Baykal: Chirac haklı çıktı...
Fransa'da yapılan kamuoyu yoklamaları, iki hafta öncesine kadar aynı sonucu veriyordu: "2007'de yapılacak seçimde sağ aday İçişleri Bakanı Nicolas Sarkozy, Başbakan Dominique de Villepin' i geride bırakıp Cumhurbaşkanı seçilir..." AB Anayasası oylamasını Türkiye karşıtlığına çeviren, başarı da elde eden Sarkozy, 11 gündür zorda. Sergilediği radikal sağ düşünceyle oluşturduğu yabancı düşmanlığı bumerang gibi gelip kendini vurdu. Çoğunluğun, kendi vatandaşına azınlık muamelesi Paris'te önlenemeyen anarşizmi tetikledi. Cumhurbaşkanı olmasına dün kesin gözüyle bakılan Sarkozy, bugün İçişleri Bakanlığı'nda kalması dahi tartışılan isim durumuna düştü. Peki, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın "Biz haklı çıktık" diyerek ileri sürdüğü gibi Paris'te yaşanan şiddet olayını fitilleyen faktörlerden biri okullarda uygulanan türban yasağı mı? Batılı gazeteler bir haftadır Paris'te 1400'ü aşkın otomobili yakan, mağazaları ateşe veren eylemcilerle yapılan röportajları yayınlıyor. Herald Tribune gazetesi de önceki gün manşetine bu röportajları taşımıştı. Hepsinin ortak yakınması; "aidiyet" ve Sarkozy'nin önderlik ettiği "çoğunluk ırkçılığı..." üzerineydi: "Nüfus kağıdıma, pasaportuma, ehliyetime göre Fransız vatandaşıyım. Ancak, devletim beni vatandaşı olarak görmediği için işsiz ve açım..."
Muhalefetin çağrısı... Olaylar Fransa'da siyaseti ters yüz ederken, Ankara'da da politikanın gündeminde Başbakan'ın Paris olaylarının nedenine ilişkin yorumu vardı. CHP lideri Deniz Baykal söze, olayların başka ülkelere de sıçramasından duyduğu kaygıyı vurgulayarak başladı. "Gelişmiş çağdaş toplumlarda, göçle birlikte gelen ekonomik ve sosyal sorunun öne çıktığını" belirtti. Fransa'da yaşayan Türklerin de eylemi yapanlara tepki gösterdiğini anımsattı. Konuyu, Erdoğan'ın, "olayları fitilleyen faktörlerden biri okullardaki yasaktı" sözüne getirip devam etti: "Olayları türbana bağlamak sığ ve sakıncalı bir yaklaşım. Olayları çıkaranların içinde Müslüman olmayanlar da var. Başbakan'ın doğruluğu kuşkulu olan bir mantıkla çıkması, bizim hala çağdaş bir kafaya sahip olmadığımızı göstermekten başka bir şey değildir." Baykal, bu tür yaklaşımlar yerine, Fransız hükümetinin olayları önlemek için gösterdiği çabayı destekleyici açıklamalarda bulunmak gerektiğini vurguladı. Erdoğan'ın, açıklamasını bu nedenle "ölçüyü kaçırmış olarak" değerlendirdiğini belirtip ekledi: "Kafayı sadece türbana takmış sığ bir yaklaşım sergiliyor. AB ile hesaplaşmasını da bu noktada tutuyor. Bu, sağlıklı değildir, amaçtan uzaklaşmaktır." Fransa Cumhurbaşkanı Chirac'ın bir süre önce söylediği bir sözü anımsatıp sözlerini noktaladı: "Chirac, 'Siz bir kültür devrimi geçirmelisiniz' demişti. Erdoğan'ın sözleri Chirac'ı doğrular gibi..."
Tam da rapor öncesi DYP lideri Mehmet Ağar'ın tepkisi de Erdoğan'a yönelikti: "Neden, türban değil, işsizlik ve toplumsal çaresizlik." Fransa'da üniversitelerde türbanın serbest olduğunu da anımsattı. Olaylara karışanların da türban sorunu gibi bir yaklaşım göstermediğini söyledi. Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı'nın böyle bir gerekçe ileri sürmesinin başka sonuçlar doğurabileceğini anımsattı. Ardından, önemli bir noktaya dikkat çekti: "AB'nin zaten çok iyi olmayan İlerleme Raporu ve Katılım Ortaklığı belgesini yayınlamasına iki gün kala, Başbakan'ın böyle bir yaklaşım göstermesi talihsizlik..." Paris'te yaşananların Ankara'ya yansıması böyleydi...
|