev sorunu bilgisayar oyunu sanması ve masasının başında çözümler üretmeye kalkması da, böyle felaket getirir işte..
Sevgili Topbaş, Çağdaş Nasrettin Hocalığa mı soyundunuz yoksa.. "Ev dar sığmıyoruz" diyen komşusuna, "Tavukları da al.. Koyunları da al.. İnekleri, köpekleri de al" dedikten bir ay sonra "Şimdi hepsini çıkart" emrini vermişti hani.. Komşusu da gelip elini öpmüştü.. "Hocam Allah senden razı olsun. Ev bir rahatladı, bir rahatladı, sorma!.." Mehmet Saçmacı'nın aldığı tüm önlemleri bir günde kaldırıp, eskiye döndürdünüz mü, trafik eskisi gibi akmaya başladı mı, ellerinize sarılıp, "Allah razı olsun başkan.. Trafik sorununu çözdün sonunda" diye dua edeceğiz, her halde!..
|