|
|
|
|
Nefret zinciri
F.Bahçe, Schalke'ye yenildi, G.Saray&Beşiktaşlılar sevindi. Bu da gösterdi ki ezeli rekabette; düşmanımın düşmanı, dostumdur.
G.Saray'ın Mustafa Denizli yönetiminde Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası'nda yarı finale yükseldiği sezon, F.Bahçelisi de Beşiktaşlısı da formalarını çıkarmış ve sarı-kırmızılıları desteklemişti. Ancak zamanla bu görüntü değişti. Üçlü rekabete Avrupa da dahil oldu. Üç Büyükler'den hangisi bir Avrupa takımı ile maç yapsa, diğer ikisi rakibini tutuyordu. Tribünlerde pankartlar açılıyor, rakibe yönelik tezahüratlar tribünlerde seslendiriliyordu. 1990'ların ikinci yarısında başlayan bu yeni trend, son olarak salı günü oynanan Schalke 04-F.Bahçe maçında
yine belgelendi. Sarı-lacivertlilerin yenilgisi G.Saray ve Beşiktaşlılar'ı çok sevindirirken, taraftar sitelerindeki yorumlarda da Schalke 04takımı yere göğe sığdırılamadı. Peki Türkiye gibi milli duyguların güçlü olduğu bir ülkede neden böyle oluyor? Bu soruyu Üç Büyükler'in taraftar grubu liderlerine sorduğumuzda şu cevapları aldık:
YILMAZ GİTGETİR: (Beşiktaş-Çarşı Grubu) "F.Bahçe'nin başında Ali Şen ve Aziz Yıldırım gibi, kendilerini farklı göstermeye çalışan başkanlar olduğu sürece, kendi taraftarı dışında destek bulamazlar. Aynı durum G.Saray için de geçerli. F.Bahçe ve G.Saray kendilerini burjuva takımı olarak görüyor. Oysa Beşiktaş halk takımıdır."
MEHMET KIZILAY: (G.Saray) "Birtaraftarın gönlü geniş olmaz. Hem niye rakibimizin iyi olmasını isteyelim ki, onlar da bizim başarılı olmamızı istemiyorken... Hakaret ve küfür olmadan, karşı takımlar desteklenmeli. Milli duygu diyorsanız da, o zaman milli takımı tutarım."
NİHAT ÖZPOLAT: (Genç FB Derneği Başkanı) "F.Bahçeli başka takım tutmaz, tutan da Fenerli değildir. Bu dünyanın her yerinde böyle. G.Saray ve Beşiktaş'ın Avrupa'daki başarıları bizi mutsuz ediyor. Milli Takım bile Şükrü Saracoğlu Stadı'nda oynamazsa zevk almıyoruz."
İNCİ DÖNDAŞ-MHA
|
|
|
|
|
|
|
|
|