kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Teknoloji
    Otomobil
    Detaylı Arama
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cuma
    Cumartesi
    Pazar Sabah
    İşte İnsan
    Sinema
    20. YILA ÖZEL
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Mehmet Barlas @ SABAH
 
Zamanı ve aklı dondurmak mümkün müdür?
Irak'tan "Çıkış stratejisi" ne olmalı?
ŞAKA - İletişimsizlik

Zamanı ve aklı dondurmak mümkün müdür?

Diyelim ki bir siyasetçisiniz veya bir düşünce adamısınız. Bir yurt veya bir dünya sorunu üzerinde görüş açıklamak durumundasınız. Bu sorun "Milliyetçilik"e, "Laiklik"e, "Özelleştirme"ye, "Globalleşme"ye, "Savaş"a, "Barış"a veya başka konulara ilişkin olabilir.
Diyelim ki Russunuz, Amerikalısınız, Fransızsınız, İngilizsiniz veya İtalyansınız.
Düşüncenizi açıklamadan önce özdeyişler ansiklopedilerine bakıp, ülkenizin sizden önce yaşamış önemli kişilerinin bu konuda neler söylediğini araştırır mısınız? Eğer tarihteki bir büyük adam, sizin bugünkü düşüncelerinizin tam tersi bir görüş açıklamışsa, siz de susar ve yutkunur musunuz?
Putin Büyük (Veya Deli) Petro ile, Bush Washington'la, Chirac De Gaulle'le, Blair Churchill'le, Berlusconi Kont Cavour'la ters düşmüş olmamak için, gündemdeki acil sorunlar hakkında görüş açıklamaktan kaçınır mı? Ya da güncel koşullar aksini işaret etse de, onlar geçmiş devlet adamları ile ters düşmemek için, gerçek ve zaman ötesi formülasyonları seslendirirler mi?
Değişmez ve tartışılmaz doğrular ancak dinde vardır. Mesela İslam'dan bir din adamı, güncel bir konudaki görüşünün doğruluğunu kanıtlamak için Kuran'dan bir ayet okur veya bir hadise atıfta bulunur.
Bir de dinleştirilmiş ideolojilerde, her güncel olay, o ideolojinin kurucusunun kutsallaştırılmış kitapları ışığında anlaşılmak istenir. Sovyetler'de kim bilir kaç konuşmacı Marks'ın veya Lenin'in cümlelerini tekrarlayarak, düşüncelerinin tartışmaların üzerinde olduğunu kanıtlamaya çalıştı. Çin'de milyonlarca insan "Kızıl Kitap"ı sallayarak farklı düşünce sahiplerini susturmadı mı?
Türkiye yaşanan deneylerin ışığında "Müspet ilim en gerçek aydınlatıcıdır" ilkesini Cumhuriyet'in düşünce hayatının temeli yapmış bulunuyor. Bu nedenle "Laiklik" ve "Demokrasi", bizim dünyevi yaşamımızın vazgeçilmez ikilisidir.
Ne Kürt sorununun, ne Kıbrıs'ın, ne ekonominin, ne de kentleşmenin çözümlerini Kuran'daki ayetlerden bulmaya çalışıyoruz. Siyasi partiler, yasalara göre kurulup çalışıyor, seçimler yasalar uyarınca yapılıyor, Anayasa şeriat hükümlerine değil Kopenhag Kriterleri'ne uyması için değiştiriliyor.
Çünkü Türkiye Cumhuriyeti laik ve demokratik bir hukuk devletidir.
Ancak herhangi önemli bir konuda söz söylemek isteyenler hala güncel koşulları ve kendi düşüncelerinin kanıtlarını seslendirmek yerine önce "Atatürk bu konuda şöyle söylemişti" demek gereğini hissetmekteler.
Nasıl bir din adamı ile güncel bir konuyu tartıştığınız zaman sizi susturmak için son söz olarak Kuran'dan bir ayeti tekrarlıyorsa, prototip Kemalist bir aydınla güncel bir konuyu tartıştığınızda da, size son söz olarak Mustafa Kemal Atatürk'ün bu konudaki bir cümlesi tekrarlanıyor.
Hatta ülkenin pek Kemalist olmayan Başbakanı bile "Din toplumda çimentodur" söyleminin doğruluğunu vurgulamak için "Atatürk de Nutuk'ta böyle söylemişti" demek gereğini hissetmiyor mu?
Kısacası işimiz kolay değil.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 En çok hürmet eden en çok kazanır   / 12-12-2005
 Bütün okullar neden ekol değildir?   / 11-12-2005
 Pelit'in diplomalı pasta ustaları ve kilolarım   / 10-12-2005
 Düşünce hayatımızdaki Ortadoğulu esinti...   / 09-12-2005
 "Sonsuz geçiş dönemleri" bölgenin kaderi mi?   / 08-12-2005
 Berin Nadi'nin "Salon"u ve "Sofrası" keşke yine olabilse...   / 07-12-2005
 Jeopolitik içindeki değişken "Politika"dır   / 06-12-2005
 İndim seyran ettim Frengistan'ı, illeri var bizim ile benzemez..   / 05-12-2005
 Ehemmi mühimme tercih etmeyi bilmeliyiz   / 04-12-2005
 AK Parti'nin üst kimliği "Yasakçılık" mı olacak?   / 03-12-2005
REHA MUHTAR
O geceyi hatırlıyor musun?..
4 gazeteciydik...
EMRE AKÖZ
Suçlardaki artış çaresizliğin sonucu
Dünyadaki diğer...
MEHMET BARLAS
Zamanı ve aklı dondurmak mümkün müdür?
Diyelim ki bir...
SAVAŞ AY
Yoğun bakım servisi karşısında tuvalet mi...
HINCAL ULUÇ
Ben Hasan Cemal'i hep sevdim!..
"Cumhuriyet'i sevmiştim"...
Tek İnsua yeter
Tek İnsua yeter
Galatasaray Teknik Direktörü Gerets, Beşiktaş derbisinin ardından...
Fener %58 şampiyon
Fener %58 şampiyon
Lig tarihinde 45 sezonda ilk yarıyı lider bitiren takım, 26 kez...
Yeni yıla, yeni kabine
Başkent yine "kabine değişikliği" söylentisi ile çalkalanıyor.
Rektör Aşkın yarın hâkim karşısında
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Yücel Aşkın'ın ilk kez...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu