|
|
|
|
"Erdoğan'ın ziyareti olumlu"
Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu, Türkiye'nin başkanlık sistemine geçmek için adım atılması gerektiğini belirterek, bu konuda TBMM Başkanlığı'na Anayasa değişikliği teklifi sunacaklarını bildirdi.
Mumcu, Anavatan Partisi Başkanlık Divanı toplantısının ardından yaptığı açıklamada, terörle mücadelenin vatandaş kazanılmadan hiçbir şekilde kazanılamayacağını ifade etti.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Şemdinli'yi ziyaret etmesinin olumlu bir girişim olduğunu belirten Mumcu, vatandaşın devletin yanında olduğunu bilmeye
ihtiyacı bulunduğunu kaydetti. Sadece bununla yetinilmemesi, gerginlik yaratan bazı konuların açığa çıkarılması gerektiğini dile getiren Mumcu, özellikle Şemdinli'de meydana gelen olayın TBMM tarafından araştırılmasının iç tüzüğün kısıtlı imkanları içinde sonuç verici olacağının görülmediğini savundu. Soruşturma komisyonlarına verilen bazı yetkilerin araştırma komisyonlarına da verilmesi gerektiğini anlatan Mumcu, bu konuda da bir kanun teklifini TBMM Başkanlığı'na sunduklarını anımsattı.
ASAYİŞ OLAYLARI
Özellikle büyük şehirlerde meydana gelen asayiş olaylarının insanların hayatlarına kastedecek düzeye ulaştığını, her geçen gün daha ileri boyutlara taşındığını belirten Mumcu, sıradan gibi görünen bu olayların insanların huzurunu kaçırdığını, sokağa çıkamaz hale getirdiğini, çocuklarının dönüşünü bekleyen ana-babaların ''yüreğinin ağzında olduğunu'' kaydetti. Bu olayların gasp eylemleri biçiminde yön değiştirdiğini ve çete faaliyetleri biçiminde yürütüldüğünü belirten Mumcu, emniyet teşkilatının morali bozulan ve mücadele ettiği yasadışıçeteler karşısında gücü kırılan bir teşkilata dönüştüğünü savundu.
Mumcu, ''Özlük haklarından başlayarak, olayları önleyici nitelikte operasyonları destekleyecek bir yasal çerçevenin oluşturulmasına kadar yapılması gereken pek çok şey vardır'' dedi.
Mumcu, hükümetin bu konularda sivil toplum kuruluşu gibi hareket ettiğini savunarak, ''Artan asayiş olaylarına karşı emniyet teşkilatı güçlendirilmeli ve bozulan morali iade edilmelidir. Hükümeti İstanbul gibi büyük şehirlerde sadece arazilerle ilgilenmek yerine biraz da insanlarıyla ilgilenmeye davet ediyoruz'' diye konuştu.
CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ
Erkan Mumcu, Anayasa ve yasalarda cumhurbaşkanının nasıl seçileceğinin tayin edildiğini, bu çerçevede ister Başbakan Erdoğan'ın ister bir başkasının aday olabileceğini belirterek, kılık kıyafetle ilgili tartışmaların samimi olmadığını ifade etti.
Mumcu, şunları söyledi:''Türkiye'de kuvvetler ayrılığı sistemini işlemez kılan, parlamentonun etkinliğini, yargı bağımsızlığını ortadan kaldıran, yasamanın yürütme üzerindeki denetleme yetkisini işlemez kılan, ne yönetimde istikrar sağlayan, ne temsilde adalet sağlayan, ne de yolsuzlukların ve popülizmin denetimine imkan veren bu çarpık düzen devam ettikçe kim cumhurbaşkanı olursa olsun, bedelini vatandaş, Türkiye ödemeye devam edecektir.
Yapılması gereken, cumhurbaşkanını halkın seçmesidir. Yürütmeyi de ayrı bir seçimle gelen meclisin denetlemesidir. Türkiye, derhal başkanlık sistemine geçecek adımları atmalıdır.'' Mumcu, başkanlık sistemi ve YÖK reformuyla ilgili önümüzdeki dönemde TBMM Başkanlığı'na anayasa değişikliği tekliflerini sunacaklarını belirtti.
Mumcu, çağdaş bir YÖK reformuna ihtiyaç olduğunu, bunu ''imam hatip ve türban'' kıskacına sıkıştırmanın yapılacak en büyük haksızlık olacağını söyledi.
OFER
Bir gazetecinin, ''Ofer, Unakıtan ve Başbakan ile görüşmelerinde sizin olduğunuzu da belirtti'' sözleri üzerine, şunları kaydetti: ''Ofer yanılıyor olabilir, ama Sayın Unakıtan kesinlikle yalan söylüyor. Bu konuda hem Sayın Başbakan, hem Sayın Unakıtan kamuoyunu yanıltıcı, yalan olduğu belgeli beyanlarda bulunuyorlar. Yaptıkları gizli görüşmeler sonunda açığa çıktı. Bu görüşmelerden sadece bir tanesi Başbakanlık'ta yapılmıştır. Benim de bulunduğum toplantı bürokrat, bakan, siyasetçi 20 kişinin bulunduğu bir toplantıdır.
Bu toplantıdan önce Sayın Unakıtan, Sayın Başbakan ve Ofer özel bir görüşme gerçekleştirmişlerdir. Buna biz katılmadık. İkinci bölümde, firma Başbakan'ın talimatı olarak hazırladığı alternatif projeyi sunmuştur.
Burada sorulması gereken şey şudur: Siz 1.5 yıl sonra yapacağınız ihaleyle ilgili bir işadamına talimat veriyorsunuz ve bu insanlar bir proje getiriyorlar. Bu yasalara aykırı. Bu ihaleden 1.5 yıl önce oluyor Demek ki bu insanların Galataport'un kendilerine verileceği yönünde güvenceleri var. Bütün bunlara rağmen bu kadar her şeyin açık beyanlarla ispatlandığı bir ortamda, kim benden neyi öğrenmek istiyor, anlamıyorum. Ortada sayısız suç var. Bunların yargılanamıyor olmasının ardındaki tek neden dokunulmazlıklardır. Bu ülkenin yargısına, entelektüellerine, vicdan sahibi insanlarına sesleniyorum, göz göre göre ülke menfaatleri yağmalanıyor.''
(AA)
|
|
|
|
|
|
|
|
|