kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Teknoloji
    Otomobil
    Detaylı Arama
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cuma
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    İşte İnsan
    Sinema
    20. YILA ÖZEL
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Reha Muhtar @ SABAH
 

"Dul ve çocuklu bir kadını karım yaptım!.."

"Dul ve çocuklu bir kadını karım yaptım... O bana kazık attı..."
Gülşen Yüksel'e aynen böyle söylüyor Zeynep Tokuş'u dövdüğü iddiasıyla gündemden düşmeyen ünlü jinekolog Alp Nuhoğlu...
İyi ki konuşuyor da ben de, koskoca bir hipokratın konuşmasından kadınlar dünyasının gizemlerini keşfedebiliyorum...
Ben bir erkeğim...
Ve bir erkek olarak böyle bir lafı hiç duymadığım ve muhtemelen hiç duymayacağım için, müthiş rahatım...
Benim hakkımda iyi ya da kötü, sübjektif ya da objektif çok şey söyleyeceklerdir bu kesin, ama hiçbir kadın misal, "Adamın da Ayşe Nazlı diye bir kızı var... Ben onu nasıl koca yapacağım?" diye düşünmeyecektir...
Hiçbir kadın biçare bir adamı kabul etmiş gibi havalanmayacak, ne kadar merhametli olduğu yaygarasıyla ortalıkta dolaşmayacaktır...
Dayak atmış mıdır, atmamış mıdır, kim kime kazık, kim kime tırnak atmıştır bilmem...
Ama bu sözden sonra bir daha birisi, bana sorunların eğitimsizlikten kaynaklandığını söylerse, onun zırvaladığına hükmetmem kaçınılmazdır...
11 yıllık eğitimin üzerine, 6 yıl tıp, üzerine 4 yıl da kadının en mahrem organının içini dışını bilecek fizyoloji eğitimi almış bir ademin, 22 yıl dirsek çürütmesinin sonunda bir kadınla ilgili geldiği nokta buysa,
hangi eğitimle bu konuyu çözecekmiş şaşarım...
"Dul ve çocuklu bir kadını karım yaptım..." diyerek ne kadar merhametli olduğunu dünyaya ilan ettiğini sanan adam üstelik bir jinekolog...
Kadının en mahrem yerine el uzatan, mahremin mahremini onunla paylaşan, bir kocanın ya da erkek sevgilinin bile bilemediği mahremlerini bilen tek kişi...
Mesleği, mahremi bilmek, mahremi paylaşmak ve mahremi iyileştirmek olan, kadının içine en fazla giren adamın, kadına bakışıdır bu sözler...
"Ben dul ve çocuklu bir kadını karım yaptım... Ama bana kazık attı..."
Hani sanki, kapıya gelen dilenciye para vermiş, yemiş, içirmiş doyurmuş giydirmiştir de, arkasından yediği kazığa öfkelenmiştir...
Hani sanki, Hindistan ya da Afrika kıtasındaki açlık sorununu çözmüştür de, Afrikalılar onu arkasından hançerlemiştir...
Sözler o sözler!..
Hava o hava!..
Şimdi anlıyorum ki, bir kadın olmak çok ama çok zordur...
Çünkü kadınların en mahrem yerlerine girme eğitimini 10 yıl almış bir adamı koca yapsanız bile böyle hıyarca bir laf duymanız her an mümkündür...
Onurunuzun ve gururunuzun kırılması an meselesidir...
Bir defa evlenip, çocuk sahibi olduysanız, artık bundan sonraki ilişkilerinize 20 yenik başlıyorsunuzdur...
Bir kere kafadan eşit değil, yitiksinizdir, bir çeşit zayisinizdir...
Erkek geyiklerinin en geyik gevezeliklerinden biri, "Anlamadım abi, bu kız ne istiyor yaa" biçiminde başlar...
Anlaşılmayacak bir durumun olmadığı şimdi anlaşılmaktadır...
Sürekli mağlup olacağım korkusuyla hayatta galip gelmek mümkün değildir...
Mutsuz bir evlilik bitse de, mutsuz bırakma süresi, yıllar boyu devam etmektedir...
Şimdi anlıyorum, evlilik ve boşanma oyunlarında kadınlar niçin mastır tezi verecek kadar uzmandır...
"Ben dul ve çocuklu kadını karım yaptım... O bana kazık attı..."
Yani "Dayak yedim" dedi...
Yani, ben dul ve çocuklu kadını aldığıma göre, o artık kazık atmamalı, biat etmeliydi...
Çünkü o bir Hint Fakiri'ydi...
Beslenip büyütülmüştü...
Üstelik arkadaşların yanında öfkelenip, "Al o p...i de beraberinde götür" denebilirdi...
Çünkü dul ve çocuklu bir kadını karısı yapmıştı...
O bir misyonerdi...
Lanet kadın, o misyonerliği bile anlamamış, kazık atmıştı!..

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Alkollü bölgeler   / 09-12-2005
 Özhan Canaydın hedef saptırıyor   / 09-12-2005
 Kadın zekâsı karşısında rezil olanlar...   / 08-12-2005
 Galatasaray deplasmanı   / 07-12-2005
 Tuğçe Kazaz'ın Hristiyanlığı...   / 06-12-2005
 Ayşe Nazlı'nın ilk maçı   / 05-12-2005
 Erkeğin fantasyalarını gerçekleştiren adam!..   / 04-12-2005
 Kırmızı sokaklı kentler...   / 03-12-2005
 'Biz hamileyiz...'   / 02-12-2005
 Tigana ile yola devam   / 02-12-2005
REHA MUHTAR
"Dul ve çocuklu bir kadını karım yaptım!.."
"Dul...
MEHMET BARLAS
Pelit'in diplomalı pasta ustaları ve kilolarım
Çarşamba...
SAVAŞ AY
Dağlarda anıt dikmek zor ama erdemli iş
O faciayı kim...
HINCAL ULUÇ
Dünya çapında bir Türk Hastanesi..
Körfez Savaşı...
Tek yol galibiyet
Tek yol galibiyet
Lider F.Bahçe'nin 4 puan gerisinde olan G.Saray ile zirveden 14 puan...
Dostum çok üzüleceksin
Dostum çok üzüleceksin
Galatasaray kalecisi Mondragon ile Beşiktaş'ın file bekçisi Cordoba,...
'Orada ölüm tablosu var'
Baykal, Rektör Aşkın'la ilgili hukuk faciası yaşandığını belirterek...
20 bin kilometre ötede hasret bitti
Avustralya'ya giden ilk Türk başbakanını cuma namazı çıkışında...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu