| |
|
|
Trafikteki beyaz yakalı kadınlar
Büyük kentlerin, özellikle de İstanbul'un trafik sorununa değindiğim dünkü yazıdan sonra çok sayıda mesaj geldi. Bunlardan hareketle bazı noktaları biraz daha açmamız gerekiyor: * "Otomobilinizi evde bırakın, toplu taşıma araçları kullanın" önerisinin bugünkü şartlarda gerçekçi olmadığını belirtmiştim ya... İtirazıma en çok kadınlar katıldı. Bu da bir tesadüf değil elbette. Çünkü otobüslerin, minibüslerin halinden en çok şirketlerde çalışan beyaz yakalı kadınlar yakınıyor. Haksız değiller: Hangi kadın sabahın köründe, bezdirici trafikte, dur-kalk otomobil kullanmak ister? Hiçbiri. Ancak buna mecburlar! Çünkü şirket yaşamının gereklerine uygun giyinmiş bir kadının balık istifi otobüslerde, minibüslerde tacize uğrayarak yolculuk etmesi mümkün değil. Mecburen en kısa zamanda bir otomobil edinip, trafik cefasını çekmek zorunda kalıyorlar. "İstanbul dünya kenti olsun, finans merkezi olsun" dedikten sonra... "Toplu taşıma araçlarına binsinler" diyemezsiniz. Çünkü mevcut toplu taşıma sistemi... Hem ulaşım şartları, hem de güzergahları itibariyle... İşçilere, öğrencilere, dar gelirlilere uygun biçimde organize edilmiş durumda. Çağdaş orta sınıfı bunlara bindiremezsiniz. * İkinci önemli nokta da otoparklar... Bugün İstanbul'daki en çirkin yapılar, herhalde otoparklar. Mesela Pera Palas Oteli'nin yanındaki katlı otoparka aracını bırakmaya çekinen birçok kadın tanıyorum. Çünkü pis, karanlık, korkutucu. Bu eski tip binalarda, park yerine aracınızla gidiyorsunuz. Bazen dön baba dönelim yer arıyorsunuz. Bu otoparklar, 10 birimlik alana, faraza, 4 araç alabiliyor. Halbuki dün sözünü ettiğim asansörlü otoparklarda mekân çok daha verimli bir biçimde kullanılıyor, yine faraza aynı alana 8 araç konulabiliyor. Siz aracınızı girişte bırakıyorsunuz. Otomatik bir asansör sistemi aracınızı kaldırıp boş yere götürüyor. Söz konusu modern otoparkların içi çelik konstrüksiyon. Dışı camla kaplı. Yani betona, iç yollara gerek olmuyor. Belediye yer tahsis edip, yap-işlet-devret modeliyle bu tip çok sayıda otopark yaptırabilir. Bunların inşası kolay, hızlı, ucuz. Klasik otoparklara göre hem daha az yer kaplıyor, hem de daha şık. Trafik polisleri haklı olarak yol kenarına park etmiş araçlara ceza yazıyor, hatta çekip götürüyor. İyi ama biz de haklıyız: Sen önce bana park yeri göster, eğer aracımı oraya koymazsam ceza yaz! Bugün harekete geçilse, 2 yıl içinde kent söz konusu modern otoparklarla donatılır.
|