Türkiye sevdalısıyız, kriz zamanı bile yatırım yaparız
Renault Mais Genel Müdürü İbrahim Aybar, Renault'nun Türkiye'ye güvendiğini bu yüzden, kriz dönemlerinde bile yatırım kararı alınabildiğini ifade etti.
Sabah Gazetesi 20 yıldır Türkiye'nin önemli bir dönemine tanıklık ediyor, Renault ise 36 yıldan fazla bir süredir Türkiye'de faaliyet gösteriyor. Olaya kronolojik olarak baktığımızda 90'lı yıllarda Türkiye, global ortamda rekabete açık bir pazar haline geldi. Bu gelişme, tüm ekonomiyi olduğu gibi ekonominin lokomotif sektörlerinden olan otomotiv sektörünü de olumlu yönde etkiledi. Ortaklarımız bu olumlu ortamı ivedilikle değerlendirdi. Türkiye'ye yatırımlarını artıran Renault, global dünyanın seçkin pazarlarından olan Türkiye'ye güveni tam olduğu için kriz dönemlerinde de yatırım kararları almaya devam etti. Böylece Renault, Türkiye'nin lider markası konumuna yükseldi. Örneğin 94 yılında ekonomik kriz döneminde alınan Megane üretim kararı ve 97 yılında üretimin başlaması ile Renault, gösterdiği cesaret ve kararlılık doğrultusunda binek otomobil pazarının liderliğini ele geçirdi ve halen bu konumu elinde bulunduruyor.
HİSSELER EŞİTLENDİ Yine 97 yılında, Renault modellerinin Türkiye'deki üretim ve pazarlama faaliyetleri arasındaki uyumu pekiştirmek, Türki Cumhuriyetler ve Orta Doğu ülkelerine ihracatı artırmak amacı ile Renault ve Oyak, üretim şirketi Oyak Renault ve pazarlama şirketi Mais'te hisselerini eşitlediler. Böylece Renault'nun, pazarlama şirketi Mais'teki sermaye payı yüzde 20'den yüzde 49'a yükselirken; Oyak'ın üretim şirketi Oyak Renault'daki sermaye payı yüzde 43'ten yüzde 49'a çıktı. Türkiye'de Renault sektörün lider markası olarak aslında rekabet açısından zor bir göreve sahip çünkü lider olmaktan daha önemlisinin lider olarak kalabilmek... 199 adet satış ve 160 adet satış sonrası noktası ile Türkiye'nin en geniş satış ve satış sonrası ağına sahip olması, satış ve satış sonrası hizmetlerinin kalitesi, yaygınlığı ve müşteri odaklılığı, yetkili satıcılarımızın nitelik, mali performans ve fiziki yeterlilik açısından mükemmel seviyede olması, Avrupa'nın en büyük eğitim merkezi olan ve Kartal'da bulunan Renault Eğitim Merkezi REM ve Ankara ile İzmir'de bulunan REM'lerde sürekli eğitim gören personeli ile Türkiye'nin en çok tercih edilen markası oluyor. Renault, lider olmanın sorumluluğunu taşıyor. Tabii ki en önemli unsurun pazara sunulan modeller olduğunu belirtmekte fayda var. Geniş ürün gamı ile her tür müşteri talebine cevap verebilen Renault, Avrupa pazarına sunulan yenilikçi modellerini çok kısa bir sürede Türkiye'ye ithalini gerçekleştirerek Türkiye pazarında en yeni trendleri oluşturan marka konumunda bulunuyor. Ayrıca 8 ürünü bağımsız güvenlik testi Euro NCAP'tan en yüksek puan olan 5 yıldız alan ve en güvenli ürün gamına sahip olan tek marka Renault. Renault, kriz dönemlerinde gerçekleştirdiği yatırımlar sayesinde rakipleri ile arasını açmayı ve Türkiye'nin en çok tercih edilen markası olmayı başardı. Renault'nun kriz döneminde yaptığı yatırımlardan biri de 2001 yılında gerçekleştirdiği yeni marka kimliği lansmanı. Yeni marka kimliği ile Renault, marka imajını geliştirerek diğer otomobil üreticilerinden farklılaştı ve yeni marka imajını tüm dünyada aynı anda ve uyumlu bir şekilde, tanınır hale getirdi. 2001 yılı itibariyle Renault, üstün sürüş zevki ve otomobilde yaşam keyfini bir arada sunan, "ileri görüşlü", "cesur" ve "dost" özelliklerini taşıyan yeni bir marka kimliğini hayata geçirdi. Tüketici için güçlü bir marka, güvenlik ve kalitenin garantisi olduğu kadar, bir kimlik ve ayrıcalık simgesidir. Türkiye'de Renault'nun yeni marka kimliği, tüm dünyada olduğu gibi "Renault Otomobiller Yaratır" imzası eşliğinde lanse edildi. Marka kimliği konusunda da rakiplerinin karşısında her zamanki gibi öncü konumda olan Renault yeni model lansmanları ile de marka kimliğinin pekişmesini sağladı. Renault, marka kimliğini simgeleyen "ileri görüşlü" ve "cesur" özellikleri sayesinde sektörde her zaman ön plana çıktı. Kriz dönemlerinde yatırım yaparak ve farklı modelleri pazara sunarak cesur kararlar aldı, bu kararlarda başarılı olmasının sebebi de markamızın ileri görüşlü olması. Örnek olarak Scmodelini verebiliriz. 1997 yılında Renault, Scmodelini lanse ederek orta sınıfta monospace segmentini yarattı ve bunda o kadar başarılı oldu ki diğer rakiplerin de bu segmente yönelik araç üretmesini sağladı. Nitekim bugünlerde Renault Scmodelinin ikinci jenerasyonunu sunarken rakip firmalar bu segmente yönelik ilk jenerasyon modellerini sunuyorlar. Bunun Renault'nun rekabetteki konumunu anlatan güzel bir örnek olduğunu düşünüyorum. Gelişmiş ve güvenli ürünlerin yanısıra Renault hizmet kapsamında da farklılık yaratıyor. Renault satış sonrası hizmetleri kapsamında da Renault FIX olarak adlandırılan bir yenilik sundu Bu özel servis paketi ile Renault müşterilerine araçları için ihtiyaç duydukları bakım ve onarımın en yalın ve kullanışlı halde sunulması hedefleniyor.
KİMLİKLER ÖRTÜŞÜYOR Türkiye'de Renault markası ile Sabah Gazetesi'nin kimlikleri örtüşüyor. Sabah Gazetesi de kriz dönemleri ve zor günler atlattı, fakat çizgisinden ödün vermeden, ilkelerini koruyarak büyüdü, ilerledi. 20 yılda Türkiye'ye, Türk insanına çok şey kattı. Türkiye'nin en çok okunan gazeteleri arasında yer alan Sabah, ekleri ile haftasonlarının vazgeçilmez gazetesi oldu. Sabah Gazetesi otomotiv sektörüne çok büyük destek verdi. Otomotiv sektörünün lider markası olarak Türkiye gündeminin nabzını tuttuğumuz ve gerek doğru haberciliğiyle, gerek araştırmacılığıyla, gerekse analizleriyle bizlere yol gösteren, düzenlediği projelerle bizlere motivasyon kazandıran Sabah Gazetesi'nin 20'inci yılına taşıyan tüm yöneticilerini ve çalışanlarını tebrik ediyor, AB yolunda ilerlerken daha nice yenilikler ve yeni yayınlar diliyorum.
|