Ligin heyecanı bitti
Böyle derbi mi olur? Ne saha dışında ne saha içinde böyle bir derbi olur? Saha dışına baktığınız zaman "Yeter artık" diyesi geliyor insanın. Bir taraftan küfür kıyamet diğer taraftan çikolata, kolonya. Büyüklerimiz "Nerede o eski bayramlar?" der içini çekerek. Şimdi ben de 'Nerede o eski derbiler?' diyorum? O beğenmediğimiz, burun kıvırdığımız derbiler. Futbol keyfini yaşamadığın bu maçlara kim derbi diyebilir ki? Geçen yıl kupa finali Olimpiyat Stadı'nda oynandı. Ne oldu? Her iki takımın taraftarı da oradaydı. 15 bin kişiyi kontrol edemeyen devlet, derbileri bu yıldan sonra Olimpiyat Stadı'nda oynatsın. Her iki takım da taraftarıyla oynasın. G.Saray, Kadıköy'e; F.Bahçe, Ali Sami Yen'e korku içinde gitmesin. Ali Sami Yen'de otobüsten inen F.Bahçeli futbolcuların yüzünü gördünüz mü? Aynı yüzleri ikinci yarıda Kadıköy'de göreceksiniz. Buna değer mi? Bu satırları maçtan bir saat önce yazıyorum. Maç ne olur, kim kazanır, kim kaybeder, bilemem. Spor adına çok şey kaybederken zaten ne önemi var ki? Sporu yaşamayan, zevkini alamayan toplumların sporla işi ne? Rekabet... Evet güzellik rekabette. Siz artık bunun adına rekabet diyebiliyor musunuz? Türkiye bir kez daha silkinmeli. Bir hamle de spor için, futbol için ve gerçek rekabet için gerekli. Yıllarca bu iki güzide kulüpte görev yaptım. Derbi heyecanını bütün Türkiye yaşardı. Taraflısı, tarafsızı. Şimdi bu duyguları yaşayan bir Türkiye'den söz etmek mümkün mü? Geçen hafta R.Madrid-Barcelona derbisini bütün Türkiye de izledi. Bizimki derbiyse ona ne diyeceğiz peki? Dünyada hiçbir derbiyi 18 bin kişi izlemez. Devlet ve federasyon Türkiye için hayırlı bir iş yapsın. "Olimpiyat Stadı bundan sonra derbiler, milli maçlar stadıdır" desin ve futbola hizmet etsin. Bu kadar kötü futbola rağmen her iki takımın futbolcularının emeklerine ve harcadıklarına kimse saygısızlık ettiğimi düşünmesin.
GALATASARAY RİSKE GİRMEDİ Şimdi gelelim maça. Bu karşılaşmada iki önemli faktör var. Bir; puan cetvelinde Galatasaray'ın geride oluşu... İki; güç olarak da geride oluşu. Dolayısıyla bir riske girmeniz lazım. Riske girmesi gereken taraf da Galatasaray. Sizden daha güçlü rakiplere karşı klasik diyebileceğiniz kadrolarla oynamanız size birşey kazandırmaz. Oynadığınız sistem bozulmaz diye bir kanun yok. Riski Galatasaray arayacaktı. Bunu iki şekilde yapabilirdi. Birincisi Fenerbahçe'ye karşı oyun sistemini değiştirebilirdi... İkincisi futbolcu değişikliği yapabilirdi. Bunun ikisini de yapmadı. Dolayısıyla üretim ve arayış içerisinde olmamış bir Galatasaray'ın Fenerbahçe'yi yenmesi çok zordu. Derbideki futbolu beğenmememin nedeni şu. Galatasaray gerçek kimliğinin çok altında Fenerbahçe ise daha az altında oynadılar. Maçta hiç mi olumlu şey yoktu. Tabii ki vardı. Ama o kadar olumsuzluk vardı ki insan olumluları hatırlayamıyor. Bu maç kalite getirmediği gibi ligdeki yarışma heyecanını da büyük ölçüde bitirdi.
|