| |
XY Dosyası
ESSEN - Kuzey Ren Vestfalya, Almanya'nın 16 eyaletinden en büyüğü... Nüfusu 18 milyon... Eyalet başkenti Düsseldorf... Ancak eyaletin en büyük kenti Essen. Bu eyaletteki Türk nüfusu ise "900 bin." Burası "Ruhr havzası." Ekonomisi uzun yıllar "demir, çelik, kömür üzerine" oturmuş. Tarihte "bu havza için" savaşlar olduğunu unutmayalım. 1989'dan itibaren maden ocakları, demir, çelik tesisleri kapanınca... "Bölge" fakirleşmiş. Ekonomi "krize" girmiş. Ancak "polisiye olaylarda... Kapkaç, hırsızlık, soygunda... Suçluluk oranında" artış olmamış. Eyaletin başkenti Düsseldorf'ta ve en büyük kenti Essen'de "bu konuyu" araştırdık.
"Eyalet medyası" insanların polise yardımcı olması için sürekli yayın yapıyor. Bu konuda "popüler programlar" var. Sadece eyalet medyası değil "ulusal medyada da" benzer programlar öylesine yaygın ki.
"Devlet televizyonu ZDF'den" bir örnek... "Amatör tiyatro oyuncuları" polisin çözemediği bir olayı ekranda oynuyorlar. Program bitince seyirciye deniliyor ki: - Bu olay çözülemiyor... Polisin ipucuna ihtiyacı var... Olay hakkında birşey bilen polisi arasın. Polise bilgi verenin "kimliği gizleniyor." Bu bilgi ile olay çözülüyorsa "polise yardımcı olan ödüllendiriliyor." Programın adı "çözülmemiş olaylar." Almanlar "XY dosyası" diyorlar: "Aktenzeichen XY" Program öylesine popüler ki... Avusturya ve İsviçre TV'leri de yayınlıyorlar. Bu program sayesinde çözülen olay "pekçok."
Emniyet, belediye, itfaiye, hastane, partiler, liseler, üniversiteler, lionslar, rotary kulüpleri, öteki sivil toplum kuruluşları "ortak çalışma grubu" kurmuşlar. Grubun amacı: "Olay olmadan önlem almak." Bunun için "neler yapılacağını" araştırmak. İnsanların "polise güvenmesini ve yardımcı olmasını" sağlamak.
Polis müdürü de, üniversite hocası da, işveren örgütünün başkanı da "aynı şeyi" söyledi: - Birey ile devletin barışık olması çok önemli. Bunları bize daha önce Prof. Dr. Faruk Şen de söylemişti. "Yetkililerden" bu söylemi dinleyince, Prof. Şen'e döndük: - Sanki sözbirliği etmişsiniz. Türkiye Araştırmalar Merkezi Başkanı Faruk Şen "Almanya'da bu konuda konsensüs var" dedi: - Birey ile devletin barışık olması, Almanya'nın ulusal politikasıdır.
Devlet ile birey barışık olunca... "Kurumlar arasında" çatışma yaşanmıyor. Vatandaş "kurumlara güven duyuyor."
"Okullara" gittik. "Okul öncesi eğitime" çok önem veriliyor. Ve eğitim "3 yaşında" başlıyor. Kreşlerde çocuğa 6 yaşına kadar şarkılarla, oyunlarla, ebeveyn derneklerinin ve sivil toplum örgütlerinin katkılarıyla "topluma karşı sorumluluk" bilinci aşılanıyor.
Prof. Dr. Faruk Şen bize "emeklilerden" uzun uzun bahsetti: - Polisin belki de en büyük yardımcısı onlar... İsterseniz gidelim, polis yetkililerine soralım. Sorduk. Polis müdürü güldü: - Evet, emekliler bizim yardımcımız... Hem de gereğinden fazla... Zira yaşlılar fazlaca şüpheci oluyorlar.
İki gün "Frankfurt modelini" yazdık. Bugün "Düsseldorf, Essen" örneklerini. Aslında "bu uygulamalar" dünyanın heryerinde, özellikle bütün büyük kentlerinde var. Bizim İstanbul hariç.
|