|
|
|
|
İddialar şerefsizçe!
Beşiktaş eski başkanı Serdar Bilgili istifasından, hakkındaki söylentilere, divan başkanından, kaçan şampiyonluk için kurulan komisyona kadar birçok konuyla ilgili sert açıklamalar yaptı.
Beşiktaş eski başkanı Serdar Bilgili NTV'de gündem yaratan konularla ilgili sert açıklamalar yaptı. İşte Bilgili'nin çok tartışılacak sözleri: "Birçok kesim istifamı anlayamadı. Herkes böyle bir makamın nasıl terkedildiğini düşündüler. F.Bahçe maçında 3 metre önümde şahsıma, rahmetli anneme ve kızıma koro halinde küfür edildi. Benim yaptığım her onurlu insanın yapması gerekendi. Başka neden aranmasın. Kasada 20 milyon dolar vardı. Ligde ikinciydik. Tamamen onurum ve haysiyetim için bıraktım.
KOMİSYON SKANDAL İkinci konu 'bir daha Beşiktaş'ın kapısından geçmem' gibi laflar çıktı. Böyle bir laf etmedim, yanlış yorumlandı. 'Başkanlık için geri dönmeyi düşünmüyorum' dedim, dönmeyeceğim. Ama kimse Beşiktaş sevgisini içimden alamaz. Üçüncüsü bir gazeteci hayal ürünü bir hikaye yazdı. Yeraltı dünyasına borcum varmış ve Aziz Yıldırım'dan yardım istemişim. Karşılığında da şampiyonluğu F.Bahçe'ye satmışım. Böyle bir şeye nasıl inanılır. Ben kime talimat vereceğim. Antrenöre mi, Sinan Engin'e mi? Futbolcuları mı arayacağım oynamayın diye... Hepsi burada, çıkar açıklar. Bu Serdar Bilgili isminin karalanması ve tarihten silinmesi amacıyla yapılmıştır. Bunları yapanlar Beşiktaş düşmanıdır. Bir komisyon kurulmuş, kaçan şampiyonluğu araştıracakmış. Bu komisyonun kurulması hukuk skandalıdır. Hakim değil, savcı değil, Haluk Ulusoy'u mu çağıracak, Cem Papila'yı mı çağıracak? Tekrar söylüyorum şampiyonluğun satıldığını iddia eden ve bunu ortalıkta konuşan varsa şerefsizdir. Bu komisyonu kuranlar gerekçesini açıklamak zorundalar. Çamur atmak için yapıyorlarsa altında kalırlar. Bunları araştıracaklarına bu sezon Beşiktaş neden 16 puan geride onu araştırsınlar. Şampiyonluklar kaybedilir ancak hedef saptırarak başarısızlıkları örtmek doğru çözüm değil. Yöneticilik zor bir iştir. Sadece sportif başarı ya da başarısızlıkla değerlendirmek doğru değildir. 2003 yılında şampiyonluğu yaşadığımızda kulüpler içinde en iyi mali yapıya biz sahiptik. İkincisi biz kurumsallaşmayı yaptık, Demirören bir ikisi dışında çalışanları göndererek bu yapıyı bozdu. Üçüncüsü Beşiktaş'ın toplum önünde imajıdır. Sportif başarı, kıstaslar bu üç noktadan bunlardan sonradır. Biz bıraktığımız zaman Beşiktaş'ın konsolide borcu toplam 19 milyon dolardı. Şimdi konsolide borç 78 milyon dolar. Bizim dönemimizde yıllık gelir 63 milyon dolardı. Şimdiki gelir 40 milyon dolara düşmüş. Yıldırım Demirören çocukluk arkadaşım ve iyi niyetli bir insan... Ancak görüyorum en yakınındakiler ve destekçileri başkanı yanlış yönlendiriyorlar. Beşiktaş başkanı çevresine boyun eğmemeli...
DİVAN BAŞKANI ŞOVMEN Beşiktaş'ta gördüğüm bir zaafiyetlerden bir tanesi divan başkanıdır. Divan başkanı son derece yetersizdir. Popülarite ve şov peşindedir. Bana yazdığı mektupları basına sızdırdı. Yapılan küfürlere göz yumdu. Beni değil başkanlık makamını koruması gerekirdi. Biz Beşiktaş'ı temsil etme kabiliyetine sahip, oturaklı ve denge unsuru olan divan başkanlarına alıştık. Divan başkanı herşeye açıklama yapmaz, son derece yetersiz bir başkandır.
ÇOCUKLUK YAPIYORLAR Fulya projesine yıllardır uğraşan ve bu projeyi Büyükşehir Belediyesi'nden çıkartan benim. İsmail Ünal, genel sekreter olarak bu projeyle bizzat uğraştı ve halen yardımcı oluyor. Ben dünyada böyle bir örnek görmedim. Bağlı olduğunuz, izin alacağınız daireye savaş açmak, Beşiktaş Belediyesi'ne savaş açarak ve bunu basın önünde yaparak bu işi çözmek çocukca ve büyük bir hatadır. Beşiktaş Belediyesi'nin bu konuda pozitif bir yaklaşımı var ve onu görüyorum.
|
|
|
|
|
|
|
|
|