| |
Dağ fare doğurdu
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, önceki gün bütçe müzakerelerinde "bakınız toplu konuta" diyerek 74 ilde inşaatı başlanmış konut sayısının 150 bine ulaştığını söyleyince... Muhalefetten laf atıldı: - Özal 1.5 milyon yaptı. Tayyip bey "ne yaptı, ne?.. Senin hiçbir şeyden haberin yok... Önce git, araştır" deyince de... Muhalefet (Süleyman SarıbaşMalatya) laf atmayı sürdürdü: - Vahit Erdem burada... Şahit. (Kırıkkale AK Parti milletvekili Vahit Erdem, Turgut Özal hükümetinin ilk Toplu Konut İdaresi Başkanı'ydı.)
"Özal'ın takımından" Prof. Dr. Ekrem Pakdemirli anlattı... Geçenlerde bir kuruluş araştırma yaptırmış. "Kimi özlüyorsunuz" diye. Yüzde 36.4'lük bir kesim "Özal'ı özlüyorum" demiş. Meclis'teki görüşmelerde hala Özal'dan bahsedilince... Ekrem Hoca'nın anlattığı araştırma aklımıza geldi.
Bütçe müzakereleri herkes için fırsattır. İktidar açısından "vizyon sergileme... Makro hedefleri ortaya koyma" fırsatıdır. Muhalefet açısından da "iktidar alternatifi olduğunu gösterme" fırsatı. Önceki günkü müzakerelerde bu fırsatı değerlendiren çıktı mı?
Kürsüdeki konuşmacıya laf atmalar, bütçe görüşmelerinin "tuzudur, biberidir, baharatıdır, sosudur." Müzakerelere "renk katar." Ama "ölçünün kaçırılmaması" kaydıyla. Önceki gün muhalefet laf üstüne laf attı. Hükümet "dana etinden" bahsederken... Muhalefet (Bayram Ali Meral-CHP Ankara) "senin söylediğin at eti" diye araya girdi. Başbakan "Avustralya gezisini" anlatırken... Muhalefet (Feridun Hikmet Baloğlu-CHP Antalya) "Kuzey kutbuna da gidin" diye sözünü kesti. Ama daha sonra ölçü kaçtı. Muhalefet laf atarak Başbakan'ı "çileden çıkaracağını... Ona hata yaptıracağını" düşünürken... Tayyip bey "bir laf atmayı" fırsat bildi. Laf atan muhalefete "gol atıverdi."
Muhalefet milletvekili "hastane adı vererek" bir çocuğun rehin kaldığını söyleyince... Başbakan da "çocuğun adını vererek" tedavisinin sürdüğünü açıklayıverdi.
Bütçe müzakereleri sırasında bir kez daha gözledik ki... İktidar "nasıl olsa beni sıkıştıracak bir muhalefet yok" rahatlığı içinde.
Deniz Baykal konuşurken de "iktidardan laf atanlar" az değildi. Laf atmalar sırasında "bizden de" bahsedildi. Ayhan Zeynep Tekin Börü (Adana-AK Parti) "Yavuz Donat yazmış" diye sesini yükseltti. Ama "hangi yazımızdan bahsettiğini" anlayamadık.
Muhalefet zaman zaman "söylediklerimiz kamuoyuna yeterince yansımıyor" diye dert yanar. "TV'nin naklen yayınladığı" bütçe görüşmeleri, kamuoyunu etkileme bakımından büyük şans. Muhalefetin bu şansı yeterince kullandığı söylenebilir mi?
"Tatsız, tuzsuz, heyecansız" bir bütçe müzakeresi izledik. "Makro politik sorunlar" konuşulmadı. Dinleyenler "kafalarındaki sorulara yanıt bulamadı." Konuşmacılar "şov yaptılar." "Tribünlere oynadılar." Ne "dağarcığındakini sergileyen bir muhalefet" görebildik. Ne de "vizyon sergileyen bir iktidar."
İktidarın "şu konuya şöyle bakıyoruz" derken, muhalefetin "Ofer'in gözlüğüyle bakıyorsunuz" diye laf atışı belki izleyenleri güldürdü ama... "Dağın fare doğurmasını" önleyemedi.
|