|
|
Doğalgaz kontratlarına rekabet ayarı
Türkiye, bir süredir doğalgaz kontrat devri ihalesini ve kazanan grupların profilini tartışıyor. AK Parti'ye yakın olduğu anlaşılan bazı şirketlerin yüz milyonlarca dolarlık işlerde bir anda öne fırlamalarının şaşkınlığı yaşanıyor. Dosyalar aralandıkça, 'bizim çocuklar'a rastlanıyor. İşin özü şu: Doğalgaz Piyasası Yasası gereği, 2009 yılına kadar BOTAŞ'ın payının yüzde 20'ye indirilmesi, piyasanın özel sektöre ve serbest rekabete açılması gerekiyor. Ancak bu noktada, Enerji Bakanlığı ile Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu'nun (EPDK) yolları ayrıldı. Bakanlık, "2009'a kadar imzalanacak yeni kontratları özel sektöre açalım; ilk etapta BOTAŞ'ın payını yüzde 75'e kadar indirelim" görüşünü savundu. EPDK ise kontrat devrini geciktiren BOTAŞ hakkında soruşturma açtı. "Kanunun gereği yapılsın, liberal piyasa oluşturulsun" diye bastırdı. Tam bu aşamada doğalgazın tedarikçisi Ruslar devreye girdi ve "Siz, kontrat devri ihalesi yapsanız bile, ben ihaleyi kazanan firmayla çalışmayabilirim" mesajı gönderdi. Bunun üzerine yasada değişiklik yapılarak Ruslar'dan 'yeterlilik' alan firmaların ihaleye girmesine kapı aralandı. Doğal olarak siyasi sermayesi güçlü bazı şirketler pıtırak gibi çoğaldı. Bütün bu olaylar olup biterken Rekabet Kurulu, konuyu uzaktan incelemeye aldı. Kurul, Türk piyasasında BOTAŞ'ın yerine geçecek firmaların, Rus Gazprom tarafından belirlenmesini sakıncalı buluyor. Hakim durumdaki Rus tarafının, Türk şirketlerini kolayca organize edebileceğinden kaygı duyuyor. Bu yüzden eli kolu bağlı durmuyor.
Turpun büyüğü Bu piyasayı iyi bilenler, bir Anadolu deyimini hatırlatıyor: "Turpun büyüğü heybede!" Neden? Çünkü yasaya göre, "Dağıtım şirketlerinin bir yıl içerisinde dağıtacakları gazın en fazla yüzde 50'sini bir tüzel kişiden satın almaları esas." Bunun anlamı, Ankara ve İstanbul Belediyesi gaz şirketlerinin mutlaka BOTAŞ dışındaki yeni şirketlerle çalışması zorunluluğu. Peki bu şirketler, gazı alması zorunlu belediye şirketlerine fiyat dayatırsa ne olacak? Teori gibi gözükse de bu ihtimalin varlığı bile yetiyor. İkincisi, "Hiçbir şirket, EPDK'nın belirlediği yıllık doğalgaz tüketim tahmininin yüzde 20'sinden fazlasını satamıyor." Bu durumda, farklı şirketler, piyasadaki payı en fazla yüzde 20 olacaksa neden fiyat rekabetine girsin? Şirket seçimlerinin yarattığı spekülasyon bir yana bizzat Doğalgaz Piyasası Yasası'ndaki bazı ilginç hükümler nedeniyle rekabetçi piyasa arzulanırken Rus manipülasyonunda özel tekeller oluşması riski artıyor. Tek çare, EPDK'nın düzenleme gücünü kullanma biçimi. Ama kurul, "Doğalgaz iletim ve dağıtımdaki rekabete bakarken, satış fiyatlarına müdahale edemeyebilir!"
|